Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
5’inci Bölge Şubat ayı teşvik verileri açıklandı
5’inci Bölge Şubat ayı teşvik verileri açıklandı
KUDAKAF’25 bugün başlıyor
KUDAKAF’25 bugün başlıyor
MSB bilgilendirdi
MSB bilgilendirdi
'Çanakkale Ruhu en güçlü motivasyon'
'Çanakkale Ruhu en güçlü motivasyon'
‘Türkiye, Türk dünyasının en büyük direnç merkezi’
‘Türkiye, Türk dünyasının en büyük direnç merkezi’

İsmail Aydemir

Arzu
10 Şubat 2012 Cuma

"Arzu" üzerine yazmayı düşününce, bir bilgelik hikayesi kayda geçmek de kaçınılmaz oldu...

Önce hikayeyi aktaralım, ardından meramımızı...

Bilge ve öğrencisi okyanus kıyısında geziyorlardı. Soğuk bir gündü ve rüzgar okyanusta kocaman dalgalar oluşturuyordu.

Bir süre yürüdükten sonra bilge durdu ve öğrencisine sordu: “Bu büyük dalgalar sana neyi hatırlatıyor?”

“Zihnimi hatırlatıyor” dedi öğrenci

“Ve durup dinlenmeden yol alan düşüncelerimi!”

“Evet, fırtınalı okyanus zihnin, dalgalar da düşüncelerindir. Zihnin su gibi durudur, ne iyidir ne de kötü. Rüzgar ise dalgalara sebep olur; tıpkı arzu ve korkularının düşünceleri üretmesi gibi…” diye devam etti bilge.

Öğrenci söz aldı:

“Böyle bir okyanusun ortasında sallanan bir sandal içinde olmak istemezdim doğrusu.”

Bilge: ”Oysa sen daima oradasın. Diğer tüm insanlar da… Ancak birçok kişi bunu fark etmez. İnsanların zihni dalgalı deniz gibidir. Düşünceler durmaksızın sallanarak sarsarlar bizi, tıpkı dalgalar gibi… Okyanusu dinginliğe kavuşturmanın yolu ise hareket etmesini önlemek değildir. Rüzgarı görmezden gelemezsin. Yapman gereken, rüzgarı durdurmaktır. Rüzgar da arzu ve korkularındır. Onların hayatını yönetmesine izin verme. Dikkatini kontrol etmeyi öğrenirsen, arzu ve korkularını da kontrol edersin, yani okyanusu darmaduman eden dalgaları durdurursun. Böylece zihninin okyanusu sakinlik ve dinginliğe kavuşur. Zihninin efendisi olduğundaysa, her şeyin efendisi olabilirsin!”

***

Arzu ve korkuya vurgu yapılıyor...

Oysa biliyoruz ki...

Arzu, yasakla artar.

Yani bir bakıma korku arzuyu azdırır da diyebiliriz...

Öyle ise, hem arzuyu hem korkuyu kontrol hayli zor olsa gerek...

Neyse ki... Arzudan daha kudretli, daha amansız mıknatıs olamaz.  

Ve dahi, Arzular asla ve asla yorulmazlar...

Dahası "Arzurularımız bizden, asıl istediğimiz şeyleri bile gizlerler..."

Ünlü düşünür Epiktetos, yukarıdaki bilgelik hikayesini bir başka şekilde ifade sadedinde şu cümleyi kuruyor: "Arzularını ve korkularını ortadan kaldır. Artık senin için hiç bir zalim kalmaz. "

Tarih boyunca arzu üzerine serdedilmiş çok beliğ cümleler var...

Bunlardan biri Alain'e ait...

Diyor ki: "Arzuyu düşünmek, onu daha da çoğaltmak demektir. "

Bir başkası Çiçero'nun "Bir şeye karşı istek duymayan ondan mahrum kalmış değildir."

Galiba, iç alemde saklı kalanlara işaret ediyor...

Demosthenes ise, "En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle arzu ettiği şeyin gerçek olduğuna inanır." diyor...

Bu yaklaşım kuantsal düşünceyle taban tabana zıt...

Dahası, altını çizdiğimiz bilgelik hikayesindeki vurguya da ters...

Goethe'nin "En yüksek saadete erenler bile, başka arzular peşinde deli gibi koşarlar." sözüne de...

Mühim olan insanın saadeti...

Aksi halde, arzular gönüllerde ilanihaye yaşayıp giderler...

Mühim bir tesbitle "arzu" tarifimizi bağlayalım: "İnsanlar sevmede kendi arzularına, korkmada ise yönetenlerin arzularına bağlıdırlar" 

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
D.Sedefoğlu 10 Şubat 2012 Cuma  19:39

Franklin in şu sözünü hatırladım:Mutlu olmanın iki yolu vardır.Ya arzularını azaltacaksın ya da imkanlarını çoğaltacaksın.Yani arzularımız imkanlarımız dahilinde olmalı.Bazen insan en onulmaz arzuların peşinde koşturarak kendi felaketine sebeb olabilir.Bence insan, yaradılış gayesinden sapmadan,ifrat ve tefritten uzak arzu ve korkularını dengelemeli hayatını bu yörüngede tayin etmelidir.

Yorumu oyla      7      5  
Yoncalik 10 Şubat 2012 Cuma  16:43

Yani arzunun olmadigi, rüzgarin olmadigi bi okyanusta, O sandal(kisi) nasil yol alacak...?? oldugu yerde sayar...eger buraya bu yaziyi yazabiliyosaniz, bu birilerinin arzularinin pesinden kosmasinin meyvesidir...Kisiyi kendi yapan arzusu ve ona olan inanciyla yaptiklaridir...Ve kesinlikle katilmiyorum size, cünkü aksine arzular yasaklarla yok olur..bundandir, din bahanesiyle yasaklanan arzularimizin neticesindeki geri kalmisligimiz...bundandir kuzey koredeki aclik-sefalet...bundandir Amerikanin basarisi...Arzu siddete dönüsmedikce, kisiye basariya giden yolda öncülük eder...Herkese en yaratici-essiz Arzular !

Yorumu oyla      7      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Bağlantılı İlişkiler
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri