ERZURUM (İHA) - Erzurum Büro Memur Sen Şube Başkanı Erten Aksoy, yönetim kurulu üyeleri Ali İhsan Özyazıcıoğlu, Bilal Han ve M.Nuri Gökkaya ili birlikte Vergi Dairesi çalışanları ile TUİK Erzurum Bölge Müdürlüğü görevine vekaleten atanan Ahmet Kılıç’ı ziyaret etti.
GELİR İDARESİ ZİYARETİ
Erzurum Gelir idaresini ziyaret sırasında çalışanlar, rahatsızlıklarını dile getirdiler. 2012 de yürürlüğe giren Eşit işe eşit ücret kararnamesi ile Maliye Bakanlığında çalışanların çoğunluğunun mağdur edildiğini söylediler. Maliye içinde oluşturulan uzmanlık kadrosunda çalışanlar ile diğer memurların yaptıkları iş yönünden farklılık bulunmamasına rağmen gelir uzman kadrosunda çalışanların diğer memurlardan 500 TL fazla ücret aldıklarını dile getirdiler. Aynı işi yapanlar arasındaki farklı ücret uygulamasının eşit işe eşit ücret uygulaması ile bağdaşmayacağı, aynı işi yapanlara aynı ücretin ödenmesi gerektiğini, kanunun çıkış amacının da bu olduğunu söylediler. Aynı işi yapanlara farklı ücret uygulamasının çok rahatsız edici bir durum ortaya çıkardığını, hatta uzmanların şeflere bağlı olarak çalıştıkları halde şeflerden çok daha fazla maaş aldıklarını, bu durumun da memur amir ilişkisini bozduğunu, doğru bir uygulama olmadığını acilen düzeltilmesi gerektiğini söylediler.
Özellikle eşit işe eşit ücret uygulaması sırasında şeflerin unutulduğunu, bu kadronun görmezlikten gelindiğini, şef kadrosu bulunan kurumlarda işin yükünü şeflerin çektiklerini, memur ile amir arasında köprü olduklarını, işlerin mükemmele yakın yapılmasında bu kadroların olağanüstü çaba gösterdiklerini, ancak gelen iyileştirme ve zamlardan sadece son imza makamına ayrıcalık tanındığını, zamların müdür ünvanlarına yapıldığını bu uygulama ile şeflerin idareci olarak görülmediğini, bu tür ayrıcalıkların büyük tehlikeler doğuracağını, maddi iyileştirmede idareci olarak görülmeyenlerin kanuni yaptırımlarda idareci sınıfına sokulmalarının adalet ve hakkaniyetle bağdaşmayacağını öne sürdüler.
Gelir idaresi çalışanları olarak bu sorunları ve çözümlerini içerir ayrıntılı dilekçelerini Gelir idaresi başkanlığına sunulmak üzere Erzurum Gelir İdaresi Başkanlığına verdiklerini, sonuçlarını beklediklerini, sendika olarak bizimde bu dilekçelerin akıbetini araştırmamızı ve sorunların en azında toplu görüşmede ele alınarak çözüme kavuşturulmasını istediklerini söylediler.
TUİK ZİYARETİ
Şube yönetim kurulu başkan ve üyelerince daha sonra TUİK Bölge Müdürlüğü görevine vekaleten atanan Ahmet Kılıç da ziyaret edilerek hem hayırlı olsun dilekleri iletildi, hem de özellikle 4/C kadrosunda çalışanların sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması istendi. Yaz kış, soğuk sıcak demeden insan üstü çaba gösteren, veri toplayan, verilerin doğru olması için her türlü zorluğu, tehlikeyi göze alan, ülkenin enflasyon oranının ve gelir adaletinin, faiz oranlarının hesaplanmasında gerekli olan tüm verileri toplayan bu kişilerin unutulmaması gerektiğini, bu kişilerin en fazla ücret almayı hak eden kişiler olduğunu, diğer memurlar ya da çalışanlar gibi bürolarda sıcak ve kapalı alanlarda çalışmadıklarını, dağ bayır arazi ve kapı kapı dolaşarak veri topladıklarını bunun göz ardı edilmemesi gerektiğini, bu nedenle bir an önce en azından 4/B kadrosunda çalışanların özlük haklarından 4/C kadrosunda çalışanlarında faydalandırılmaları gerektiğini bu hususların bölge müdürlüğüne vekaleten atanan Ahmet Kılıç tarafından TUİK Başkanlığına iletilmesini istediler.
