‘Erzurum Ortadoğu’yu suluyor’

ERZURUM

Orman Genel Müdürü Mustafa Kurtulmuşlu "Bütün Ortadoğu'yu sulayan suların Munzur dağlarından, Erzurum ve Anadolu dağlarından elde edilen sular, Arabistan çöllerini yeşillendiriyor" dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Ortaklığında, Avrupa Ormancılık Komisyonu Dağlık Su Havzaları Yönetimi Çalışma Grubunun 28. Dönem Toplantısı Kastamonu'da gerçekleştirildi. "Orman İçin Su, Su İçin Orman" temalı konunun işlendiği bu toplantı geniş katılımla Ilgaz Mountain Resort'ta gerçekleştirildi. Temiz suyun sağlanmasında önemli bir düzenleme görevi gören ormanlar ve dağlık alanlardaki havzaların çok yönlü olarak yönetim stratejilerinin geliştirilmesi üzerine tartışmalar yürütüldüğütoplantıda ayrıca Avrupa Ormancılık Komisyonunun Ekim ayında Antalya'da gerçekleştirilecek olan toplantısına sunulmak üzere teknik bir rapor hazırlama çalışmaları başlatıldı. Toplantıya; Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü Roma, Budapeşte, Ankara Ofislerinden yetkililer, Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeleri, Orta Doğu ülkelerinden katılımcılardan oluşan 120 kişi katıldı. Slovakya, Finlandiya, Avustralya, Polonya, Avusturya, Japonya, İsviçre, İtalya, Ekvator, Azerbaycan, Tacikistan, Kırgızistan, Özbekistan orman ve su teşkilatları temsilcileri ile Irak Orman Genel Müdürü Aun. Dh. Abdullah'ın katıldığı toplantıda su ve ormanın hayat için önemi vurgulandı.
ORMANLAR, ÜRETİM VE KIRSAL İSTİHDAM AÇISINDAN ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLIYOR
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kastamonu Orman Bölge Müdürü Ahmet Sırrı Beşel, Kastamonu ormanları hakkında katılımcılara bilgi verdi. Kastamonu ormanlarının yüzde 92'sinin doğal ormanlar olduğunu ve biyolojik çeşitlilik yönünden zengin kaynaklara sahip olduğunu belirten Beşel, hedeflerinin işletilmesinin yanı sıra doğal dengenin sağlanması olduğunu söyledi. Sırrı Beşel, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü olarak üretim ve kırsal istihdam açısından önemli katkı sağladıklarının altını çizdi. Bu toplantının düzenlenmesinin bile alana duyulan ilgiyi gösterdiğini belirten Dağlık Su Havzaları Yönetimi Çalışma Grubu Başkanı Matej Schwarz, toplantının istenilen başarıda geçeceğine ve büyük ilerlemeler kaydedeceklerine inandığını söyledi.
Türkiye'nin belirgin bir şekilde çalışma grubuna katkıda bulunacağına emin olduğunu anlatan Schwarz, toplantıyı tertipleyen ve organize eden herkese de emeği geçtiği için teşekkür etti.
"Orman İçin Su, Su İçin Orman" konulu toplantıya katılan Orman Genel Müdürü Mustafa Kurtulmuşlu, ormanla suyun birbiriyle örtüştüğünü, bağdaştığını belirterek şunları söyledi: "Ormanla suyun birbirini kardeşçe tamamlayıcısıdır. Ormanlar suya kaynaklık ve analık eder. Yağan yağmurlar, ormanlar olmazsa süratle yüzeysel akışa geçerek sele neden olur ve toprakları götürür. Ama Ilgaz'da bir hafta kesintisiz yağmur yağsa bile su berrak ve temiz akar"
AFRİKA'DA YAŞANAN KURAKLIĞIN SEBEBİ ORMANLARIN YOK EDİLMESİ
Bugün Afrika'da yaşanan kuraklık ve tarımın yapılamamasının nedenlerinin ormanların yok olması olarak değerlendiren Orman Genel Müdürü Kurtulmuşlu, "Birçok sömürücü ülkeler öncelikle bu dünyanın güzel ormanlarını yok ettiler. Ormanlar gittikten sonra yağışlar sele neden oldu, topraklar kayboldu. Onun için orada açlık ve kıtlık kol geziyor. Burada alınan kararlarla su ve yeşile ulaşmayı sağlayacak ilkeler oluşacaktır" diye konuştu.
Orman Genel Müdürlüğü olarak ormanların korunmasında ve işletilmesinde dünyaya önderlik ve öncülük yapacak güçte olduklarına vurgu yapan Kurtulmuşlu, bu nedenle 10'uncu ormancılık kongresinin İstanbul'da yapılmasına karar verildiğini söyledi. Tüm dünyada orman varlığının azalmasına rağmen Türkiye'deki ormanların arttığına dikkat çeken Kurtulmuşlu, sözlerine şöyle devam etti: "Dünyada her gün binlerce hektar orman azalırken orman alanını artırmış bir ülkeyiz. Son 3 yılda bir buçuk hektar ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışması yaptık. Onun için böyle bir toplantının ülkemizde ve Türkiye'nin en güzel ormanı Ilgaz'da yapıldı. Orman varlığı sadece o bölgenin değil tüm insanlığın ortak malıdır."
Toplantıya katılan Irak Orman Genel Müdürü Aun. Dh. Abdullah'ı işaret ederek Fırat ve Dicle sularının ortak kullanıldığını belirten Kurtulmuşlu, "Bütün Ortadoğu'yu sulayan suların Munzur dağlarından, Erzurum ve Anadolu dağlarından elde edilen sular, Arabistan çöllerini yeşillendiriyor" dedi.
Toplantıda alınan kararların dünyanın her yerinin suya kavuşmasına kaynaklık edeceğine de inandığını ifade eden Kurtulmuşlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ormanları önce koruyacağız. Ormanları pek çok konuda planlıyoruz. Ormanlarımızın yüzde 30'unu su amaçlı planlıyoruz. Onun için ormanları suya kaynaklık eden ormanlar, toplumsal değerlere kaynaklı eder, turizme kaynaklık eder. Biz yaklaşık 30 değişik amaçlı ormanları planladık. Su üretme ormanları var"
ORMANLAR SU KAYNAĞI

