Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, Suriye'nin Bayır-Bucak bölgesinde Türkmenlere yönelik gerçekleştirilen katliama tepki gösterdi.
Türkiye olarak, Türkmen kardeşlerimizin yanında olmamız gerektiğini ifade eden Aydın: "Büyük ve akabinde genişletilmiş Ortadoğu Projesi olarak hazırlanıp sunulan ve eş başkanlığını da dönemin başbakanına servis eden sömürgeci iradenin yüzyıl sonra bölgeyi yeniden şekillendirip kontrol edilmeye müsait duruma getirme çalışmaları hızla sürdürülmektedir. Küresel gücün organize ettiği bu proje gereği güney sınırımızın önce Irak kısmı dizayn edilecek ve oradaki etkinliğimiz azaltılacaktı. Tarihte Türkmen illeri olarak anılan Musul, Kerkük ve Süleymaniye elden çıkarıldı ve soydaşlarımızla bağlantımız kesildi
Üstelik “bir koyup bin alacağız” vaatleriyle taşeronluğunu da bize yaptırdılar. Şimdi ise benzer senaryo Suriye için devreye sokuldu ve yine projenin baş aktörlüğü küresel güce taşeronluğu ise bize tevdi edildi. Dolayısıyla Suriye sınırımız bize kapatılarak yeniden düzenlenirken oradaki soydaşlarımızla, yani Türkmenlerle bağlarımız koparılmaktadır. İşte Bayır-Bucak Türkmenlerinin soykırıma tabi tutulmasının izahı budur. Acı olan ise dün Irak ve bugün Suriye'de Kürt-Arap bölgeleri proje gereği yönetimlerinden koparılırken, müttefik Türkiye idi. Ama söz konusu Türkmenler olunca iş değişiyor. Yani söz konusu Kobani ise Hükümetimiz her türlü yardım ve desteğiyle kullanılırken Bayır-Bucak için kılını kıpırdatamıyor. Bir yandan Rusya, Esed rejimi ve İran ittifak halinde kendilerine ait bölge oluştururken, öte yandan ABD ve koalisyon güçleri Işid ve Deaş bahanesiyle temizliğini yapmakta iken biz bölgede yaşananları seyretmeyi tercih ediyoruz. Dün Irakta askerimizin başına çuval geçirilip Türkmen bölgeleri işgal edilirken mantı sofralarında durum değerlendirmesi yapan yetkililer, bugün de okulda öğrencilerle sohbet arasında değerlendirme yapmaktadır. İşin daha da hazin kısmı; oradaki hem din kardeşimiz hem soydaşımız durumundaki Türkmenlere bir tür etnik temizlik yapılırken kamuoyundan, STK’lardan, araştırmacı yazar taifesinden ve insan hakları havarisi kesilen yapay aydınlardan herhangi bir tepki gelmiyor olmasıdır. Kobani, Mursi ve Rabia için dünyayı ayağa kaldıranlar neden suskunluklarını bozmuyorlar?" diye konuştu.