Türk Diyanet Vakıf-Sen Erzurum Şube Başkanı Eyüp Arslan, yaptığı açıklamada Diyanet Sen’e yönelik eleştirilerde bulundu.
Diyanet Sen yöneticilerinin, Türk Diyanet Vakıf Sen’i yanlış haberlerle karalamaya çalıştığını ileri süren Arslan, “İslam dininin değer yargılarını çiğneyerek “Ergenekoncu, Balyozcu, Irkçı vb” isnatlarıyla suçlayan, Diyanet ve Vakıf çalışanları için hiç bir şey yapmayan iftira atma ve karalamayı sendikacılık zanneden malum yetkili sendikanın “Diyanet-Sen” takkesi düşüp keli görünmüş gerçek yüzünü göstermiştir”dedi.
Yetkili sendika Diyanet-Sen’in hazırladığı teklifleri ile hayal kırıklığı yaşattığını anlatan Arslan, “75 bin üyesi bulunduğunu Diyanet İşleri Başkanına ifade eden bu sözde yetkili sendika. din görevlisi iken gayri meşru işlere bulaşması sebebiyle diyanet işleri başkanlığı tarafından ortak nitelik şartını kaybederek görevine son verilenlerin yeniden göreve dönmeleri için çaba sarf edeceğine, diyanet çalışanlarının rotasyon sebebiyle yaşadığı sıkıntıları dile getirmesi, her türlü fedakârlığı yaparak dinine ve diyanetine söz getirmeyen görevini sağlam yapan bu kurumda 30 yıl görev yaptığı halde bir defa hacca veya umreye bile gidemeyen personelin haklarını savunması, atama ve nakillerde göz göre göre yapılan haksızlıkların ve adaletsizliklerin dile getirilmesi, nakil ve görevde yükselme sınavlarında yaşanan sıkıntılara ve adam kayırmacılığa son verilmesi, dernek başkanı, muhtar, siyasetçi, hatırlı kişi ile seçmen baskısına ve tacizlerine karşı tedbir alınması, ek gösterge ayrımcılığı ve haksızlığının giderilmesi, yıllardır camiler ve din görevlileri haftası olarak kutlanan haftadan din görevlisinin adının çıkarılmasının bir ayıp olduğunun diyanete hatırlatılması, 2013-2014 toplu sözleşmesindeki acizliklerinden dolayı memurdan özür dilemesi,beklenirken; Din Görevlisinin vakar ve haysiyetini ayaklar altına alacak bu teklifleri ile sendikacılıklarının seviyesini ortaya koymuştur” diye konuştu.
Arslan daha sonra şunları kaydetti; “Türk Diyanet Vakıf Sen olarak; Haksız ve sebepsiz kimseye tavır ve tepkimiz olmayacaktır. Göründüğümüz gibi oluruz, olduğumuz gibide görünürüz. Neye inanırsak onu söyleriz. Ne görürsek onu anlatırız. Başkaları gibi zihinlerimiz ipotekli, heyecanlarımız rehinde, yüreklerimiz mühürlü değildir. Bu hareket gücünü inançlarından, tarihinden, ilkelerinden, üyelerinden ve Türk milletinden alır. İtibarsızlaştıracak ve vakarımızı yok edecek işlerden uzak durmalıyız. Bu tür işler kim yaparsa yapsın yanlıştır. Yanlış hesapta Bağdat tan döner. Cenabı Allah şaşırtmasın emanetleri korumayı nasip etsin. Yüce Mevla’mız kimseyi böyle bir durumla imtihan etmesin.”