Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından başlatılan "Okuryazarlık Seferberliği" kapsamında kursa katılan Erzurumlu Hüsna Keskin çocukluk hayalini gerçekleştirdi.
Ailelerinin çeşitli gerekçelerle okutmadığı kişiler, yıllarca hayalini kurduğu eğitime Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın başlattığı "Okuryazarlık Seferberliği" ile kavuştu. Erzurum’un Tortum ilçesinde yaşayan Keskin ailesinin 7 çocuğundan birisi olan 39 yaşındaki Hüsna Keskin çocukken ailesi tarafından "sen ailenin en zeki çocuğusun okursan bizi bırakıp gidersin" gerekçesiyle okutulmadı. Genç yaşta babasını kaybeden Hüsna Keskin ise kardeşlerini okutmak için fabrikalarda çalıştı.
Babası öldükten sonra annesiyle birlikte yaşayan Hüsna Keskin "Okuryazarlık Seferberliğini" öğrenince bedensel engeline rağmen okula yürüyerek dahi olsa gitmek istedi. Okula yazılan Keskin’e belediye tarafından araç tahsis edildi. Çevresindeki yakınlarının "bu yaşta okula gidip ne yapacaksın?" gibi sözler söylemelerine rağmen Keskin vazgeçmeden okuldaki ilk yılını tamamlayıp okuma yazmayı öğrendi.
Bedensel engelli olduğu için engelleri okuyarak aşmak istediğini ifade eden Keskin önceden okumayı bilmediğinden dolayı hastanelere yanında biri olmadan gidemediğini ama artık tek başına gidip tedavi olduğunu belirtti.
"HAYATTAKİ TEK HEDEFİM OKUMAKTI"
Hayalinin okumak olduğunu ve bu projeyle hayallerine kavuştuğunu ifade eden Hüsna Keskin, "Ben okumayı bu yaşıma kadar çok istedim, hayattaki tek hedefim okumaktı. Babam beni okutmak istemedi çünkü zeki bir çocuktum. Eğer okursam onları bırakıp gideceğimi düşünerek beni okutmadı. 6 kardeşimi okuttu ama beni okutmadı. Ben küçük kardeşimi fabrikalarda çalışarak kendi çabamla okuttum ama benim de içimde kalmıştı. Ben zor şartlarda okuyamadım kardeşlerim okusun dedim. Kurs açılınca ben Müge Anlı’ya mesaj yazdırttım. Belediye başkanlarımızdan destek istedim, bana araç verdiler kursa gittim. Bu yıl da Cumhurbaşkanımız ve eşi sayesinde verilen imkanlarla çalışmaya, okumaya devam ediyorum" dedi.
"GÖZLERİM KAPALI GİBİ HİSSEDİYORDUM"
"Ben okuma yazma öğrenmeden önce gözlerim kapalı gibi hissediyordum" diyen Keskin "Şimdi sanki gözlerim açıldı her şeyi görebiliyorum, okuyabiliyorum. Hastaneye veya dışarı çıktığım herhangi bir yere korkmadan gidiyorum çünkü okumayı biliyorum. Ben başkalarının elinde hikaye kitapları, takvim yaprakları görüyordum, okuyordular benim gözlerim doluyordu. 'Benim onlardan ne farkım var ki okuyamıyorum ben de bir insanım' dedim. Elime böyle bir fırsat geçti ve artık ben de okuyabildiğim için çok mutluyum" şeklinde konuştu.