Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Taşambarlar’da yangın söndürüldü
Taşambarlar’da yangın söndürüldü
AK Parti’de görev dağılımı yapıldı
AK Parti’de görev dağılımı yapıldı
YURTLİG’de Erzurum Kız Yurdu şampiyon oldu
YURTLİG’de Erzurum Kız Yurdu şampiyon oldu
Erzurum’da bilekler yarıştı
Erzurum’da bilekler yarıştı
Akdağ ailesi yasta
Akdağ ailesi yasta
HABERLER>TÜRKİYE
26 Temmuz 2015 Pazar - 12:15

Tehdit eden mukabelesini görür

Davutoğlu, "Kimse Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletimize tehdit dili kullanmasın. Tehdit eden mukabelesini görür. Rüzgar eken, fırtına biçer." dedi

Tehdit eden mukabelesini görür

Başbakan Ahmet Davutoğlu yaşanan terör olayları ve PKK - DAEŞ'e karşı düzenlenen operasyonlar hakkında açıklama yaptı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kimse Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletimize tehdit dili kullanmasın. Tehdit eden mukabelesini görür. Rüzgar eken, fırtına biçer. Kamu düzenini bir kez tehdit ettiklerinde, onların tehdit için kullandıkları maşalar ya da aldatılmış bazı çevrelere değil doğrudan bu tehdidi oluşturan merkeze gerekli cevabı veririz. Onun için herkesin aklını başına alma günü gelmiştir" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu, HDP'nin bir taraftan kamu düzenini bozan unsurlarla el ele ve tehdit edici bir üslupla alana çıktığını, diğer taraftan da büyükşehirlerde kaos çıkarmaya gayret ettiklerini söyledi.

Koalisyon ziyaretinde HDP'nin 7 Haziran'daki seçim başarılarını dile getirdiğini anlatan Davutoğlu, "Tamam kendinizi başarılı addedebilirsiniz. Bu yüzde 13 oy sizin için başarı olabilir. Bizim için yüzde 41 oy bile tekrar değerlendirmemiz gereken bir oydur ama seçim neticelerini 7 Haziran akşamında kalaşnikof silahlarla doğuda, güneydoğuda kullananlara, kutlayanlara sessiz mi kalacağız? Bu görüntüleri görmediğimizi mi sanıyorlar. Biz bunların hepsini kaydettik, hepsini biliyoruz. Doğru zamanlama gerekiyordu" şeklinde konuştu.

"RÜZGAR EKEN, FIRTINA BİÇER"

Davutoğlu, kamu düzeni gerektirdiği anda müdahalelerin yapılacağını vurgulayarak, gereken bedel ne ise ödeneceğini aksi takdirde gelecek nesillerin daha ağır bedeller ödeyeceğini dile getirerek, "Kimse Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletimize tehdit dili kullanmasın. Tehdit eden mukabelesini görür. Rüzgar eken, fırtına biçer. Kamu düzenini bir kez tehdit ettiklerinde, onların tehdit için kullandıkları maşalar ya da aldatılmış bazı çevrelere değil doğrudan bu tehdidi oluşturan merkeze gerekli cevabı veririz. Onun için herkesin aklını başına alma günü gelmiştir" ifadesini kullandı.

Operasyonda amaçlanan 3'üncü boyutunun ise Türkiye'nin ulusal güvenliği ve bölgedeki gelişmelerle ilgili olduğunu işaret eden Davutoğlu, Türkiye'nin ateş çemberi içinde demokrasi kalkınmasını gerçekleştirmek istediğini kaydetti.

Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı sessiz kalmayacağının altını çizen Davutoğlu, "Suriye'de Türkiye'ye dönük olarak açık tavır sergileyen bir rejim, Türkiye'ye dönük olarak faaliyet gösteren, DAEŞ başta olmak üzere terör örgütleri varken, Irak'da, Kuzey Irak'da, Kandil ve çevresinde Türkiye'yi tehdit etmek üzere odaklanmış terör çevreleri varken sessiz kalınması beklenemez" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, operasyonların bütün bölge ülkelerine ve uluslararası çevrelere de bir anlamda mesaj mahiyeti taşıdığını aktararak, sınır bölgelerinde ne olursa olsun hiç kimsenin Türkiye'nin güvenliğini tehdit etmesine izin vermeyeceklerini ve gereken tedbirleri almak konusunda da hiç tereddüt etmeyeceklerini dile getirdi.

Türkiye'nin demokratik hukuk devleti olduğunu ve bunun gereğinin de yapıldığını belirten Davutoğlu, ülkenin her bölgesinde meşru Türkiye Cumhuriyeti hukuk kurallarının işlediğini ve onun dışında hiç kimsenin, vatandaşları tehdit etmesine, hukuk dışı birtakım uygulamalara, haraç alınmasına, yol kesilmesine, baskı uygulanmasına izin verilemeyeceğine işaret etti.

"GÜN DAYANIŞMA GÜNÜDÜR, GÜN OMUZ OMUZA VERME GÜNÜDÜR"

Çok başarılı bir seçim sonrasında Türkiye'nin herhangi bir yönetim boşluğuna düşmemesi için, hükümetsiz kalmaması için çabalarını sürdürdüklerini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bir taraftan askeri operasyonları yönetirken bir taraftan da hükümet ortaklığı görüşmelerini sürdürdük. Türkiye'de meşru zeminde, kamu düzeni ve ekonomik istikrar sağlanmaya devam edecektir. Halkımızın milletimize, hükümetimize güvenmesini istirham ediyorum. Siyasi partilere mesajımız da açıktır. Suruç'ta katliam yapıldığı gün söyledim. Gün bugündür, gün dayanışma günüdür, gün omuz omuza verme günüdür. Bu çağrılarımıza kulak tıkayan siyasi partiler de dahil olmak üzere bu çağrılara olumlu yaklaşan siyasi partilerle birlikte yeniden herkesin bir değerlendirme yapması gerektiğini düşünüyorum ve bu çağrıda bulunuyorum."

Davutoğlu, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmak istemediklerinin altını çizerek, "Bazıları diyor ki 'Biz bu sürecin içinde yokuz'. Biz Türkiye'de kamu düzeni sağlansın herkes teröre karşı omuz omuza versin diyoruz. Bazıları diyor ki, 'Hayır biz teröre ortak deklarasyona imza atmayız'. Yine buradan çağrıda bulunuyorum. Gelin Türkiye'nin hepimize teminat olan demokratik hukuk düzenini yaşatmak konusunda el ele vererek Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama konusunda heybemizde ne varsa ortaya koyalım" diye konuştu.

"BÜTÜN BU SUÇLARINIZIN KARŞILIĞINI MUTLAKA ÖDEYECEKSİNİZ"

Çağrılarında samimi olduklarını ve karşılık bulmasını ümit ettiklerini ifade eden Davutoğlu, kısa dönemli siyasi çıkar ve hesapların, uzun dönemli ortak kaderi etkileyecek şekilde olumsuz sonuçlar doğurmaması temennisinde bulundu.

Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle onlarca yıldır mücadele ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Bunun gereği yapılacaktır. Sizi ve sizin arkanızda, sizi kullanan çevrelerin hesapları başarıya ulaşmayacaktır. Bütün bu suçlarınızın karşılığını mutlaka ödeyeceksiniz. Onun için hiçbir şekilde Türkiye'yi tehdit etmeye kimse yeltenmemelidir. Nihayet Türkiye dışındaki bütün çevrelere dost ve müttefik ülkelere, Türkiye'ye hasmane tutum içinde olması, muhtemel çevrelere de aynı kararlılık içinde sesleniyorum. Türkiye'nin dostluğu kıymetlidir. Eğer hasmane tutumla karşılaşırsa mukabelesi de şiddetli olur. Tahammülümüzün sınırlarını kimse zorlamamalıdır. Bu açıdan eminim bu gece yürütülen operasyonlarla dost ve müttefiklerimiz bir kez daha Türkiye'nin gücünden emin olmuşlardır. Bölgemizde huzur ve sükunun temini, sınırlarımızda güvenliğin tesisi ve Türkiye'nin demokrasisini ve kalkınmasını gerçekleştirecek uluslararası konjonktürün oluşması için bundan sonra da barışçıl çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Ama barışçıl çabalar kesinlikle bizi rehavete sevk etmeyecek."

