E.MEHMET YILMAZ
ERZURUM (İHA) –
Türk Tarım Orman Sendikası Erzurum Şube Başkanı Adem Karadayı köylerde 4B kapsamında sözleşmeli olarak çalıştırılan teknik ve sağlık personelinin durumlarında iyileştirme yapılması gerektiğini söyledi.
Düzenlediği basın toplantısında, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında; 2005 yılında KÖY-MER Projesi adı altında başlatılan ve 2007 yılı başından itibaren de TAR-GEL Projesi olarak devam eden Proje çerçevesinde, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi 4B statüsünde sözleşmeli olarak teknik ve sağlık personeli istihdam edildiğini belirten Karadayı bu personelin Bakanlık emrine rağmen köy merkezli çalıştırıldığını, bu duruma sendike olarak itiraz ederek dava açıldığını bildirdi.
ÇALIŞMA BARIŞI HATIRLATMASI
Karadayı, “İtiraz gerekçemiz; Bakanlığın 639 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamesinde köy teşkilatı yer almamaktadır. Buna ilaveten 3046 sayılı “Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun”da yer alan “çalışma şartlarına esas kullanılabilecek fiziki mekânın, söz konusu personelin görevlendirildiği pek çok köyde bulunmaması” ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ve buna dayalı çıkartılan Kamu Konutları Yönetmenliğinde belirtilen “zorunlu konut şartların yerine getirilmemiş olmasıdır. Ankara’da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra İl Müdürleri ile bir toplantı yapmış ve bu toplantıda, söz konusu kadro almış personelin “köy görevlerinin” devam edeceğinin bizzat Bakan tarafından İl Müdürlerine ifade edilmiştir. Devlet Hizmetleri temelde Anayasamız olmak üzere Mevzuatlarla belirlenmiş sınırlar ve tanımlamalar çerçevesinde yürütülmektedir. Bu anlamda değerlendirildiğinde bahse konu personelin; köy şartlarında, zorunlu sürgün şekline dönüşmüş, ben yaptım-oldu mantığı ile; keyfi olarak uygulanan, asla ölçülebilir bir kamu yararı olmadığı pozisyonda ve mağduriyeti gitgide artan bir şekilde, bu şekilde çalışmaya zorlanması başta Anayasamızın 10. Maddesi olmak üzere, 639 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 3046 sayılı kanun ve bu kanunlara dayalı çıkartılan yönetmenliklere aykırıdır. Köy şartlarında arkadaşlarımıza nasıl bir yetki ve imkan verileceği henüz netlik kazanmamışken, bu projeyle ilerde baş gösterecek personel arasındaki kadrolu kadrosuz, sözleşmeli sözleşmesiz, sen çalıştın ben yattım gibi sorunlar çalışma barışını bozacaktır. Ayrıca bu insanların da tayin yapma şansı yok denecek düzeye getirilmiştir. Köyden köye boş kadro olursa tayin yapabilir, boş köy olmasa ne olacak? ilk bakışta insana şaka gibi geliyor.böyle bir sürü sorun bizleri beklemektedir, amaç köylüyü düşünmekse köylü yetkisiz hiçbir donatımı olamayan elemanla iş yapamayacak ,amaç çalışanın köylüye faydalı olabilmesi ise bu psikolojideki bir çalışan nasıl faydalı olacak takdir kamuoyunun. Avrupa birliği şartlarında mademki uyum surecindeyiz her yönü ile bir Avrupa ya bakın birde bize. Aldığımız duyumlarda ilçe müdürlerinin bir kısmı arkadaşlarımızın ikametlerinin köye alınmasını istiyorlar.Köyde ikamesi olmayan bir uygulamanın çarpıcı uygulamaları başta Sayın Bakan olmak üzere, tüm bakanlık üst düzey yöneticilerini daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.