Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bir yeni sistem kuracaksak, bu sistemin net olması lazım. Ben karma hiçbir sistemin fayda getireceğini düşünmüyorum. Karma sistem Türk iş tutuş biçimine uygun değil" dedi.
Başbakan Davutoğlu, A Haber'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Olumsuz yönlerine rağmen mevcut anayasanın, bundan sonra nasıl iş yapılacağının kılavuzu niteliğinde olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Mevcut anayasanın getirdiği çelişki ya da problemleri çözen nedir şu anda? Açık söylüyorum bu anayasa çözmüyor bunu, siyasi sistem de çözmüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ile benim aramdaki ilişkinin doğası ve problem çözme kabiliyeti bunu çözüyor. Doğasından kastım, aramızdaki muhabbet ve güven. Sayın Cumhurbaşkanımız ile uzun bir geçmişimiz var. Mavi Marmara ve Davos gibi birçok krizi birlikte yönettik. Dolayısıyla bizim aramızdaki ilişkinin mahiyetine dayalı bir çözüm kapasitesi var. Böyle olmaması lazım. Normalde sistemin kendisi cumhurbaşkanı ve başbakanın kişiliklerinden bağımsız olarak çözüm üretebilmesi lazım" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık makamları arasında doğabilecek bir problemden memnun olacakların ülkeye ihanet edeceğini vurgulayan Davutoğlu, sistem değişikliği tartışmalarıyla ilgili şunları söyledi:"Bir yeni sistem kuracaksak, bu sistemin net olması lazım. Ben karma hiçbir sistemin fayda getireceğini düşünmüyorum. Karma sistem Türk iş tutuş biçimine uygun değil. Bunu denedik. Millet egemenliğini, seçtiği milletvekilleri ve onların içinden çıkan hükümet üzerinden kullanır. Eğer başkanlık sistemi olacaksa, başkan ve parlamento üzerinden kullanır. Benim tercihim, yetki ve sorumluluk dağılımının net olduğu bir sistem. Bizim teklif edeceklerimiz olur, muhalefetin söyleyecekleri olur, hep beraber bunları konuşuruz. Bunu yaparken de anayasa ne derse o uygulanabilir. Bu, anayasanın tanımı içerisinde olur."
Davutoğlu, sistem tartışmalarının sürekli gündemde tutulmasını doğru bulmadığını belirterek, bunun ortada sanki bir mesele varmış havası yarattığını bildirdi.
"KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARINI HAYRETLE TAKİP ETTİM"
Davutoğlu, son 30 yılın en kritik fakat en başarılı terörle mücadele operasyonlarının son dönemde yürütüldüğünü ifade etti.
Daha önce kırsal kesimde yaşanan terör olaylarının terör örgütü tarafından bilinçli bir şekilde şehirlere ve bazı ilçelere doğru yayılmaya çalışıldığına dikkati çeken Davutoğlu, "Cizre, Silopi, Nusaybin ve Yüksekova'daki barikat ve hendekler hayatın normal akışını engelliyor. Halkı bizar etmek istiyorlar. Devlet tedbir aldığı zaman da halkın devleti suçlamasını bekliyorlar. Neden sokağa çıkma yasağı alıyoruz? Ben de memnun değilim bundan açık söyleyeyim. Neden bu kararı almak zorunda kalıyoruz, çünkü sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden alanda teröre karşı yapacağınız operasyon sivil kayıplara yol açabilir" dedi.
Terörle mücadelenin başarıya ulaşması için herkesin ortak bir tavırda buluşması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a gidip, 'hendek kazan arkadaşlar' dediğinde, ben bunu hayretle takip ettim. Nereden arkadaşların oluyor. Halkın normal hayatını tarumar edenden arkadaş olur mu? Birileri onu arkadaş görürse onlar da kendilerini halka her türlü zulmü yapabilecek meşruiyette bulurlar" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, düzenlenen operasyonlarla Oramar ve İkiyaka dağlarının tamamen terörden arındırıldığı bilgisini vererek, şunları kaydetti:"Bunun üzerine terörü belli ilçelere çekerek halkı orada bizar edip varlık göstermeye çalışıyorlar. Bu konuda da tavrımız açık. Bütün ilçeler, bütün şehirler terörist unsurlardan temizlenecek. Son Dağlıca saldırısının ardından, 'bu dağlar terörden temizlenecek' demiştim. Şimdi gururla söylüyorum, o dağlarda tek bir terörist kalmadı. Dağlıca'da askerlerimizin şehit edildiği yerler tek tek temizlendi.
Birileri Cizre'yi Kobani'ye çevirmeye kalkarsa, ki öyle yapmaya çalışıyorlar. Cizre'de DEAŞ yok, Cizre'de halkına muhabbetle, sevgiyle, şefkatle bakan bir devlet var. O halkın çocuklarını eğitmek için bulunan öğretmenler var. Onlar için gece gündüz zor şartlarda görev yapan doktorlar, hemşireler var. Bunlar bu ülkenin insanları, DEAŞ gibi dışarıdan gelen insanlar yok."