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin hiçbir zaman savaş taraftarı olmadığını ancak gelecek tüm tehditlere karşı da her zaman hazırlıklı olduğunu vurgulayarak, "Bu noktasal bir operasyon değildir, bir süreçtir. Türkiye'yi tehdit sürdüğü sürece de devam edecektir, tehdit unsurları bir şekilde Türkiye'ye başkaldırdıklarında da en sert şekilde mukabele edecek şekilde hazırlıklarımız vardır. Bütün vatandaşlarımızın huzur ve sükun içinde devlete ve hükümete güven duygusuyla hareket etmelerini rica ediyorum" dedi.

CHP’NİN TALEBİNE OLUMLU YAKLAŞIYORUZ

Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP'nin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin ''Bu olağanüstü toplantı talebine olumlu yaklaşıyoruz. Grup Başkanvekillerimiz de temas halinde'' dedi.

Davutoğlu, Esenboğa Havaalanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

IKBY Başkanı Barzani ile yapılan görüşmenin sorulması üzerine Davutoğlu, uluslararası temaslarının sürdüğünü, dün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile güvenlik konularını kapsamlı şekilde ele aldıklarını, sabah saatlerinde de Mesut Barzani ile görüştüğünü bildirdi.

Bugün ve yarın da gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerekse kendisinin yurtdışı temaslarının süreceğini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:"Bugün sabah Sayın Mesut Barzani ile bir görüşmemiz oldu. Sayın Barzani ile 1 saate aşkın, bir durum değerlendirmesi yaptık. Ben kendilerine Türkiye'nin Kuzey Irak'ta özellikle operasyonun amaçları ve çerçevesini aktarma imkanı buldum. Sayın Barzani, Türkiye'nin gerek DAEŞ'a gerek PKK'ya yönelik operasyonlarının haklı temellere dayandığını ve bu çerçevede Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını bir kez daha ifade ettiler. Son derece dostane güzel bir görüşmede onları paylaştık."

Türkiye'de yaşayan bütün vatandaşların etnik ve mezhebi kimlikleri itibarıyla eşit olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin dışındaki tarihdaşların da aynı ölçüde Türkiye'nin aidiyet hissettikleri arasında bulunduğunu söyledi.

"Irak'taki ve Suriye'deki Kürt, Türkmen, Arap unsurları aynı ölçüde bizim kardeşimizdir" diyen Davutoğlu, "Sayın Barzani'ye de bunu ifade ettim. O da bu operasyonun kesinlikle herhangi bir etnik veya mezhebi kesime yönelik olmadığını bildiklerini, teröre karşı Türkiye ile her zaman beraber çalışmaya hazır bulunduklarını, bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi her türlü işbirliğine katkı sağlayacaklarını bir kez daha ifade ettiler. Dediğim gibi bu temasların sürmesi konusunda da karar verdik" ifadelerini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, "İncirlik üssünün kullanılması konusunda bir takvim planlaması söz konusu mu" şeklindeki soru üzerine İncirlik ile ilgili mutabakatı bugün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıkladığını, dün de yazılı bir açıklamayla çerçevenin çizildiğini söyledi.

Şu ana kadar yürütülen operasyonların, bu mutabakattan bağımsız olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Bu mutabakat olmasaydı da yapılacaktı veya bu olaylar yaşanmasaydı mutabakat belli bir aşamaya gelmişti, gerçekleşecekti. Şimdi önümüzdeki günlerde bundan sonra bu mutabakatın nasıl uygulanacağıyla ilgili olarak temaslar ve birtakım düzenlemeler yapılacak" dedi.

Bir gazetecinin "Son yaşanılan sürecin ardından Çözüm Süreci sona erdi denilebilir mi" sorusuna karşılık Davutoğlu, sürecin tarihi ve stratejik bir süreç olduğunu söyledi. Sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 2005'te Diyarbakır'da yaptığı konuşmayla başladığını anımsatan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Geçmişteki, birçok acıların, yasakların, kısıtlamaların ortadan kaldırılması, Türkiye'de herkesin kendi örfüyle, kültürel değerleriyle, onurlu vatandaş kimlikleriyle yaşamasını temin etmek üzere hayata geçirilen bir demokratikleşme hamlesidir. Bu demokratikleşme hamlesiyle biz Türkiye'de demokratik standartların en üst düzeye çıkartılmasını, bütün vatandaşlarımızın insan hak ve özgürlüklerinden en kapsamlı şekilde yararlanmasını hedeflememiz dışında Türkiye'de şiddete temel teşkil eden bütün unsurlardan Türkiye'nin arındırılmasını da amaç edinmiştik."

Davutoğlu, bu kapsamda Türkiye'deki silahlı unsurların 2013 Mayıs'ında Türkiye'yi terk etmesi temelinde bir aşamaya gelindiği, bu sürecin de bütün toplum kesimlerinin geniş kapsamlı bir mutabakatıyla yürütüldüğünü vurguladı.

TÜRKİYE’NİN PROJESİYDİ

"Bu sadece hükümetin değildi, Türkiye'nin projesiydi" ifadesini kullanan Davutoğlu, bu konuda gereken adımların atıldığını aktardı. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak 2013 Mayıs'ında ülkemizi terk etmesi gereken silahlı unsurlar, bakın 2015'in Temmuz'undayız, 2 sene, 2 ay oldu, bırakın ülkeyi terk etmeyi gittikçe silahlanmayı artırarak, ülkede Çözüm Süreci'ni istismar eden bir tutuma girme yolunu tercih ettiler. Biz sabırla ve tahammülle Türkiye'de demokratik seçimlerin gerçekleşmesi ihtiyacını da göz önünde bulundurarak, sürekli olarak bu unsurlara Türkiye'yi terk etmesi çağrısında bulunduk. Artık çatışmasızlığın değil silahsızlanmanın olması gerektiğini vurguladık. Ama bu unsurlar bir taraftan bu baskılarını artırarak, seçim döneminde dahi demokratik seçimlere müdahale etme cüreti gösterdiler. Diğer taraftan da Türkiye'yi tehdit eden bir üsluba gittikçe, özellikle Suriye ve Irak'taki gelişmeleride istismar ederek, böyle bir üsluba yöneldiler. Demokratikleşme, milli birlik kardeşlik projesi, Çözüm Süreci adını ne koyarsanız koyun, milletimizin bütün fertlerinin bütün vatandaşlarımızın aidiyet bilincini güçlendirecek, insan hak ve özgürlüklerinden istifade etmelerini sağlayacak sürece desteğimiz, sürecin devamı konusundaki çalışmalarımızdan hiçbir taviz vermeyeceğiz"

İSTİSMAR VURGUSU

Davutoğlu, Çözüm Süreci'ni istismar ederek, kamu düzenini yok etmeye çalışan kim olursa olsun ona karşı tutumun açık bir şekilde ortaya konacağını ifade etti.

HDP yetkilerinin sık sık barıştan bahsettiklerini de dile getiren Davutoğlu, "Son derece samimiyetsizce söylemlerdir bunlar. Kendilerine 1 Ekim'de başbakan olduktan sonra Sayın Demirtaş'ı kabulümde söyledim, son HDP'yi ziyaretimiz esnasında da söyledim. Artık karar vermelerinin bir vaktidir silah mı demokrasi mi? Şiddet mi barış mı? Meşruiyet mi illegalite mi? Meşru bir siyasi partilerse, ki öyle görüyoruz, halkımız yüzde 13 oy vermiş, onu hiç bir zaman yadsımadık, reddetmedik, o şekilde davranmalılar. Şiddete karşıysalar bunu açıkça, sözleriyle değil, samimiyetleriyle ve eylemleriyle de göstermek durumundalar. İki polisimiz hunharca ensesinden vurularak şehit edilecek, HDP yetkilileri bunu kınama cesareti bile gösteremeyecek. Orada bir mesaj verilmek istendiyse o mesajı aldığımız için dün gece uçaklarımız Kandil üzerindeydi, kim aynı mesajı bir daha vermeye kalkarsa aynı cevabı alır" şeklinde konuştu.

"Eğer karar vereceklerse bugün karar günüdür" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kararın şekline ve seyrine göre de biz de onlarla ilgili olarak, Çözüm Süreci bağlamında ne yapacağını düşünürüz ama milletimizle ilgili olarak, toplumsal uzlaşım çerçevesine her etnik ve mezhebi kökenli vatandaşlarımızla ilgili olarak başlattığımız süreçleri devam ettireceğiz. Muhataplarımız değişebilir ama hedefimizi değişmeyiz. Hedefimiz de onurlu, demokratik haklarını kullanan vatandaşların özgürce yaşadığı bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Hedefimiz her türlü tehdide karşı gerekli mukabelede bulunabilecek kudrete sahip Bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Kudret ve şefkati aynı anda kullanacağımızı da herkes bilsin."

İSTANBUL'DA GERÇEKLEŞTİRİLECEK YÜRÜYÜŞ

İstanbul'da yapılacak yürüyüşe ilişkin de değerlendirmede bulunan Davutoğlu, herkesin toplantı ve gösteri yapma hakkı bulunduğu, Türkiye'nin özgür ve demokratik bir ülke olduğunu, yürüyüşün gösterilen yerlerde yapılabileceğini belirtti.

Davutoğlu, "Herhangi bir izinde ve düzenleme talebinde olmaksızın insanları belli bir güzergah üzerinde yürüyüşe davet etmenin, o sırada o güzergah üzerindeki trafik ve güvenlik riskleri, vatandaşların haklarını ve hukuklarını ihlal edebilecek gelişmelerle ilgili bütün sorumluluk valilik ve emniyet görevlilerinin üzerindeyken, kimse tek taraflı olarak 'şuradan şuraya yürüyeceğiz, herkes de gelsin' diye çağrıda bulunamaz. O zaman tam aksi düşünceye sahip bir grup, aynı güzergah üzerinde yürüme talebinde bulunsa biz devlet olarak bu iki grubun birbirlerine karşı oluşabilecek şiddet ortamını nasıl kontrol altına alacağız? Özgürlükler herkesin hakkıdır ama özgürlükler başkalarının özgürlüklerini daraltacak şekilde kullanılamaz. Dolayısıyla kesinlikle önceden izin almadan ve güvenlik tedbirleri alınmadan tam da böyle kritik aşamada bir yürüyüşe izin veremeyiz" diye konuştu.

