Erzurum’da cezaevinden çıktıktan sonra eski eşini ve iki kızını silahla öldüren Raci Arslan’ın 1 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Olay, geçen sene Aralık ayında Hilalkent’teki Özbağ Sitesi'nde meydana geldi. Raci Arslan, cezaevinden çıkarak 4 çocuğuyla yaşayan eski eşi Gülçin Karabiyik’ın evine geldi. Evde eski eşiyle tartışan Raci Arslan, belinde taşıdığı ruhsatsız silahla iki kızını ve eski eşini öldürdü. Olaydan sonra cinayet silahıyla birlikte arabasına binerek kaçan Raci Arslan'ın, Gölbaşı Mahallesi'nde polis ve Özel Harekat Polisi tarafından yolu kesildi. Tabancayla cadde ortasında intihara kalkışan şahıs, Özel Harekat Polisi tarafından elinden vurularak etkisiz hale getirildi.
Eski eşini ve iki kızını silahla öldüren Raci Arslan’ın Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki görülen duruşmasına öldürülen Gülçin Karabiyik'in kardeşleri, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Sanık Raci Arslan duruşmaya cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı. 18 yaşından küçük olan ve olaya tanıklık eden iki oğlu F.A. ve E.A. ise Adli Görüşme Odasından (AGO) psikolog eşliğinde katıldılar.
Sanık Arslan, duruşmada yaptığı savunmasında, olaydan bir gün önce akşam eşiyle tartıştığını belirterek, “Ev pislik içindeydi. Evin neden pis olduğunu sorduğumda hep birlikte hakaret ve tehdit ettiler, ellerinde bıçakla saldırmaya başladılar. Evde silah vardı. Eşim silaha doğru koştu ama o almadan ben aldım. O anda kızlar odalarına kaçmışlardı ve ben de silahla vurdum. O anda F.A. ile E.A. benim yanımdaydı. Anneleri ile kızlar bana karşı birlikteydiler. Kızlar da sürekli evden kaçıp erkeklerle birlikte oluyorlardı. Eve geldiklerinde ellerinde farklı farlı telefonlar oluyordu ve içlerinde çıplak resimler yakalıyordum. Her defasında farklı farklı bahaneler söylüyorlardı. Kızlar anneleriyle beni 2 kere zehirlemeye çalıştılar, çok sayıda da şikayet ettiler. Hayatımdan bıkmıştım. Ben utandığımdan bazı şeylerin üzerini kapatmaya çalışıyordum. Şerefimi beş paralık ettiler. Suçum, günahım yoktu. Sadece evin kirlenmesini söyledim. Olaydan sonra da kendimi kaybettim, nereye gittiğimi ve ne yaptığımı bilmiyorum" dedi.
Başka suçlardan hükümlü olarak cezaevinden duruşmaya SEGBİS ile katılan Arslan’ın en büyük oğlu A.A. “Silahı babam değil, ben almıştım. Silahı aldıktan bir gün sonra ablam beni şikayet etti ve cezaevine girdim. Ablamın davranışları sürekli aynıydı. Annemi değil de kardeşlerimi vuracaktım. Babam yapmasaydı bu işi ben yapacaktım" ifadelerini kullandı.
Psikolog eşliğinde duruşmaya katılan E.A, babasından şikayetçi olmadığını belirterek, “Annem ile ablalarım yine babama hakaret etti. Biz babamı sakinleştirirken annem bıçakla geldi ve hakaret etmeye devam ediyordu. Babam evden çıkarken anne geldi, bir şeyler söyledi. Sonra annem silaha doğru giderken babam önceden aldı ve vurdu. Annemle kardeşlerim sürekli babama hakaret ediyorlardı. Babamdan şikayetçi değilim" dedi.
Mağdur F.A. ise olay günü annesi ile kardeşlerinin babasına küfür ettiğini iddia ederek, "Ablamlar babama iftira atıyorlardı. Annem de elinle bıçakla geldi ve tartışmaya başladılar. Annem sonra silahı alarak babama yöneltmişti. Babam da silahı alarak onları vurdu. Babamı istemiyorlardı ve çayına fare zehri bile koymuşlardı. Babamdan şikayetçi değilim" diye konuştu.
Duruşmaya katılan Gülçin Karabiyik'in kardeşleri S.K. ile F.K. ise sanık Arslan'dan şikayetçi olduklarını söyledi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan tanıkların zorla getirilmesine ve sanık Raci Arslan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.