Erzurum’dan Toronto’ya Sanat’ta Anadolu Sinerjisi

SUNUM:

 

 

TÜRK KÜLTÜRÜNÜ TANITIYORUM

KAPLANOĞLU:Dünya’nın adeta öteki ucu Kanada’daya gidip Anadolu’yu temsil etmek benim için çok önemli bir durum. Türkiye’yi temsil ederken Anadolu’yu, Anadolu’dan çıkan imgelerle bir temsil gerçekleştirmek ve kültürünü farklı kültürlere anlatmanın bir sanatçı için önemli olduğunu düşünüyorum. Bu planımı gerçekleştirdiğim için de mutluyum.

KANADA TERCİHİ

KAPLANOĞLU: Kanada bana kanatsız ülke gibi geliyor. Zaten çalışmalarımın ana teması olan Anadolu’da, doğu ve batı sentezi olması münasebetiyle yakın ve uzak farklılığı temsil eden bir durum var. Batının en uzak noktası olması sebebiyle, en uzaktan başlamak istedim. Dolayısıyla Kanada da bağlantı kurduğum için Kanada’da açmış oldum.

ANADOLU TEMASI

ERZURUM: Londra ve Toronto’daki sergilenecek resimleriniz birbirinden farklı. Bunları birbirinden ayıran ve farklılık gösteren öğelerden bahseder misiniz?

KAPLANOĞLU:1998 yılından beri tema olarak Anadolu’yu çalışıyorum. Londra ve Toronto’ daki resimlerimin teması aynı. Malzeme olarak farklı. Sadece orada sergilemediğim çalışmaları burada sergiledim. Şunu söyleyebilirim ki çoğunlukla orada iyi çalışmaları sergiledim.

TORONTO FARKLILIĞI

ERZURUM:Bu resimler için Toronto’yu özel kılan nedir, ayrıca orada sergilediğiniz resimler için Londra’yı özel kılan nedir?

KAPLANOĞLU:Burada ki sergi sadece Londra’ da olacaktı, Toronto son anda çıktı. Dolayısıyla benim için bir sürpriz oldu. Aslında elimde sergilenmemiş fazlasıyla işim olmasına rağmen uzak olması münasebetiyle çalışmalarımın hepsini götüremedim. Bir kaç sergiyi bir arada açacak kadar çalışmaya sahibim.

 

FARKLI KÜLTÜRLER DİKKATİMİ ÇEKİYOR

KAPLANOĞLU:Anadolu, çalışmalarımın merkezinde. Ama batıya açılan pencere dediğim yabancı bir figür koyuyorum resimlerime genelde. Dolayısıyla Anadolu’nun kültürü içerisinde bana yabancı kültür olduğu gibi, Anadolu dışından da yabancı farklı kültürler var. Hem Anadolu’dan hem Anadolu dışından açmış olduğum bir kadrajla batıyla diyalog kurarak, bu kış gününde, dediğiniz gibi, bir çok Türk’ü bir araya getirmek benim için çok önemli. Hangi anlayıştan olursak olalım bizim için bir arada yaşamak, ortak noktalarda buluşmak çok önemli. Yabancılarla da insanlık noktasında buluşmak çok önemli. Yabancıların bize tavır aldığı, bizi ayrıştırmaya çalıştığı, kampanyaların başladığı bu dönemde birleşmek, hepimizi ilgilendiren bu noktalarda aynı kararı almak benim için çok önemli. Biz bir çok kültürü yaşamış bir milletiz. Ama Türkler olarak, bir araya gelme, özellikle yabancı ülkelerde bir araya gelme ve ortak kararlar alma, kendi milletimiz adına ortak kararlar verme, oradaki güzellikleri taşıma noktasında bir araya gelmek benim için çok önemli.

ZENGİNLİKLERİMİZİ GÖRMESİNİ BİLELİM

KAPLANOĞLU: Üniversite son sınıfta başladım bu çalışmalarıma.Çok değişik insan ve kültür gruplarıyla bir araya geldim. Farklı anlayıştaki Türklerle bir araya geldim. Hepsinin bu millet için bir şeyler yapmak isteğini, bu millete bir şeyler kazandırmak isteğini bildiğim için bu anlayışa sahip oldum. Kimse bana bunu kazandırmadı. Anadolu’nun kültür zenginliği bunu bana verdi. Vatanımızda bu zenginlik, çok kültürlülük var. Yeter ki biz görmesini bilelim. Bu değerleri görüp bir araya gelelim.

SIRADA ALMANYA VE FRANSA VAR

KAPLANOĞLU: Bu sergiyi dünyanın her yanına götürmeyi çok isterim. Daha büyük müzelerde sergiler gerçekleştirmek istiyorum. Ve bunu dünyanın değişik yerlerine taşımak istiyorum. Bundan sonra Fransa ve Almanya’da böyle bir planımız var. Gerçekleştirilirse bu iki sene içerisinde yapmayı amaçlıyorum.

TORONTO’DAN ERZURUM’A

KAPLANOĞLU: Yaşamadığım ve hissetmediğim hiçbir şeyin resmini yapamam. Çalışmalarım şimdiye kadar hep bu bağlamda oldu. Kanada’dan bir öğeyi resme almam için birazcık yaşamam gerekiyor.