Yarım yüzyılı aşkın bir süreden beri Milâdî Takvim’in benimsendiği ülkemizde, “yılbaşı” tabiriyle milâdî yılın ilk ayının ilk günü akla gelir. Yılbaşı kutlamaları denilince de eski yılın sona erip yeni yıla geçildiği gecesi yapılan eğlence ve faaliyetler anlaşılmakta. Ancak yılbaşı eğlenceleri, ilk bakışta yeni yıla girişin kutlamaları gibi gözükmekle birlikte, Hıristiyan Batı’nın Noel bayramıyla da yakın ilgisi bulunmaktadır. Yılbaşı kutlamaları ile ilgili açıklama yapan Yakutiye İlçe Müftüsü Osman Yazıcı, Yılbaşı gecesinde yaptıklarımıza dikkat etmemiz gerektiğini söyledi.
Eğlenceler ile değil de ömrümüzden giden bir yılın muhasebesinin yapılması gerektiğine dikkat çeken Yazıcı, “Kuran’ı kerim’de zamanın önemine vuru yapılmış, belirli gün ve gecelere dikkat çekilmiştir. Şuanda biz 2 tane takvim kullanıyoruz. Bunlardan birisi Miladi Takvim; Miladi Takvime göre günlük işlerimizi planlıyoruz, doğumumuz, ölümümüz, yaşadığımız günlük düzeni takip ediyoruz. Kullandığımız ikinci takvim ise Hicri Takvimdir. Kameri ayları diye adlandırılan bu takvim, Dini açıdan önemli aylar, gün ve geceleri takip ediyoruz. İbadetlerimizi Kameri Takvime göre yapıyoruz. Yani Müslümanlar Miladi Takvimi kullanırken Hicri Takvim’den de haberleri alması gerekmektedir. Miladi Takvim’e göre geldiğimiz şu günlerin sonuna geldik. Yeni bir Miladi yıla geçeceğiz. Masadaki, duvardaki takvimimizin yaprakları birer birer azaldı. Bu bize şunu gösteriyor, geçen bir gün ömürden geçiyor. Aslında aklıselim olan her bir Müslüman bunun hesabını yaparken eksilen takvim yaprakları bizimde ömrümüzün eksildiğini, ömrümüzden bir yılın daha gittiğini bilecek ve bu şekilde ömür muhasebesi yapması gerekmektedir.” dedi.
YILBAŞINI NASIL KUTLADIĞINIZA DİKKAT EDİN
Yeni yılı ‘hayırlara vesile olsun’ şeklinde kutlamanın bir sakıncası olmadığını belirten Yazıcı, “Yeni bir Miladi yıla daha girerken, bununla ilgili tebrikleşmenin dinen bir zararı yoktur. Bir Müslüman 2015 yılının, hayırlara vesile olmasını diler ve temenni eder. Bunda bir sıkıntı yoktur. Ancak, bir yılı geride bırakırken başladığımız yeni bir yıla, Allah-u Teâlâ’nın haram kıldığı yanlışlarla kutlamak doğru değildir. Özellikle ağaç kesmek. Ağaç keserek bir bayram kutlamak, bunu bir bayram kabul etmek caiz değildir. Yılbaşında hindi kesmek de yanlış bir gelenektir. Hindi helal olan bir hayvandır, alınması, satılması ve kesilmesi caizdir. Fakat bunun yılbaşına özgü olması, bir geleneğin kutlanması, dinin ve kültürün bize emretmediği, bize tavsiye etmediği, bit Hıristiyan geleneğinin yaşatılması olarak kutlanması caiz değildir. Bu günü bir muhasebe gecesi olarak görmeliyiz. Yılbaşı gecesinde ömrümüzden giden bir yılı değerlendirmeli, yeni yılda meler yapacağımızı düşünmeli hatalarımızdan af dilemeli, dua etmeli ve güzel işler ve dualar yapabilmeye niyet etmelidir. Asla bu yılbaşı gecesini oyunla, eğlenceyle, haramlarla, özellikle kadın-erkek bir araya gelerek karşılıklı oyunlarla, içkiyle, kumarla dinin yasak saydığı işlerle kutlamamalıyız. Aynı zamanda Yılbaşı gecesi, Mekke’nin Fetih yıl dönümü olması nedeniyle, Mekke’nin fethini düşünüp, bunu değerlendirmeliyiz.” diye konuştu.