Beşiktaş Ertuğrul Tekke Camisi’ndeki Cuma namazının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cizre’de devam eden terör operasyonları nedeniyle bazı HDP’li vekillerin açlık grevi yapmalarıyla ilgili olarak, “Bu oyunlara asla gelmeyiz. Açlık grevi de yapabilirler, şunu da yapabilir, bunu da. Bunların yeri parlamentodur. Bunlar şu anda terör örgütüne uşaklık yapıyorlar. Şu anda bunlar orada tamamıyla terör örgütünün taşeronu gibi hareket ediyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını Beşiktaş’taki Ertuğrul Tekke Camisi’nde kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da eşlik etti. Cami çıkışında vatandaşlarla bir süre sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
CENEVRE GÖRÜŞMELERİ
Suriye krizine diplomatik çözüm aranacak Cenevre görüşmeleriyle ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cenevre görüşmeleriyle alakalı aslında başlama noktasında bazı katılımlardaki sıkıntı sebebiyle hatta 29’u gibi tarih de kullanıldı, fakat sonra tekrar şu anda başlanmış gibi görünüyor, fakat böyle bir kesintiler oluyor. Takip ediyoruz, şu anda Dışişleri Bakanımız da zaten sürecin içerisinde, o da orada diğer yanındaki arkadaşlarla beraber bu işi takip ediyorlar” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ılımlı muhaliflerin son anda katılmama kararı verdiklerinin altını çizerek, “Katılmama kararının arkasındaki yatan gerçek, maalesef verilen bazı sözlerin yerine getirilmeyişi. Özellikle de şu anda Rusya’nın oradaki muhalif bölgeleri sürekli bombalaması, tabii ki muhaliflerde ciddi manada bir sıkıntı meydana getiriyor. Burada bir ateşkesin sağlanmaması halinde onların böyle bir katılım içerisinde bulunması cephede olanları ne yapmakta, onlara bir ihanet oluşturmaktadır. Onlar da önce diyorlar süratle bir defa bu ateşkesin sağlanması lazım ki biz de bu görüşmelere katılmış olalım. Bundan dolayı orada böyle bir kesinti söz konusu oluyor” diye konuştu.
Cenevre görüşmelerinin sağlıklı bir neticeye ulaşmasını temenni ettiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye için sağlıklı neticenin en azından bu süreçte çıkmasını beklediklerini ifade etti.
“CİZRE’DE YARALILARA AMBULANS GÖNDERİLMEDİĞİ İDDİALARI YALAN”
Bir gazetecinin Cizre’de bir evde yaralıların olduğunu, ambulansların oraya ulaşamadığı ve ambulans gönderilmediği yönünde iddiaların bulunduğu ve değerlendirmelerinin sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar, bunların hepsi yalan. Bir defa orada sürekli olarak ambulans var ve dün zaten Bakanımız da açıkladı. Açıkladığı andaki sayılar 5-6 ambulans orada bekletiliyor. Yaralını al, ambulansların olduğu bölgeye getir, bu kendilerine söyleniyor. Söylendiği halde bunlar bunu yapmıyorlar. Yapmadıkları gibi, hatta Meclis’te bile biliyorsunuz telefonla bir konferans yapmaya çalıştılar. Tamamen bu boyutların hepsi ideolojiktir ve bu ideolojik yaklaşımla da o ambulansları ateş menziline sokup oradaki ambulans şoförüne olsun, doktora olsun, yanındaki hemşireye olsun ölümle karşı karşıya bırakmaktır. Bundan önce benzer şeyler oldu biliyorsunuz, ambulans şoförü şehit oldu, hemşire yaralandı, doktor yaralandı, bunlar oldu. Şimdi orada belli mesafedeki 600 ile 1000 metre arasında bir mesafede bunlara bu anonslar yapılıyor, alın yaralıları getirin güvenli bölgeye ve biz buradan hemen onları hastaneye götürelim deniyor” dedi.
“Ambulanslar hazır, ama bunlar yaralıları oraya kasıtlı götürmüyor, belki de yaralı değiller” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ateş menziline ambulansları sokup orada ambulanslara karşı kendilerine göre orada bir üstünlük temin etmek; dertleri bu. Tabii ki orada da ilgili arkadaşlar gerekli tedbiri almak durumundalar. Ona göre onlar da o tedbirle bu işi yürütüyorlar, işin aslı bu” ifadelerini kullandı.
“GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN VERDİĞİ MÜCADELE, BİR BEKA MÜCADELESİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP’li milletvekillerinin açlık grevine başlamasıyla ilgili bir soru üzerine de şu cevabı verdi: “Şimdi değerli arkadaşlar, bir defa bu oyunlara asla gelmeyiz. Açlık grevi de yapabilirler, şunu da yapabilir, bunu da yapabilirler. Bunların yeri parlamentodur, bunların gelmesi gereken yer parlamentodur. Bunlar şu anda terör örgütüne uşaklık yapıyorlar. Şu anda bunlar orada tamamıyla terör örgütünün taşeronu gibi hareket ediyorlar. İş tam tersine dönmüş vaziyette. Sen niye Parlamentoda değilsin de oradasın, ne işin var senin orada, gel Parlamentodaki çalışmalarına katıl. Bunlar Parlamentoda durmuyorlar, sürekli olarak o çatışma bölgesinde gidip yok açlık grevi yapacağız vesaire. Birileri açlık grevi yapıyor bunlarda, eşbaşkanlar da bakıyorsun sağda-solda gayet güzel bir şekilde tatil geçirenleri de var bunların içinde. Bunları biz artık gördük, bunların hepsi belgelenmiş şeyler. Büyükada’da aynı şekilde bisikletle şu anda tatilde olanları da var, bunları da biliyoruz, görüyoruz. İşte bugün de gazetelerde biliyorsunuz var. Bunların hangisi ne yapıyor belli değil. Yani bu oyuna artık medya olarak, yazılı-görsel medya olarak gelmememiz lazım. Tam aksine milletimizi bu noktada ciddi manada uyarmamız lazım ve şu anda bizim Mehmetimizin, Mehmetçiklerimizin, tüm güvenlik güçlerimizin verdiği mücadele aslında bu ülkede bir beka mücadelesidir. Vatanımızın, milletimizin bekası mücadelesidir.”
“TERÖR OPERASYONLARINDAN SONRA KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ BAŞLAYACAK”
Mücadeleden taviz vermelerinin mümkün olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cizre, Sur, Silopi, buraların hepsi tertemiz hale gelinceye kadar, ondan sonra zaten çalışmalarımızı belli bir noktaya getirdik, proje çalışmalarımız bitti ve buralarda ikinci bir adım bu temizlikten sonra da kentsel dönüşüm-değişim süreci başlayacak. Kentsel dönüşüm-değişim sürecinde de buralarda yeni projelerle tarihî eserleri tarihî eser olarak onları ele alıp onların restorasyonlarını yaptırmak, bunun dışındakileri ise tamamıyla yeni projeler olarak ele almak suretiyle buradaki vatandaşlarımızı kendi evlerine çok daha farklı bir şekilde yerleştirmektir. Biliyorsunuz 6 bin kadar aileye zaten şu anda hükûmetimiz kira yardımı kararını almıştır ve kiralarını ödüyor, bu çalışma başlamıştır. AFAD bir diğer taraftan çalışmalarını sürdürüyor, gıda desteklerini filan aynı şekilde veriyor. Ama bu geçiş sürecini ben inanıyorum ki başarılı bir şekilde hükûmetimizin bütün mensuplarının gayretleriyle aşacaktır ve devletimiz burada tüm imkânlarıyla seferberdir, Hükûmetimiz bütün bakanlarıyla beraber, hangi bakana hangi görev düşüyor, bunların tasnifini yapmıştır. Yani altyapıyla ilgili özellikle Ulaştırma Bakanlığımızın çalışmaları olacak, öbür tarafta Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın gerek atık su kanallarıyla ilgili, gerek içme su kanallarıyla ilgili, -bugüne kadar oradaki malum belediyeler biliyorsunuz bu tür işleri yapmadılar- bunlar yapılacak. Bir taraftan da TOKİ bütün imkânlarıyla seferber olarak konutları yapacak. Yani her bakan kendi ilgi alanı içerisinde bu çalışmayı sürdürecektir” şeklinde konuştu.
