Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Yakutiye Medresesi’nde teravih namazı sonrası düzenlediği “Ramazan İkliminde Müzakereler” adlı kültür ve sanat programında Hattat Hüseyin Kutlu “Zevk-i Selim Sohbetleri” ve Ahmet Şahin ile arkadaşları tarafından da dini musiki icrası gerçekleştirildi.
Hattat Hüseyin Kutlu, burada yaptığı konuşmada, “Zevk deyip geçmeyiniz muhterem hazirun… Bugün dünyanın başına nereden bela yağmışsa hep zevksizlikten kaynaklanır. Herhalde insanları katledenler, tabiatı ve onun güzelliklerini yok edenler bunu zevk ehli oldukları için yapmıyorlardır. Bilakis zevkten mahrum oldukları için yapıyorlardır. Çünkü zevkin olduğu yerde muhakkak muhabbet vardır, aşk vardır, incelik vardır, nezaket vardır, nezafet vardır, güzellik vardır. Bunların olmadığı yerde de zevksizlik vardır” dedi. “Kur’an-ı Kerim ile sabit olan ve hiçbir şeyin fayda etmediği günde, o dehşetli günde fayda verecek tek şeyin kalb-i selim olduğundan bahsedilir” diyen Kutlu, şöyle devam etti: “Tabi bu kalb-i selim incelendiği zaman akl-ı selimden de bahsetmek, zevk-i selimden de söz etmek gerekir. İnsanda bir akıl var, bir kalp var, bir nefis var, bir de heva ve heves var. İnsan vücudunda akıl en yukarıda, kalp malum yerde, heva ve heves aşağıda, çünkü onlar süflidir, nefiste bir tarafta bulunuyor. O her tarafa manidir ve ne taraftan daha çok keyif alırsa, zevk alırsa o tarafa kayıyor. Zevk deyip geçmeyelim. Eğer kalpte zevk-i ruhani dediğimiz, yani bedeni olmayan ruhani zevk yer eder ve belli bir seviyenin üzerine çıkarsa nefis onun yönetiminde ve onun yanında yer alır. Dolayısıyla nefsin mertebe mertebe o kalb-i selime doğru gelişi ona isimler vermemize sebep olmuştur.”
“MÜSLÜMAN DAİMA ZEVKLİ İNSANDIR”
Hattat Hüseyin Kutlu, Müslümanların her zaman zevkli insanlar olduğunu kaydetti. Kutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Heva ve heves tarafında tamamen süfli tarafta bulunan nefse nefs-i emmare demişler. Hiç ruhani bir tarafı yok. Ne akl-ı selim ile alakası var ne de kalb-i selim ile alakası var. İnsan nefsi aşağıdan yukarıya doğru yükseldikçe bu mertebelere isimler vermişler. Nefis bir taraftan süfli tat ve zevklerin davetini alıyor ve bir taraftan da harici bir müdahaleci var, o da şeytan. Allah Teâlâ tarafından kendisine izin verilmiş işi bu, mesleği bu. O da bir taraftan aşağı doğru çekiyor. Nefsin kalb-i selim istikametinde yücelebilmesi için çok daha baskın bir şeyi bulması ve ondan nasip alması lazım. Allah Teâlâ cümlemizi zevk-i selim sahibi kılsın. Bakınız Müslüman’a zevk-i selim yakışıyor, yani güzellik, estetik duygu, en iyisi, en güzeli, onu beğenmek, onu sevmek ve ondan tat almak. Müslüman daima zevkli insandır. Giyiminde, kuşamında, yemesinde, içmesinde, insanlarla olan münasebetinde sıradan, kaba, nezaketsiz biri olamaz. Zevk-i selim, akl-ı selim ve kalb-i selimle beraber insanı insan-ı kâmil yapar.” Daha sonra Ahmet Şahin ve diğer sanatçılar tarafından seslendirilen musiki eserleri davetlilere manevi bir atmosfer yaşattı. AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve diğer yetkililer, Hattat Hüseyin Kutlu, Ahmet Şahin ve arkadaşlarına plaket takdim etti.
MEHMET ÇALMAŞUR İLE HOŞ BİR RAMAZAN SEDASI
Erzurum’un yetiştirdiği değerli sanatçılardan Mehmet Çalmaşur, “Ramazan İkliminde Müzakereler” adlı etkinliklere adeta renk kattı. Seslendirdiği birbirinden kıymetli ilahi ve kasidelerle Erzurumlulara unutulmaz bir Ramazan gecesi yaşatan sanatçı Çalmaşur, şehrin yetiştirdiği âlimlerin gönül dünyalarına ışık tutan eserlerini de dile getirdi. Yakutiye Medresesi’ni tıklım tıklım dolduran vatandaşlar hem sanatçıya hem de ona eşlik eden ses ve saz üstatlarına yoğun ilgi gösterdi. “Ramazan İkliminde Müzakereler” adlı kültür ve sanat programını izleyen vatandaşlar, mübarek ayın manevi atmosferine münhasır bir şekilde icra edilen programların Erzurum’un dokusuna uygun bir şekilde yürütüldüğünü ifade ederek, farklı konuk ve konularla gerçekleştirilen sohbet ve ilahi programlarının “Bir başkadır Erzurum’da Ramazan” ifadesine ışık tuttuğunu bildirdi.