Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Gazze ve Doğu Türkistan için yürüdüler
Gazze ve Doğu Türkistan için yürüdüler
Erzurum GSİM’den ilçeler açılımı
Erzurum GSİM’den ilçeler açılımı
Büyükşehir 18'inci araç filosuna kavuştu
Büyükşehir 18'inci araç filosuna kavuştu
Tortum ve Uzundere tanıtımında fotosafari adımı
Tortum ve Uzundere tanıtımında fotosafari adımı
Aziziye Belediyesi’nden Çocuk Şenliği
Aziziye Belediyesi’nden Çocuk Şenliği

Ali Kemal Koçak

12 Eylül gölgesinde…
12 Eylül 2024 Perşembe

Ah şu darbeler...

Milletin sırtında kambur, demokrasinin üstünde kara bulut.

12 Eylül... Tam 44 yıl olmuş. Dün gibi hatırlıyorum. Sabah erkenden radyoyu açtığımda, o meşum anons kulaklarımda çınlıyor hâlâ: "Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin hak, hukuk ve hürriyetini korumak..."

Hürriyeti korumak için hürriyeti kısıtlamak! Ne büyük çelişki değil mi? 

Eski Milletvakilimiz İbrahim Aydemir, yaptığı açıklamada tam da bu noktaya parmak bastı. "En kötü sivil yönetim bile en iyi darbe yönetiminden üstündür" dedi. Haklı. Hem de nasıl haklı.

Özgürlük... Ne güzel kelime. Ama dikkat! Özgürlüğün de bir sınırı var elbet. O sınır nerede biliyor musunuz? Devletin ve toplumun huzurunda. Aydemir'in dediği gibi: "Devlete zarar vermek, devleti bölmeye çalışmak, devleti parçalamak özgürlük olarak görülemez."

12 Eylül... Sadece bir darbe değil, toplumun belkemiğini kıran bir travma. Sağdan soldan gençler asıldı. Adalet mi? Hah! Adalet diye diye adaletsizliğin daniskası yapıldı.

650 bin kişi gözaltı... 230 bin kişi yargı önünde... 517 idam kararı... 50 asılan can... Rakamlar soğuk, ama her birinin arkasında bir hayat, bir aile var.

Peki ya sonra? 27 Mayıs, 12 Mart, 28 Şubat... Her biri toplumu silindir gibi ezdi geçti. Ta ki 15 Temmuz'a kadar. O gece millet ayağa kalktı, tankların önüne yattı. İşte demokrasi budur!

Evet, terör vardı. İnsanlar ölüyordu. Ama çözüm bu muydu? Aydemir'in dediği gibi: "Bunu demokratik zeminde çözebilirdik." Ama hayır! Birileri illa ki darbe yapacaktı.

Şimdi dönüp bakıyorum da... Ne çok şey değişmiş. Ama değişmeyen bir şey var: Demokrasinin kıymeti. Özgürlüğün tadı.

Son söz: Demokrasi, kusurlu da olsa, en iyi yönetim biçimidir. Bunu aklımızdan çıkarmayalım. 12 Eylül'ü unutmayalım, ama ders alalım. Bir daha asla!

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Bağlantılı İlişkiler
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri