“Temaları ve katılımcı çeşitliliği itibariyle kapsamlı bir şekilde gerçekleşecek olan sempozyumun öncelikli amacı, toplumun tüm kesimlerinin katılımını sağlayarak geniş bir akademisyen ve paydaş kesimin aynı platformda buluşmasına zemin hazırlamaktır” diyen Yıldız, bu amaca yönelik olarak gerçekleşen sempozyumda, akademisyenlerin, yetkililerin, polisin, adliye, sivil toplum kuruluşları ile özel sektör gibi, konuya taraf olan kesimlerin bir araya geldiğini vurguladı.
YILDIZ’IN SUNUMU
Yıldız, “Böylece, toplum üzerinde ihtiyaç duyulan farkındalık düzeyine ulaşılması ve tüm problemli alanları kavrayacak etkin politikalar ile çözüm önerilerinin üretilmesi sağlanacak” değerlendirmesini yaptı.
Sempozyum sırasında, akademik bildirilerin, örnek uygulama modellerinin ve bilgi şöleni temaları kapsamındaki görüş ve önerilerin yazılı, sözlü ve görsel olarak paylaşılabilmesi için gerekli düzenlemenin yapıldığını hatırlatan Yıldız, yapılan sunuların editörlü kitap halinde yayımlanacağını da bildirdi.
EĞİTİM VE KİŞİSEL SORUMLULUK
Avrupa Birliği Türkiye Temsilcisi François Naucodıe ise, Türkçe yaptığı konuşmasına, ‘Anadolu’nun incisi Erzurum’da bulunmaktan mutluyum’, sözleri ile başladı. Devam eden PKK terör örgütü katliamlarını utanç verici olarak niteleyen Naucodıe, Avrupa Birliği’nin ilgili bütün kuruluşlarının Türkiye’nin terörle mücadelesini desteklediğini ve yanında yer aldığını söyledi.
Trafik kazalarını ve kadına yönelik şiddeti de eleştiren Naucodıe, Türkiye’nin bu alanlardaki düzenlemelerine AB’nin tam destek verdiğini, kadına şiddetin önlenmesi için yürütülen projelere ise, maddi destek sağlamaya devam edildiğini hatırlattı.
Naucodıe, şiddetin tüm dünyanın bir sorunu olduğunu hatırlattı ve çözümün kitlelerin eğitilmesi, kişisel sorumluluğun geliştirilmesinden geçtiğini kaydetti.
İNSAN ŞİDDETİN FAİLİ VE MAĞDURU
“Türkiye’den 50 üniversite, 15 Bakanlık, Üst Kurul ve resmi kurum, 22 Sivil Toplum ve medya kuruluşu ile Emniyet Teşkilatı’nın çok sayıda biriminin yanı sıra 11 ülkeden bilim insanı ve sanatçıdan oluşan 600 katılımcının, günümüzün en önemli sorunlarından biri için bir araya gelmeleri hem anlamlı hem de önemli bir hadisedir” diyen Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ise, konuşmasında, “Farklı sebeplerle değişen zaman ve mekânlarda şiddet türlerine maruz kalan insanoğlu, sürekli ondan yakınmasına rağmen, onun uygulayıcısı ve üreticisi olmaktadır. Bu açıdan insan/şiddetin hem mağduru hem de faili olmak gibi çelişik durumdan kurtulamamaktadır. Bazen savunma veya intikam, bazen ceza veya terbiye etme metodu olarak başvurulan şiddet, ne yazık ki insan hayatının bir gerçeği olarak hayatın her alanındaki varlığını sürdürmeye devam etmektedir” değerlendirmesini yaptı.
NÜFUS YOĞUNLUĞU ŞİDDETE ORTAM HAZIRLIYOR
Erzurum valisi Sebahattin Öztürk ise, konuşmasında, insanlığın kadim bir problemi olan şiddetin nerdeyse her on yılda bir şekil değiştirerek varlığını koruduğunu ifade etti.
Şiddetin sonucunun aynı olmasına rağmen her toplumda şiddeti hazırlayan kültürel yapıların farklı olduğunu anlatan Öztürk, her toplumun sosyal, siyasi ve kültürel yapısı çok iyi analiz edilmeden şiddetin ve terör olaylarının tam olarak anlaşılmasının zor olacağını anlattı.
Vali Öztürk, modern toplumun bir arada yaşamasının tarihin hiçbir döneminde görülmedik ölçüde arttığını, milyonlarca insanın metropollerde bir arada yaşadığını anımsatarak, bir aradaki nüfusun şiddete zemin hazırladığı değerlendirmesini yaptı.
Açış konuşmalarından sonra 1. Oturum gerçekleştirildi. Londra Metropol Emniyet Müdürlüğü Eski Görevlisi, Araştırmacı, Richard Warnes, “Yalnız Kurt;’Saplantılı şahsiyet’ veya her ikisi birden. Yalnız şiddet aktörlerinin yarattığı tehdit” konulu ilk bildiri sundu. ABD’den katılan Prof. Dr. Mark S. Fleısher ise, “Polis ile işbirliği yapılmak suretiyle şiddetin önlenmesi ve şiddete müdahalede etkinliğin artırılması” konusunda konuştu.
Sempozyum kapsamında Türk ve yabancı sanatçıların hazırladığı afiş sergisinin açılışı yapıldı. Sempozyum 29 Haziran’da sonuç bildirisinin yayınlanmasıyla sona erecek.