KILIÇ’IN DEĞERLENDİRMESİ
Ahmet Kılıç’da, kendisinin yıllardır bu kurumda farklı görevlerde çalıştığını, sorunların bir çoğunu bildiğini, sorunların tespitinin önemli olduğunu ancak asıl önemli olanın sorunların nasıl çözüleceği hususunda çözümlerin ortaya konması ve çözülmesi olduğunu, sendikanın bu konudaki çabalarını gördüğü için mutlu olduğunu, samimi olarak gösterilen çabaların sonuç bulacağına inandığını söyledi.
Şube başkanı Erten Aksoy’da, eşit işe eşit ücretin, Ocak 2012 de uygulanmaya konması ile daha önce açıklamış oldukları sorunların bir bir ortaya çıktığını, bu sorunların başında, aynı işi yapanların değil aynı unvana sahip olanların eşit ücret aldıklarını, oysa ki kanunun çıkış amacının eşit işi yapanlara eşit ücret ödemek olduğunu, böylece kanunun amacına ulaşmadığının görüldüğünü, gelir idaresinde çalışan aynı işi yapanlar arasında hatta şefle ona bağlı olarak çalışanlar ile şefler arasında ücret farkının yaklaşık 500 TL üzerinde olduğunu belirtti. Aksoy, yine Adalet Bakanlığı başta olmak üzere birçok kurumda aynı derece ve kademedeki çalışan ile müdürler arasındaki maaş farkının 900 TL yi geçtiğini burada adaletten söz edilmesinin mümkün olamayacağını, bu hususları kanun hükmünde kararname yürürlüğe girmeden önce söylediklerini ancak bunun göz ardı edildiğini, şimdi söylemlerinin haklı olduğunu herkesin gördüğünü, artık bir an önce bu durumun mağdur edilenler lehine düzeltilmesi gerektiğini söyledi.
aksoy’un değerlendirmesi
Bir kurumda aynı işi yapan kurum müdür ile personel arasında bir maaşa yakın maaş farkının olmasının adalet ve hakkaniyetle bağdaşmayacağını, çalışma barışını bozacağını anlatan Aksoy, Müdürlük makamına yapılan ek ödemelere karşı olmadıklarını, ancak bu ek ödeme oranlarının memurlardan esirgenmesine karşı olduklarını, tabiî ki idarecinin sorumluluğu karşısında bir miktar maaş farkının olması gerektiğini, ancak bunun çalışanları rencide edecek boyuta ulaşmaması gerektiğini söyledi.
Tüm kurumlarda müdürlük ünvanına sahip kişilerin aynı maaşı aldıklarını, ancak bütün kurumlarda müdürlere bağlı çalışanların aynı maaşı almadıklarını, Tüm kurum müdürlerine aynı oranda ek ödeme verildiği halde, müdürlere bağlı çalışan memurlara farklı oranlarda ek ödeme verilduğunu anlatan Aksoy, “Bu adil olmamıştır, hangi kurumdaki müdüre hangi oranda ek ödeme verildiyse o kurumda çalışan memurlara da aynı oranda ek ödeme verilmesi gerekirdi. Adil olan uygulama bu olmalıydı. Bu yanlışlığın düzeltilmesini bekliyoruz. Birçok yasa teklifinin kısa süre içinde meclise sevk edilerek kanunlaştırıldığını, hatta iade edilen kanunları bile jet hızıyla yeniden kanunlaştıran yüce meclisin tabiî ki başta hükümetin toplu sözleşme yasasını bu kadar geciktirmesinin memurları ve sendikaları üzdüğünü, daha üzücü olanın ise siyasi partilerin toplu sözleşme yasasının çıkartılması yönünde hiçbir çaba göstermemeleri olduğunu, bu nedenle hükümet kadar siyasi partilerinde memurları üzdü.” dedi.
Aksoy, hem hükümetten hem de siyasi partilerden memurlar lehine ancak eşitlik ilkesi zedelenmeden, hiçbir makam ve mevkinin diğerine maddi üstünlük olarak görülmeden, tüm memurların amir kadar barınma beslenme ve eğitim için maddiyete ihtiyacı olduğu unutulmadan haklarının verilmesini istediklerini söyledi.
Toplu görüşmelerde; tespit edilen bu gibi sorunların aceleye getirilmeden en ince detayına kadar tartışılması ve herkesi mutlu edecek sonuçların ortaya çıkması gerektiğine inandıklarını kaydeden Aksoy, her kanun çıktıktan sonra bir kesimin mutlu kalan büyük çoğunluğun mağdur olduğunu, artık bu tür fotografları görmek istemediklerini, hak ve adaletten ayrılmadan, yapılan iş karşılığı emeğin ödenmesini istediklerini belirtti.