Ülkemizde kaynak suyu olarak satılan suların büyük bir kısmının Karadeniz ormanları ve Toros dağlarından elde edildiğini belirten Kurtulmuşlu, şöyle konuştu: "Ormanlarımıza su kadar muhtacız. Hayatın temel kaynağı 5 temelden birisidir. Temiz havanın kaynağı, suyun kaynağı, ormanlardır. Su Anadolu'da çok değişik anlamında kullanılır. En büyük sevap bir bardak su vermektir. Birçok şeyde karıncaya su vermekten kediye su vermekten kuşlara su vermekten bir canlıya su vermek en büyük ibadettir. Suyun kaynağı, üreten ormanlardır. Bugün kullandığımız birçok şeyin altında ahşabın esası var. Barınmak için ormana, giyinmek için ormana, savunmak için ormana ihtiyacımız var. İnsanın yaşaması için orman ihtiyaç var. Suyu aziz biliriz. Ormanları bunlara kaynaklık ettiği için Fatih Sultan Mehmet İstanbul'da yaptığı ilk eser Belgrad ormanlarıdır. İçinde 11 tane bent vardır. 1453'ten beri İstanbul'u sulayan tertemiz sulardır. Suya kaynaklık eden ormana kıymak, yok etmek en büyük suç sayılmıştır. Fatih Sultan Mehmet 'ormanlardan dal kesenin başını keserim' diye ferman yayınlamıştır. Dua ederken bile su gibi aziz ol deriz."
ORMANLARIMIZA GÖZÜMÜZ GİBİ BAKIYORUZ
Açılış konuşmasında son olarak konuşan Vali Erdoğan Bektaş ise, Kastamonu ormanlarının sertifikalandırma çalışmaları hakkında bilgi verdi. Her zaman suyun hayat olduğunu söylediklerini belirten Bektaş, "Çöllerde su olmayan yerlerde hayat yoktur. Suyun ormanla ilgisini biliyoruz ama suyun kaynağının orman olduğunu bu vesile ile öğrendim. Çam ağaçları kar, su ve toprak deposu olduğunu geçen hafta bir büyüğümden öğrendim. Kastamonu'daki ormanların ölçülebilir katkısı 250 milyon dolardır. Ölçülemeyen katkısı saymakla bitmez. Ormanlarımıza gözümüz gibi bakıyoruz" dedi.