Gölet davası başladı

ELİF HASANÇEBİ
ERZURUM (İHA) – Erzurum’un Aşkale ilçesinde görevli 5 elektrik işçisinin bir arızayı gidermek amacıyla girdikleri Karasu-2 Hidroelektrik Santral Sulama Göleti’nde bindikleri botun devrilmesi sonucu ölmeleriyle ilgili dava bugün görülmeye başlandı. Adliye çıkışında gözü yaşlı anne Esma Turan, “Devlete sesleniyorum; suçlular cezalandırılsın” dedi.
Erzurum Adliyesi’nde bugün görülmeye başlanılan davada savcılık soruşturması kapsamında Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkan 6 sanık, "taksirle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet verdikleri" iddiasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya başlandı.
Cumhuriyet Savcısı Sedat Bayrak tarafından hazırlanan 5 sayfalık iddianamede, İdeal Enerji Üretim A.Ş.’nin projesi olan Karasu-2 Hidroelektrik Santral Sulama Göleti içinde kalan ve 29 köyün elektrik enerjisini sağlayan Aras Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye ait enerji nakil hattı direğinin devrilmesiyle nedeniyle taşeron firma Temel Elektrik A.Ş. çalışanlarından Feridun Öztürk, Şahin Baykal, Rıdvan Takım ve Ahmet Sait Turan ile "Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. Erzurum İl Müdürlüğü görevlisi Mustafa Arifoğulları’nın, göletteki arızalı direği onarmak için gölete girdikleri hatırlatıldı.
"KENDİ İMKANLARIYLA DENİZ BİSİKLETİ TEMİN ETMİŞLER"
İddianamede, işçilerin kendi imkanlarıyla direğe ulaşabilmek amacıyla belediyeden deniz bisikleti temin ettikleri, deniz bisikletiyle yer yer buz tutmuş gölette devrilen direğe doğru ilerleyen 5 işçinin bisikletin su alması sonucu alabora olması nedeniyle suya düştüklerine dikkat çekildi ve 5 işçinin de olayda hayatını kaybettiğinin otopsi raporlarıyla tespit edildiği vurgulandı.
İddianamede, Temel Elektrik A.Ş.’nin sahibi Fehmi Temel ve şirketin koordinatör mühendisi Nurullah Gülmüş’ün elektrik bakım, onarım ve tamir işlerinin yapımından sorumlu kişiler olarak işçilerinin uygun olmayan şartlarda ve uygun olmayan ekipmanlarla arıza mahalline gitmelerini önlemedikleri ve bununla ilgili iş yerinde iş disiplinini oluşturmadıkları anlatıldı.
Aras Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin personel müdürlüğünü olay günü vekaleten yürüten Şahin Torun’un da eğitim için Erzurum’a giden Aşkale İşletme Şefi Yalçın Turda’nın yerine bir yetkili görevlendirdiği ve Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. Erzurum İl Müdürü Ziya Özpeker’in ise il müdürlüğü bünyesinde yapılan çalışmalarda gerekli organizasyonu yapmadığı ve iş disiplinini sağlamadığı gerekçesiyle kusurlu görüldüğü iddianamede belirtildi.
İŞTE İŞÇİLERİ ÖLÜME GÖTÜREN KUSURLAR
Aşkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda ise işçileri ölüme götüren kusurlar şöyle ifade edilmişti: “İdeal Enerji A.Ş.’nin Proje Müdürü Ahmet Duran Kürkçü’nün kazaya neden olan elektrik direğinin bulunduğu baraj göletinde su tutulacağı aşikar olduğu ve direklerin deplase edilmesi için hazırlanan projeyi onayladığı halde gerekli deplaseyi yaptırmadığı, Aras Elektrik A.Ş.’nin İşletme ve Bakım Müdürü olarak görev yapan Tuncer Yeşilyurt’un göl alanında kalan 4 adet direğin relokasyonunun takibini yapmadığı ve uzun bir süredir direklerin yer değiştirmesi işlemini gerçekleştirmediği halde gerekli girişim ve eylemde bulunmadığı.”
6 KAMU GÖREVLİSİNDEN 3’Ü İFADE VERDİ
Olayları ve kusurları iddianamede detaylıca anlatan Cumhuriyet Savcısı Sedat Bayrak, sonuç olarak 5 işçinin "taksirle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet verdikleri" iddiasıyla Ahmet Duran Kürkçü, Tuncer Yeşilyurt, Fehmi Temel, Nurullah Gülmüş, Ziya Özpeker ve Şahin Torun hakkında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.
Bugün görülen duruşmaya sanık sıfatıyla katılan Şahin Torun, Ziya Özpeker ve Fehmi Temel ifade verdi. Mahkemede Şahin Torun, “Görevlendirme yapmamakla suçlanmaktayım. Ancak görevlendirme yapılabilmesi için yazılı talep gerekmektedir. İşletme şefleri bizim bilgimiz olmadan çağrılmışlardır. Yazı teknik birimlerden imzadan geçmiş. Eğitime çağrılacak personel ile bağlantı kurularak eğitime çağrılmışlardır. Bizim görevlendirme yapabilmemiz için bildirim yapılması gerekmektedir. Görevlendirme talepleri bize talimat ile bildirilir. Yerine bakacak kişiyi belirledikten sonra bildirim kişilere yapılmaktadır. Bu görevlendirme tamamen personel ve idare işlem müdürlüğüne bağlı birimin dışında olmuştur. Benim bu yazıdan haberim olmamıştır” dedi.
Ziya Özpeker de, “Bu konu ile ilgili olarak bana hiçbir bilgi verilmedi. Benim de arızanın yapılmasına ilişkin bir talimatım olmamıştır. Olaydan 10 dakika sonra buradan enerji alan yerleşim yerlerini elektriklendirmişiz. Ancak oradaki hatlarımızın deplase edilmeden su tutulması büyük bir ihmaldir. Bu hususta aslında TEDAŞ mağdur olmuştur. Hem hatlarımız yıkılmış hem de personellerimizi kaybettik. O suyun tutulmasına müsaade eden olur verenler hiç ortada yok” diye konuştu.
Fehmi Temel ise, “Olayın olduğu gün olaydan 1 saat sonra haberim oldu. Olayın kontrolörü Nurullah Gümüş ile görüşüp olay hakkında bilgi almaya çalıştım. Görüşmemize olaya müdahale için giden personellerin kendisini aradığını arıza müdahale için gideceklerini söylemeleri üzerine kesinlikle gitmemelerini söylediğini bana ifade etti. Personellerimizin eğitimleri, Aras TEDAŞ Eğitim Merkezi’nde kurs verilmektedir ancak suda çalışma, suyla alakalı çalışmada TEDAŞ tarafından bir eğitim verilmediği gibi biz de personellerimize bu yönde bir iş güvenliği eğitimi veremedik” şeklinde konuştu.
“SİZ BİZİ ÖLÜME GÖTÜRECEKSİNİZ”
Mahkeme salonunda bulunan ve hayatını kaybeden işçilerden Şahin Baykal’ın babası Ahmet Baykal söz alarak, Mahkeme Başkanı Hüseyin Öztürk’e, “Sanık Nurullah Gümüş suya girmeyin diye talimat vermiş. Ancak ölen Mustafa Arifoğulları’nın ısrarı ile suya girmişler. Hatta Şahin Baykal ‘siz bizi ölüme götüreceksiniz’ diyerek itiraz etmiş. Israr karşısında gitmek zorunda kalmışlar” dedi.
Mağdur yakınları ve sanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme 6 Kasım 2013 tarihine ertelendi.
Mahkeme sonrası adliye önünde davayla ilgili açıklamada bulunan mağdur tarafların avukatı Emine Arslan Avcı, “Mahkeme 6 Kasım tarihine ertelendi. Bugün ilk kez sanıklar dinlendi. Şikayetimizi sürdüreceğiz” dedi.
Erzurum Adliyesi önünde gözyaşlarına boğulan hayatını kaybeden işçilerden Ahmet Sait Turan’ın annesi Esma Turan ise, “Devlete sesleniyorum; suçlular cezalandırılsın. Bizim çocuklarımızın kanları yerde kalmasın” diye feryatta bulundu.