İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Uluslararası Göçmenler Günü’nü kutlayarak, "Türkiye bu savrulmaya karşı sadece sesini yükseltmeyle kalmamış insanlığıyla, eylemleriyle de medeniyetinin ecdadından miras kalan ahlakının, hayat anlayışının, atalarının ve inancının gereğini yerine getirmiştir" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yayınladığı video ile Uluslararası Göçmenler Günü'nü kutladı. Bakan Soylu videoda şu ifadelere yer verdi:
"Hz. Nuh’un gemisinden inip hicretin kervanının develerine binen, atları ile Orta Asya’dan gelip, Anadolu’dan tahta bavullarla gelip Sirkeci Tren İstasyonu’ndan Avrupa’ya uğurladığımız, Şam’ın, Halep’in, Bağdat’ın, Kabil’in, Urumçi’nin kokusunu dünyaya taşıyan bu toprakların, bu coğrafyanın çocukları, kıymetli dostlar hepinizi hürmet, sevgi ve muhabbetle selamlıyor, Uluslararası Göçmen Günü’nüzü tebrik ediyorum. Bu dünyayı zaman zaman iki kefeli bir teraziye benzetirim. Bir kefesi Batı, bir kefesi ise Doğu. Aslında gönül ister ki bu terazi hep dengede dursun. Ancak Batı, Afrika’dan Suriye’ye, Irak, Afganistan, Filistin, Uygur, Sincan’ı bu arada bizim ülkemize kadar kendisinden öte gördüğü dünyanın diğer bölgelerine hep bir şeyleri yakıştırmış, yaftalamış ve öyle bırakmış. Hem fakir hem hakir görmüş. Buraların medeniyetini, bilgisini, sevgisini, hatta insanlarının teninin rengini hakir görmüş. Sadece petrolünü, madenini ve stratejik konumunu sevmiş. Sadece bunlara yatırım yapmış, sadece bunları ele geçirmeye çalışmış. İşte onun için bu terazinin kefesi bir türlü dengeye gelmiyor. İşte onun için adını duymadığımız Afrika ülkelerinin vatandaşlarıyla, Afganistan’dan, Irak’tan, Suriye’den ve başka ülkelerden insanları Ege’de aynı göçmen botunda yakalıyor ve ölümden kurtarıyoruz."
"TÜRKİYE’Yİ VE ANADOLU COĞRAFYASINI KENDİ TARİHİ İLE BÜTÜNLEŞTİRİYORUZ"
1 milyondan fazla göçmenin hayatlarını normale döndürdüklerini kaydeden Soylu, "Attıkları nifak tohumları ile yeşeren istikrarsızlık, fakirlik, terör ve şiddet insanın tarihi bir gerçeği olan göç hadisesine 21. yüzyılda yeni ama dramatik bir ivme katmıştır. Türkiye bu savrulmaya karşı sadece sesini yükseltmeyle kalmamış, insanlığıyla, eylemleriyle de medeniyetinin ecdadından miras kalan ahlakının, hayat anlayışının, atalarının ve inancının gereğini yerine getirmiştir. İdlib’den Afrin’e, Azez’den Mare’ye, Cerablus’tan Resulayn’a kadar 8 bin 161 kilometrekare alanda zulmü durdurmuş, 1 milyon 750 bin insanın hayatını normalleştirmiş, terör örgütlerinden arındırmış, ikamet izni ile kalanlar hariç barındırdığı toplam 4 milyon yabancıyı muhtemel bir zulüm ve ölümden kurtarmıştır. Ortaya koyulan bu gayret, bu fedakarlık, katlanılan maddi manevi faaliyetler, zaman zaman çekilen sıkıntılar sadece bizim dışımızdaki insanlar için değildir. Bunu yaparken aslında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ilk andan itibaren ortaya koyduğu vizyon ve irade ile Türkiye’yi ve Anadolu coğrafyasını kendi tarihi ile medeniyet kökleri ile ve geleceği ile bütünleştiriyoruz" diye konuştu.
"BU TAVRIMIZ YOL ARKADAŞLIĞIDIR"
Çıkılan yolun uzun ama doğru bir yol olduğunu belirten Soylu, "Tarih bugün yazmaktadır. Aynı dinden olsak da olmasak da, aynı coğrafyadan olsak da olmasak da bizim dinimizin öğrettiği, atalarımızın miras bıraktığı, bize milletimizin, insanlığımızın öğrettiği o anlayıştan sapmamak nedir? Dolaysıyla aslında bu tavrımız bu coğrafyanın çocukları ile birlikte geleceğe doğru çıktığımız uzun ama doğru bir yolun yol arkadaşlığıdır. Ben bu vesile ile Uluslararası Göçmenler Günü’nüzü tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.