Aydın, gündemi değerlendirdi

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, Cumhur İttifakına nifak sokulmak istendiğini belirterek, “Biz devletin bekası için elimizi taşın altına koyduk. Kimse boş heveslere kapılmasın” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, katıldığı bir radyo programında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin af konusundaki çağrısına dikkat çeken Aydın, “Sayın genel başkanımız bir tehlikeye dikkat çekti. MHP iki tehlike gördü; cezaevleri tıklım tıklım dolu. Tabiri caizse kontenjanın iki katı mahkum sayısı var. Bunda FETÖ’nün de etkisi var. Olağanüstü cezaevinde şartlar var; bir ülkede kaos ya cezaevinde baş gösterir ya da sokakta. Sokakta denenir, denenmesi için de OHAL’in kalkması isteniyor. Gezi olayları bunun bir kalkışmasıydı. Genel başkanımız bu tehlikeyi gördü. Hapishanelerde yoğunluklu yapı var. Mahkûmlar ranzalarda nöbetleşe uyuyorlar. Bir de asıl tehlikeli olan cezaevinde FETÖ, DAEŞ, DHKP-C, PKK gibi çok ölümcül terör örgütlerinin beyin takımı içeride. Bunlar özellikle okur-yazar oranları yüksek kesimler. Bunlar sistematik yetiştirilmiş kişiler. Öbür tarafta da basit suçlardan yatan kişiler var. Trafikte birbirine tokat atmış veya bıçak çekmiş olanı var, kız kaçıranı var. Aileler devreye girmiş barışmışlar cezayı yemiş, oğlan tarafı da mağdur kız tarafı da mağdur. Evlenmiş bunların çocuğu olmuş iki tarafta yasta ama adam içeride yatıyor. Bu çocuğu terör örgütlerinin etkisinde bırakırsak bunlar bir militan olur çıkar” diye konuştu.

ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARANIYOR

MHP’nin genel bir talebinde olmadığını vurgulayan Aydın, “Gündeme getirdiğimiz af, kadına şiddet, cinayet, terör suçları, çocuğa yönelik suçları kapsamıyor. Basit suçlardan cezaevine girenler için söylüyoruz. DHKP’C’li olup kanser hastası diye bu ülkede Cumhurbaşkanı tarafından affedilenleri biliyoruz biz. Teröristlerin birinci dereceden akrabaları mecliste temsil ediliyor ama MHP’nin bu teklifinde öküz altında buzağı aranıyor” dedi.

OHAL, HUZUR İÇİN VAR

OHAL’e yapılan eleştirilere hak vermediğini savunan Aydın, OHAL’in güvenlik ve huzur için var olduğunu söyledi. Aydın, “OHAL’e karşı çıkıyorlar ben bir vatandaş olarak bundan rahatsız değilim. OHAL kalksın diyorlar, Allah için bu vatandaşın yararına mı zararına mı? Bana göre bunun ekonomiye de etkisi yok. Ekonomi üzerindeki algıları yönlendiriyorlar. Sokakta vatandaşımız huzurlu, düne kadar Erzurum Polisevi’nin önünde canlı bomba ihtimali var dendiği zaman millet neredeyse sokağa çıkamayacaktı. Mahallebaşı’nda kimlik kontrollerinin yapıldığı zamanlar oldu. Ulusal medyaya rezil olmuştuk. Çocuklar dağa kaldırılıyordu, esnafta haraç kesiliyordu ama şimdi OHAL olunca meczubun biri üzerine bombayı sarıp da onlarca insanı katledemiyor. Araçlara tonlarca bombayı yükleyip insanlarımızın canını yakamıyorlar” diye konuştu.

CUMHUR İTTİFAKINI ANLATTI

Cumhur İttifakı’nın kuruluşundan bahseden Kamil Aydın, bunun kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu kaydetti. MHP’nin siyasi teferruatlarını bir kenara bırakarak AK Parti ile ittifak yaptığını söyleyen Aydın, “Söz konusu vatansa bizim siyasetimiz teferruattır diyerek ittifak yaptık” dedi.

Aydın, şöyle konuştu: “Ülkemizin üzerinde büyük oyunlar oynandı ve hala daha devam ediyor. Bunun en somut örneğini 15 Temmuz gecesi yaşadık. MHP olarak o gece tavrımızı ortaya koyduk. O gece sokağa herkes çıktı. Vatanı, bayrağı, ezanı önceleyen herkes sokaktaydı. Allah korusun başarılı olunsaydı müstemleke tarzı yönetiliyor olacaktık. Allah korusun Suriye gibi bir kantonlaşmalar olacaktı. Rabbime şükür bedel ödedik ama bu milletin feraseti bunu yendi. Bu ittifakın temeli de 15 Temmuz gecesinde atıldı, Yenikapı’da resmen ilan edildi. Söz konusu ülkenin bekası dedik, geçmişteki hesaplaşmaları bir kenara bıraktık. O gece tanklarla, uçaklarla insanlarımızın üzerine mermiler yağdırıldı. Gölbaşı’ndaki şehitlerimizi almak için gittiğimizde, şehitlerimizin yanmış bedenleriyle, kül olmuş naaşlarıyla karşılaştık. Bunları yaşadıktan sonra siyasetin anlamı yok. O zaman da böyle bir ittifakın kararı alındı.”