"SİLAH, MASKE OLMAYACAK"

 İstanbul'da 8 yerde yürüyüşe izin verildiğini belirten Davutoğlu, "Gitsinler orada ne diyorlarsa desinler, hiçbir engelle karşılaşmayacaklar. Güvenlik birimlerimiz onların güvenliğini de sağlayacak ama şu olmayacak, hiçbirinin elinde silah, hiçbirinin yüzünde maske olmayacak. Özellikle gençlerimizi aldatarak bu şekilde maceralara yöneltmek istendiğini bildiğimiz için annelere, babalara sesleniyorum, daha önce yaşanan acılar benzeri acılar yaşanmasını, bunu hepimizin engellemesi lazım. Yüzüne maske takan, eline silah alan terör eylemi gerçekleştirmek için harekete geçmiş demektir. Bunu son çıkartığımız yasayla da yasal bir çerçeveye oturttuk. Polisimizi şehit edenler yüzleri maskeli unsurlardı. Dolayısıyla toplantı ve gösteri yapma hakkı vardır kullanılabilir, gösterilen yerlerde ve barışçıl olmak içerisinde" ifadelerini kullandı.

"OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI TALEBİNE OLUMLU YAKLAŞIYORUZ"

Bir gazetecinin CHP'nin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin değerlendirmelerini sorması üzerine Başbakan Davutoğlu, dün, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ile konuyu görüştüklerini ifade etti.

Böyle durumlarda TBMM'nin nihai istişare makamı olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Dolayısıyla bu olağanüstü toplantı talebine olumlu yaklaşıyoruz. Grup Başkanvekillerimiz de temas halinde. Muhtemelen çarşamba günü yapılacak ve biz de Meclis'imiz ile bu son operasyonlarla ilgili de bilgilendirme imkanı bulmuş olacağız. Orada bir deklarasyon çıkarsa memnuniyet duyarız. Nihayet kapalı kulaklar açıldı deriz, kapalı gönüller açıldı deriz. Ümit ederim genel başkanlar böyle bir ortak tavra gelecek olgunluğu gösterirler" dedi.

Başbakan Davutoğlu, bir gazetecinin dün başlayan üçüncü dalga operasyonların kapsamını sorması üzerine de şu yanıtı verdi: "Bu kapsamı bütün detayıyla paylaşmam mümkün değil ama Türkiye'yi tehdit niteliği taşıyan 3 terör örgütünün de DHKP-C'nin de Kandil'de ne yaptığını biliyoruz. DHKP-C ile PKK arasında son dönemde ortaya çıkan terör işbirliğinin de farkındayız, bunu istihbari olarak söylüyoruz. Bu 3 terör örgütlerinin karargahları, Türkiye'ye dönük planlama yaptığı bütün mekanlar, Türkiye'de kullanmak için depoladıkları bütün silahlar, yok edilene, tasfiye edilene kadar bu operasyonlar gerekirse sürer. Ne zaman biz tehdidin mahiyetinde bir azalma olduğunu veya yok olma tonunda olduğunu görürsek o zaman tekrar değerlendirme yaparız. Üçüncü dalga bu kapsamdaki bütün hedefleri kapsamaktadır."

 
Sekmen’den Erzurumlu Gençlere destek
 
Erzurum'da Bedensel Engelliler adına bir ilk
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Sonuna kadar ne gerekiyorsa yapacağız’
Cumhurbaşkanı, ‘Burada hedefler bellidir. DEAŞ başta olmak üzere gerek ...
Davutoğlu: ‘Beklememiz söz konusu olamaz’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye topraklarında IŞİD terör örgütüne yönelik ...
Davutoğlu’ndan birlik mesajı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün milletçe, istiklal ruhumuzu şekillendiren ...
 
TİKA’dan 700 bin kişiye insani yardım
TİKA, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye'nin Naypidav ...
“Barış Harekâtı, tarihî bir dönüm noktasıdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ...
‘Bu Vahşeti işleyenleri, lanetliyorum’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ...
 
Güllüce, Suruç'taki saldırıyı değerlendirdi
Güllüce, “Bugün Suruç’taki olayı nefretle kınıyoruz. Bu ülkede fitnelik ...
Birlik ve beraberliğimizi hazmedemeyenler var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı namazını İstanbul ...
AK Parti milli iradeye gitmeye hazır
Davutoğlu, hükümet kurulursa AK Parti kadrolarının, kurulacak hükümetin ...
 
KANAL ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri