2017 itibariyle Milli Tarım Projesi başladı. ‘Mera Hayvancılığı Yetiştiricilik Bölgesi’, ‘Damızlık Düve Üretim Merkezleri’, ‘Damızlık-Koç Teke Üretim Merkezleri’, ‘Damızlık Manda Üretim Merkezleri’ belirlenerek açıklandı. Projenin merkezi konumunda olan Erzurum önemli destek alacak. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Bakırcı, fakülte olarak projeden üst düzeyde faydalanma ve verim elde etme noktasında yoğun çalışma programına gireceklerini açıkladı. Bakırcı, eğitim, araştırma ve bilimsel çalışmalarla projenin içerisinde yer alacaklarını duyurdu.
Milli Tarım Projesi’nin önemine değinen Dekan Prof. Dr. İhsan Bakırcı, “Bilindiği gibi, diğer sektörler hangi başarıdan başarıya koşarsa koşsun toprak, tarım ve hayvancılığın önemi hiç kaybolmayacaktır. Tarımsal faaliyet, ikamesi olmayan bir uğraşıdır. İnsanoğlunun en eski meşgalesi olduğu gibi, en vazgeçilmezidir. Milli Tarım Politikasının, ülke tarımı için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Başbakanımız Binali Yıldırım’ın İzmir Ödemiş’te açıkladığı “Milli Tarım Projesi” başta Çiftçiler olmak üzere, yatırımcıları, ihracatçıları ve sektördeki her kesimi ilgilendirmektedir. Milli Tarım Politikasında Hayvancılık, öncelik verilen sektörlerin başında yer almaktadır. 2017 yılı itibariyle uygulamaya başlanacak olan "Milli Tarım Politikası" ile hayvancılık, bitkisel üretim ve tarım desteklerinde önemli iyileşmeler olacaktır. Milli Tarım Politikası hayata geçtiğinde, herkes kafasına göre değil havzasına göre ekim yapacak. Böylece hem çiftçi hem de ülke kazanmış olacak.” dedi.
‘ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ’
Milli Tarım Projesi’nin Erzurum için oldukça önemli olduğunu vurgu yapan Dekan Bakırcı, “Hayvancılık ve tarımda önemli bir noktaya sahip Erzurum bu projeyle kendini daha da ileriye taşıyacaktır. Bu ilerlemede bizimde yerimiz olacaktır. Biz şuanda bilindiği gibi çiftçilere eğitimler veriyoruz. Bundan sonra bahar ayından itibaren özellikle, öğrencilerimizle birlikte çiftçilerimizin yanlarına gideceğiz. Onlar bize, bizlerde onlara bir şeyler katmaya çalışacağız. Bunla beraber çiftçilere Fakülte olarak danışmanlık hizmeti sunulacaktır. Bizim görevimiz, tarım ve hayvancılık alanında araştırmalar, eğitimler ve bazı uygulamalar yapmaktır. Biz bu yolda elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu.
MİLLİ TARIM PROJESİNİN ÖNEMİ
Projenin insanlık için öneminin altını çizen Bakırcı, “Dünya nüfusunun yeterli ve dengeli beslenmesi önemli bir konudur. Günlük tükettiğimiz bitkisel ve hayvansal kaynaklı gıdaların üretildiği kaynak elbette ekilebilir topraklar ve tarım arazileridir. Ancak ne yazık ki, dünyada verimli topraklar her gün yok oluyor, hazır tüketim hızla artıyor. Dünya nüfusunun önemli bir kısmı açlıkla mücadele ediyor. Dolayısıyla, ilk sırada yer alan sorunların başında yeterli ve dengeli gıda tüketimi yer almaya devam ediyor. 7,5 milyar olan dünya nüfusunun, 2040’ta 10 milyara çıkacağı tahmin edilmektedir. Bilinçsizce ve amaç dışı yapılaşmadan dolayı her yıl 12 milyon hektar tarım arazisinin yok olduğu, 34 ülkede gıda, 80 ülkede ise su sıkıntısı çekildiği unutulmamalıdır. Bütün bu hususlar göz önüne alındığında; Milli Tarım Politikasının açıklanmasının ne kadar yerinde olduğu görülmektedir.” şeklinde konuştu.
İHANET SONUNDA DURUYOR
Tarım arazilerine bina yapılmasının da önünün kesilmesi bir ihaneti durduğunu ifade eden Dekan Bakırcı, “Sayın Başbakanımız, Milli Tarım Politikasını açılarken “Tarım Arazilerine Bina yapılmasının doğru olmadığını ifade ederken ‘İhanet’ tabirini kullanmıştır. Bu hassasiyetinden ve Milli Tarım Politikasının temel hedefleri arasında bu hususa açıkça değinmesinden dolayı Sayın Başbakanımıza şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, Sayın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımıza ve diğer emeği geçenlere şükranlarımı arz ediyorum. Bu sürecin başta çiftçilerimiz olmak üzere tarım camiasına, ülkemize milletimize hayırlar getirmesini ve başarılı olmasını diliyorum. Bana böyle bir fırsatı verdiğiniz için de size teşekkürlerimi sunuyorum.” diye konuştu.