“BAŞKANLIK SİSTEMİNE YÜZDE 55-60 ARALIĞINDA BİR TALEP SÖZ KONUSU”
“Başkanlık sistemiyle ilgili olarak halka daha iyi anlatabilmek için halk buluşmaları gerçekleştireceğiniz yönünde bilgiler var. Bir takvim belirlendi mi, kaç ile gitmeyi düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Yani kaç il diye bir şey yok. Bu konuda görev sadece benim şahsi, kişisel bir görev veya meselem değil. Yani bu konuyla ilgili şu anda ciddi manada bu süreç içerisinde rol alan arkadaşlarımız var, akademisyenlerimiz var, medya mensuplarımız var, birçok bu konuda sözü olan STK’larımız var. Hepsi ülkemizin değişik bölgelerinde paneller, sempozyumlar, konferanslar düzenlemek suretiyle bu işi halkımıza anlatmak, halkımızı bu konuda daha da bilinçlendirmek ve aynı zamanda da tabi bir altyapıyı oluşturmak suretiyle dünyadaki başkanlık sistemlerinin uygulamalarını anlatacaklar. Bunun yanında hazırlayacağımız kitapçıklar vasıtasıyla da hangi ülkede başkanlık sistemi, diyelim ki Amerika’da nasıl, Güney Amerika’da nasıl, Fransa’da yarı başkanlık sistemi nasıl, öbür tarafta birçok yerde, özellikle partili başkanlık sistemleri nasıl, bütün bunların hepsini ortaya koymak ve buradan da tabii Türkiye’nin kendi modeli nasıl olacak, bunları ortaya koymak suretiyle temenni ediyorum ki çok kısa bir zaman içerisinde çok daha farklı bir şekilde ortak akıl oluşacaktır. Mesele bu ortak aklı oluşturmak suretiyle halkımızın daha bilinçli bir şekilde kararını vermesidir ki şu anda yapılan kamuoyu araştırmalarına baktığımız zaman yüzde 55-60 aralığında bir talep söz konusu, ben bunun çok daha artacağına inanıyorum, çünkü buna ihtiyacımız var.”
“LEYLA ZANA PARLAMENTODA YEMİN ETMEDEN, BİR KABUL SÖZ KONUSU DEĞİL”
HDP’li Leyla Zana’yla ilgili görüşme takviminin beli olup olmadığının sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Leyla Zana’nın ilk olarak yeminini yapması gerektiğini; parlamentoda yeminini yapmadan böyle bir kabulün söz konusu olamayacağının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak geçenlerde yanındaki danışmanı veyahut da özel kalemi, bilemiyorum, özel kalemimi arayarak söylediği bazı şeyler var, yani eğer kendisi görüşmelerini bu başlıklar altında düşünüyorsa zaten gelmesine de gerek yok” dedi.
Bir gazetecinin, “Efendim, neydi o konular?” diye sorması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörist başıyla alakalı konular vesaire. Yani şu anda dünyanın hiçbir yerinde böyle bir terörist başının bu şartlarda yaşaması diye bir şey söz konusu değil. Şu anda terörist başının İmralı’daki yaşam koşulları dünyada kimseye verilmemiştir” cevabını verdi.