‘Çözüm, terör örgütünün defolup gitmesidir’

Başbakan Binali Yıldırım, "Eğer bu terör örgütü, ülkeyi bölme heves ve hayalinden vazgeçmezse operasyonlar da asla ve asla bitmez. Çözüm, terör örgütünün milletle devlet arasından defolup gitmesidir." dedi.

Yıldırım, İzmir Valiliği tarafından Kaya Termal Otel'de sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarının sivil toplum örgütleri ve vakıflarla işbirliği içinde olduğunu, olmaya da devam edeceğini, İzmir'in bu konuda çok gelişmiş bir şehir olduğunu, sivil toplum örgütleri ile buluşmayan siyasi liderlerin İzmir'de başarılı olayamayacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da başbakanlığı döneminde İzmir'e büyük önem verdiğini ifade eden Yıldırım, "Ne yazık ki talihsiz bir şekilde, hiç ama hiç söylemediği bir sözü burada sadece ucuz siyaset adına Cumhurbaşkanımıza atfettiler. Ona haksızlık ettiler" dedi.

İzmir'in tarihin her döneminde önemli bir şehir olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, Türklerin Anadolu topraklarına geldiği ilk yıllardan yakın tarihe, Kurtuluş Savaşı'nın zaferinin ilan edilmesine, çok partili hayata kadar kentin önemli gelişmelere sahne olduğunu ifade etti.

TERÖR BELASINI BU ÜLKENİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARACAĞIZ

Sivil toplum örgütleri ile buluşmada şehit anne ve babasının da bulunduğunu belirten Yıldırım, "Buradan bir kez açık ve seçik olarak herkese, dost düşman herkese söyleyeceğim bir şey var. Milletim rahat olsun bu terör belasını bu ülkenin gündeminden çıkaracağız. Şehitlerimizin ruhu şad olsun. Bu toprakların bağımsızlığının, bu milletin birliğinin teminatı şehitlerimizdir. Şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Gazilerimizi şükranla anıyoruz. Allah hayırlı ömürler versin" dedi.

Kendilerine sıklıkla "operasyonların ne zaman biteceği" sorusunun sorulduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bize diyorlar ki 'çözüm süreci ne olacak, terör operasyonları ne zaman bitecek?'. Bakın buradan şunu açıkça söylüyorum, bu operasyonların bitmesi için 3 tane şey lazım. Bir, bu katil terör örgütü ne zaman sivilleri, yaşlıları, gençleri gözünü kırpmadan öldürmekten vazgeçerse, ne zaman askere, polise, jandarmaya, korucuya silah doğrultup onları şehit etmekten vazgeçerse, ne zaman Anadolu topraklarının her köşesinde doğusundan batısına kuzeyinden güneyine vatandaşımızın huzur ve güven içinde yaşaması tam olarak mümkün olursa o zaman bu operasyonlar bitmiş olur.

Eğer bu terör örgütü bu boş hayallerin peşinde koşmaya devam ederse ülkeyi bölme heves ve hayalinden vazgeçmezse operasyonlar da asla ve asla bitmez, bunun açık seçik bilinmesi lazım. Çözüm terör örgütünün milletle devlet arasından defolup gitmesidir. Ben bölgedeki vatandaşlarıma açıkça şunu söylüyorum. Terör örgütünün sizin gibi bir sorunu yok. Sizin sorununuz asıl terör örgütüdür, başınızın en büyük belasıdır. Bu beladan da sizi kurtaracağız."

Terör örgütünün içeride ve dışarıdaki destekçilerini bildiklerini, bunu yaptıklarına pişman olacaklarını dile getiren Yıldırım, "Bu terör örgütünün sırtını sıvazlayan iç ve dış destekçilerinin kimler olduğunu da biliyoruz. Siyasi uzantılarının kimler olduğunu biliyoruz. Dışardan bunlara her türlü lojistik desteği yapanların da kimler olduğunu biliyoruz. Ama bunlar da gelip geçecek. Bu ülkeye karşı, bu aziz millete karşı bu aymazlığı yapanlar yarın bu milletin yüzüne bakamayacaklar. Onu da buradan ilan ediyorum. Yaptıklarına pişman olacaklar ve o yaptıkları işler kendilerinin başına da bela olacak" diye konuştu.

DEMEK Kİ İZMİRLİLER UZAĞI GÖRÜYOR

Yeni görevine gelmesinde kendisine büyük destek veren İzmir’e teşekkür ettiğini, onurlu ancak ağır bir sorumluluğu olan bir göreve geldiğini kaydeden Yıldırım, şunları kaydetti:

"İzmir, beni belediye başkanı seçmedi. Demek ki uzağı görüyor İzmirliler. İzmir’e bir teşekkürüm daha var. Ana muhalefet partisi lideri ‘İzmir başbakan çıkaracak’ dedi. Onu da mahcup etmedik, ona da teşekkür ediyorum. Şehrime karşı sorumluluğumun çok daha arttığının farkındayım. Ama bugüne kadar size mahcup olmamak için var gücümüzle, arkadaşlarımızla, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla çalıştık. Bundan sonra daha fazlasını yapacağımızdan zerre kadar tereddütünüz olmasın. Bizim için sıfatlar gelip geçicidir, İzmir’e, Türkiye’ye hizmet etmek kalıcıdır."

Başbakan Yıldırım, 65. hükümet güvenoyu alınca teşekkür konuşmasında "79 milyonun başbakanıyım" dediğini hatırlatarak, "Ama şunu herkes lütfen kabul etsin. İzmir benim gözbebeğim. Bunu da herhalde milletimiz hoşgörüyle karşılar diye düşünüyorum. Çünkü bu şehir bize çok destek verdi. Onun için İzmir’i kalkındırmak demek Türkiye’yi kalkındırmak demek" diye konuştu.

SIFATLAR GELİP GEÇİCİ

Belediye başkanı adaylığında hep "İzmir Türkiye’ye lazım" dediğini anımsatan Başbakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"İzmir’e başkan da lazım' dedim. Başkanı seçtiniz. 1 Kasım seçimlerinden önce ne dedim, 'biz belediye başkanımızla konu İzmir’e hizmet olunca bütün parti beklentilerinden, parti taassubundan kurtulacağız. Ve İzmir’in konularını el birliğiyle çözeceğiz'. Bunun şahidi büyükşehir belediye başkanımızdır. Bu yönde çalışmalara başladık. Daha fazlasını yapacağız. Bugün kendisiyle de görüştük. Bizi tebriğe geldi sağ olsun. Önemli konular İzmir gündeminde, bunları zaman içinde duyacaksınız, gereğini yapacağız. Sıfatlar gelip geçicidir, önemli olan bir hoş seda bırakmaktır. Bu ülke için, bu güzel şehir için taş üstüne taş koyan herkesten Allah razı olsun."

İZMİR'DEKİ YATIRIMLAR

İzmir’de neler yapıp neler yapmadıklarının detayına girmek istemediğini ancak geçtiğimiz günlerde bir İzmir milletvekilinin "İzmir’e bir şey yapılmadı" sözleri üzerine bazı şeyleri hatırlatmanın yerinde olacağını düşündüğünü vurgulayan Başbakan Yıldırım, İzmir’e son 14 yılda 30 milyon liranın üzerinde destek ve yatırım yaptıklarını, bunun az olarak görülebileceğini ama en azından ortada böyle bir yatırımın bulunduğunu gösterdiğini söyledi.

2002’den bu yana yaklaşık 9 bin yeni derslik yaptıklarını, TOKİ’nin 14 bin konut inşa ettiğini, 445 bin dönüm arazinin su ile buluştuğunu, 80 milyonun üzerinde fidan diktiklerini, 27 gölet, baraj ve çok sayıda sulama tesisinin hizmete girdiğini aktaran Başbakan Yıldırım, İzmir’in su ihtiyacı için çok önemli olan Gördes Barajı'nın büyükşehir belediyesinin de katkılarıyla yapıldığını ve İzmir’in su probleminin kökünden çözdüğünü dile getirdi.

Başbakan Yıldırım, Ege Gelişim Projesi ile bölgede önümüzdeki 1 yıl içinde 25 milyar liranın üzerinde tutarı olan tesislerin yapılacağını, planlamasını gerçekleştirdiklerini, 250 yataklı Tire, 150 yataklı Urla, 400 yataklı Karşıyaka, Çiğli Devlet Hastanesi dahil olmak üzere tam 14 hastaneyi bitirip hizmete aldıklarını kaydetti.

Yıldırım, 14 yıl önce İzmir’de 401 kilometre bölünmüş yol varken bunu 657 kilometreye çıkardıklarını ve İzmir’i Balıkesir’e, Manisa’ya, Aydın’a bölünmüş yollarla bağladıklarını de ifade etti.

Adnan Menderes Havalimanı'nı yenilenen iç ve dış hatlar terminalleri ile Türkiye’nin en güzel, en modern havalimanlarından biri haline getirdiklerini ifade eden Yıldırım, "Yolcu sayısı 2 milyondan 12 milyona yükseldi. Konak Tünellerinden, açıldığından bu yana 10,5 milyon İzmirli geçti. ‘Bir işe yaramaz’ diyenlerin kulağı çınlasın. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yaptığımız İZBAN sadece İzmir’in ve Türkiye’nin değil dünyanın en uzun raylı toplu taşıma sistemi. Şimdi Torbalı’ya kadar uzandı, Selçuk etabı inşaatı devam ediyor önümüzdeki yıllarda da Bergama’ya daha sonra da Avrupa’nın en büyük limanlarında olacak Çandarlı Limanı’na kadar uzanacak” diye konuştu.

Yıldırım, İzmir Kuzey Çevre Yolu'nu da Çandarlı Limanı’na kadar yap, işlet ve devret modeliyle uzatacaklarını, böylece İzmir ekonomisinde önemli yeri olan Aliağa bölgesindeki trafik sıkışıklığını çözeceklerini söyledi.

İzmir’deki diğer projelere değinen Yıldırım, “Daha fazlasını da yapmamız lazım, ihtiyacımız olan birlik beraberlik ve kardeşlik. Bunu sağlarsak önümüzde kimse duramaz. Türkiye’nin potansiyeli yüksek. En büyük potansiyel ise genç ve dinamik nüfusu. Allah kimine imkan vermiş, kiminde petrol, kiminde doğalgaz var. Bizde ise insan var. Doğal kaynağı olan Venezuela, Libya, Irak. Ama orada istikrar yok, fakirlik var, basiretsiz yöneticiler yüzünden halkları perişan." ifadesini kullandı.

Başarının ancak karşılık saygı ve sevgi ile geleceğine dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"Hiçbir şey birbirimizi kırıp dökecek kadar kıymetli değil, Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine eriştirecek hedefte en önemli şart güven ve istikrarın devamıdır. Bunun olmadığı yerde hizmet ve başarı olmaz, mutlu ve huzurlu insanların yaşadığı bir ülke olmaz. Elimizdeki nimetin kadrini kıymetini bilelim enerjimizi boşa tüketecek işlere izin vermeyelim."

Yıldırım, Ankara-İzmir hattını iki kent arasındaki seyahat süresini 3,5 saate indireceğinin bu projeyi de 2019 yılında bitirmeyi hedeflediklerini dile anlatarak, İzmir-İstanbul Otoyolu Projesi'ninin 9 milyar dolarlık maliyetiyle Türkiye’nin en büyük projelerinde biri, maliyetinin de 53 ülkenin milli gelirinden fazla olduğunu sözlerine ekledi.

DÜNYANIN EN BÜYÜK HAVALİMANI İSTANBUL'A YAKIŞIR

Dünyada hava yolu taşımacılığında merkezin değiştiğini belirten Yıldırım "Ben bakan olarak göreve başladığımda Türkiye'nin transit yolcu sayısı 2 milyondu, şimdi 26 milyon. Bu, Türkiye artık doğunun, batının, Afrika'nın, Avrupa'nın, Uzakdoğu'nun buluştuğu bir merkez oluyor. Böyle bir konumda tabii ki dünyanın en büyük havalimanı da Türkiye'ye, İstanbul'a yakışır. İstanbul'la yarışmak da İzmir'e yakışır. Zaten plakaları arka arkaya; 34-35. Araya kimseyi almayacağız." dedi.

İzmirli yatırımcılardan, girişimcilerden ve sanayicilerden, İzmir'in dinamikleri için daha çok çalışmalarını isteyen Yıldırım, şunları söyledi:

"Daha çok üretmek için bizden ne isterseniz isteyin. Hükümet yeni kurulduğunda, hükümet programını okurken bir şey söyledim; bu ülke için yatırım yapan, iş, aş oluşturan herkesin önüne turkuaz halı sereceğiz. Üreten, gerçek ekonomiyi yücelten bir hükümet olacağız. Hedefimiz bu. İşimiz üretmek, hizmetimiz, gücümüz millet."

Yeni hükümet kurulduktan sonra ilk gezisini Diyarbakır'a yaptığını, burada hunharca katledilen 16 vatandaşın aileleriyle bir araya geldiklerini daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte Güneydoğu'nun en modern havalimanını açtıklarını ve teröre karşı kararlı duruşu ortaya koyduklarını söyledi.

Yıldırım, Efes-2016 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte izlediklerini anımsatarak, "Tatbikat, ilk defa bu yıl sadece Türkiye'nin değil Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna, Pakistan, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerin de katılımıyla oldu. Göz kamaştırıcı, müthiş bir tatbikat. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gurur duydum. Silahlı kuvvetlerimizin gücüyle, kabiliyetiyle bir kez daha gururlandık. İlk defa uluslararası boyutta yapıldı. Bundan sonra da bu konudaki uluslararası koordinasyon, işbirliği artarak devam edecek." diye konuştu.

Yıldırım konuşmasını, "Ekmeğimizi böleriz Türkiye'yi böldürtmeyiz, yolları böleriz memleketi böldürtmeyiz" sözleriyle tamamladı.