Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Baskette Mehmet Akif Ersoy Lisesi damgası
Baskette Mehmet Akif Ersoy Lisesi damgası
YURTLİG’de filenin şampiyonları belli oldu
YURTLİG’de filenin şampiyonları belli oldu
ETÜ projesi patent aldı
ETÜ projesi patent aldı
Şehit Sözen dualarla anıldı
Şehit Sözen dualarla anıldı
Erzurum’da mola verecek
Erzurum’da mola verecek
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
1 Nisan 2018 Pazar - 12:15

Kılıç, Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi’ni açıkladı

Güneş Vakfı tarafından geleneksel olarak düzenlenen Cuma günü konferanslarının bu haftaki konuğu Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kılıç oldu.

Kılıç, Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi’ni açıkladı

Güneş Vakfı tarafından geleneksel olarak düzenlenen Cuma günü konferanslarının bu haftaki konuğu Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kılıç oldu.

Kılıç konuşmasında, Türklerde Cihan Hakimiyeti Mefkûresi ve Kızılelma’dan bahsetti.

TÜRKLER VAHDET ANLAYIŞINA SAHİPTİ

Kılıç, “Orta Asya’da Türkler, Kadir-i mutlak bir Tanrı’ya ve onun cihan hakimiyetini kendilerine verdiğine inanırlardı. Bilge Kağan; “Tanrı irade ettiği için tahta oturdum, dört yandaki milletleri nizama soktum. İfadesi ile Tanrıya olan imanını ve sahip olduğu hakimiyetin semavi kaynağını ortaya koyuyordu. Kağan olacak kişi Gök Tengri tarafından seçilmiş ve kendisine kut verilmiş aynı zamanda bütün dünyaya kağan olarak tayin edilmişti. Nitekim bu anlayış Göktürk Abidelerinde “ Üstte mavi gök, altta yağız yer ve ikisi arasında kişioğlu yaratılmış; Kişi oğulları üzerinde de dedem Bumin ve İstemi kağanlar hükümdar olmuşlardı, Onlar dört tarafta bulunan düşmanları idareleri altına almışlar, savaştan vazgeçirmişler, başlılarını eğdirmişler ve dizlilerini çöktürmüşlerdi. Böylece sahipsiz ve teşkilatsız Göktürkleri nizama koyup hüküm sürmüşlerdi.” ifadesiyle kendine yer bulmaktadır. Türk devlet felsefesinde kut sahibi olmanın ilk basamağı hanedan üyesi olmaktı. Hükümranlık hanedanın her erkek üyesinin hakkıydı. Ve bu üyeler arasında zamanın şartları altında en güçlü olan Kağan olarak devleti idare etme hakkına sahipti. Kut (İktidar Sahibi Olmak), Tanrı kaynaklı olmakla beraber Türk Kağanları sadece bu hakla “Kut”lu sayılmazlardı. Kut sahibi olan Kağanların üzerlerine düşen görevler de vardı. Adaletle yönetmek, diğer Türk Beyleri arasında taraf tutmamak, açları doyurmak, üstsüzleri giydirmek, ülkeye bolluk ve bereket getirmek ve elbette bunlardan daha da önemlisi devleti ve milleti düşman tehlikesinden korumak, vatanın ve milletin birliğini devam ettirmektir. Bunları sağlayamayan hükümdar sahip olduğu kut’un gereklerini sağlayamadığından dolayı tahttan indirilebilirdi” dedi.

Türklerin Cihan Hakimiyeti mefkuresinin en önemli temsilcilerinden birisinin Büyük Hun İmparatoru Mete olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ümit Kılıç, “Diğer Hükümdarlarla yaptığı haberleşmelerde mektuplarının başına “Tanrı’nın tahta çıkardığı Hun Milletinin büyük Tan-yu’su” ibaresini kullanırdı. Hun hükümdarları “Tengri Kutu” unvanı taşımaktaydılar. Avrupa Hunları’da aynı Cihan hâkimiyeti mefkuresini sürdürmekteydiler. Avrupa hunlarına gönderilen Bizans Elçileri, Hunların, Başlarındaki Kağan Attila’nın ilahi bir menşeden geldiğine inandıklarını ve dünyanın kendilerine ait olduğunu temel alan bir anlayış ile fetihlerde bulunduklarını söylemekteydiler. Türkler, İslamiyet sonrası devirlerde de bu anlayışı devam ettirmiştir. Selçukluların kurucusu Selçuk Bey’in Babası Dukak’ın vücudundan üç ağacın çıkarak göklere yükselmesi soyundan gelenlere cihan hakimiyetinin müjdesi olarak kabul edilmişti. Aynı şekilde Osmanlı Devleti’nin ilk padişahı Osman Bey’in, Şeyh Edebalı’nın evinde iken gördüğü vücudundan çıkan bir ağacın dünyayı sarması da yine Edebalı tarafından Osman Bey’e kendi soyundan gelecek olan Osmanoğullarına verilecek bir cihan hakimiyeti şeklinde müjdelenmişti. Cihan hakimiyeti mefkuresinin en önemli unsurlarından biri de Kızılelma olgusudur. İlk olarak Evliya Çelebi (ö. 1684) ve ünlü Osmanlı kronikçisi İbrahim Peçevî’nin (ö.1649) eserlerinde görülen Kızılelma vurgusu şifahi halk kültürü içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde yeniçeri Gülbankları içerisinde de kendisine yer edinen Kızılelma, bazen İstanbul’u, Bazen, Roma’yı veyahut Viyana’yı ifade etmekteydi. Ancak Ziya Gökalp, Nihal Atsız, Osman Turan İbrahim Kafesoğlu gibi büyük Türk Mütefekkirlerinin görüşleri ışığında şöyle ifade edilebilir; Türkler için Kızılelma dünya hakimiyetinin, Türk ordusunun manevi hedeflerinin, Milli ahlakın ve Türk milletinin gönlündeki coğrafyanın özetle Türklerin, sosyal ve siyasal olarak ulaşmak istedikleri hedefin adı ve sembolüdür” diye konuştu.

Kılıç’a konuşmasının ardından Güneş Vakfı yönetimi tarafından katılım belgesi takdim edildi.

 
Deligöz’den ilçe ziyaretleri
 
TÜGVA’dan Afrin’deki çocuklar için yardım tırı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erkhaber 7 yaşında...
Erzurum’a internet yayıncılığında farklı bir soluk getiren erkhaber.com, ...
Ağrılı kadınlar Erzurum yolunda
Organize edilen kültür gezilerinin Erzurum ve Veysel Karani türbesi ziyaretleri ...
İbrahim Hakkı eserleriyle anıldı
Alim ve mutasavvıf olan Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Eyüpsultan ...
 
Büyükşehir’den kitap okuma etkinliği
Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte kitap okumanın önemi anlatıldı.
“Bir Destandır Çanakkale”
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 103’üncü yıldönümü ...
Karaçoban Z-Kütüphane’ye kavuştu
Karaçoban ilçesinde Kalkınma Bakanlığı SODES tarafından yapılan Zengin kütüphane açılışı yapıldı.
 
Kütüphane Haftasında farkındalık yaklaşımı
54’ncü Kütüphaneler Haftası etkinliği kapsamında 1940’lı yıllar anımsatılarak ...
Altındağ’da Nene Hatun gündemi
Dokuş, Şerife Bacı, Nene Hatun, Kara Fatma, Gördesli Makbule gibi kahramanlar ...
Yeniden gönül seferberliği
Erzurum Âşıklar ve Şairler Derneği tarafından Anadolu'nun kültürel zenginliğinin ...
 
KANAL ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri