E.MEHMET YILMAZ
ERZURUM (İHA) - Erzurum’da yaşayan 60 yaşındaki Neşat Ayvaz, 12 yıl önce karşısına çıkan kız çocuğu ve annesine sahip çıkayım derken kendi ailesini dağıttı. Ayvaz, şimdilerde kendisiyle görüşmeyen çocuklarının hasretiyle yanıp tutuşuyor.
Aziziye ilçesinde yaşayan ve arıcılık işiyle uğraşan 60 yaşındaki 3 çocuk babası Neşat Ayvaz, 12 yıl önce bir iyilik yapmak isterken adeta hayatı karardı. Ayvaz, dışarıda karşısına çıkan küçük kız çocuğu ve onun annesine sahip çıkayım diye yardım yaparken kendi ailesini dağıttı. Kanser hastası olan eşinin üzerine sahip çıktığı kadına imam nikahı kıydıktan sonra eşinin vefat etmesi üzerine öz çocukları babalarına sırt çevirdi. Daha sonra 12 yıl aradan sonra imam nikahı kıydığı kadının da çocuğunu alıp evden kaçması üzerine yalnız başına kalan Ayvaz, kendisiyle görüşmeyen çocuklarının hasretiyle yanıp tutuşuyor.
12 yıl önce sahil kenarında çay içerken ağlayan bir kız çocuğunu gördüğünü ve yardım ettiğini ifade eden Neşat Ayvaz, “Toptan meyve iş yapıyordum. Köylerden meyve alıp İstanbul’a götürüp satıyordum. Günlerden bir gün sahilde oturup çay içiyordum ve etrafıma baktığım zaman küçük bir kız çocuğunun ağladığını gördüm. Ağladığını görünce dayanamadım yanıma çağırdım ve konuştum. Bana dediler ki ‘bizim karnımız aç dışarıda kaldık çok perişanız.’ Tam da o gün günlerde cumaydı. Cuma namazına gittiğim zaman hoca hutbede dedi ki bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibi sevap kazanır felsefesiyle ben bu annesi ve kızına bir şekilde sahip çıktım ama hayatımı bitirdiler” dedi.
"İYİLİK YAPTIM AMA HAYATIMI MAHVETTİLER"
Çocuklarının kendisiyle konuşmak ve görüşmek istemediğini belirten Neşat Ayvaz, ömrünün geri kalan kısmında tek istediği şeyin artık çocuklarıyla yeniden eskisi gibi birlikte yaşamak olduğunu söyledi. Ayvaz, “Ben bu dışarıda küçük çocuğuyla yalnız kalan kadınla tanıştığım zaman kendi eşim kanser hastasıydı ve tedavi görüyordu. Ben de bu tanıştığım kişiyle bir süre sonra imam nikahı kıydım. Mecbur nikah kıymak zorunda kaldım çünkü ben yardım yaptıktan sonra bir türlü peşimi bırakmadılar. Ben de tekrar ortada kalmasınlar diye böyle bir şey yaptım. Bir süre sonra eşim kanser hastalığından dolayı hayatını kaybetti. Bu nikah kıydığım kadınla ise 12 yıl beraber yaşıyoruz ve 12 yıl aradan sonra bir darbe de buradan yiyorum. Ortada bir şey yokken bir gün eve geliyorum etrafa bakıyorum ki hiç bir şey yok bütün eşyalar toplanmış ev bomboş. Anladım ki o zaman sahip çıktığım kadın ve kızı beni terk edip kaçmışlar. Bu kadına sahip çıkıp evlendiğim için kendi öz çocuklarım benimle konuşmuyor telefonla arıyorum telefonlarıma bakmıyorlar benden uzak duruyorlar. Ben artık çocuklarımın benle konuşmasını görüşmesini istiyorum. Şu an çok büyük bir boşluktayım. Arkamda kimse yok sahipsiz bir şekilde ne yapacağımı bilmeden yaşıyorum. Karanlık bir tüneldeyim. Nerede bir ışık görürsek duracağız" şeklinde konuştu.