Erzurum’a ait hoş efsaneler anlatılır…

Bir kısmını daha önce yazmıştık…

Külhancı Baba efsanesiyle devam edelim…

İsterseniz mekanı tam tarif edip öyle geçelim…

Şeyhler Camii’nin hemen karşısında bulunan Şeyhler Hamamı…

Olayın geçtiği mahal burası…

Hamam sahibi ile tellak arasında sıkı bir sohbet var…

Hamam sahibi dert yanıyor…

Yeni işe başlayan külhancı da terk edip gitmiştir…

Ne yaparım nasıl ederim de bir kalıcı külhancı bulurum diye anlatıyor, aynı zamanda külhana da bakan genç tellak’a…

Sonraları “Baba” lakabı alan külhancı genç tellak hamam sahibini çok severmiş:

Bu hale çok üzülmüş ve bir teklifte bulunmuş…

“Hiç üzülme. Git sen dinlen. 40 gün bu hamamın sorumluluğu bana ait. Yalnız gözünün arkada kalmayacağına söz ver. Giderken dönüp arkana bakma bile. 40 gün sonra çık gel. Ama sakın şaşırıp da 40 günden önce gelme. Sözünde durmazsan tüm çabam boşa gider” diye hamam sahibine tembihlemiş…

Hamam sahibi bu duruma anlam veremese de,  “bunda da bir hayır vardır” deyip, “dediğini bir yapalım bakalım” diye düşünmüş ve gidip evine kapanmış.

Yalnız her akşam üzeri hamama gelip hâsılatı Külhancı Baba’dan alırmış.

Verdiği sözü tutar külhanı hiç dolaşmazmış. Günler günleri kovalamış. Eskiden eşeklerle katar katar odunlar her gün hamam taşınırken, artık hamama kimsenin odun getirmez olduğu hamamcının merakını öyle artırmış ki…

“Yahu, bu oğlan külhanı neyle yakar acep? İşin başına geçtiğinden beri hamama ne bir oduncu uğradı, nede bir eşeğin sırtında odun yüküne rastladım. Bu oğlan külhanı neyle ısıtır acep?” deyip dururmuş.

Merak bu ya…

Her gün biraz daha artmış. Günler de 39′a dayanmış.

39’ da bir 40’da bir diyerek, ‘artık dayanamıyorum gidip bakacağım’ demiş ve doğru külhana yollanmış. Bir de ne görsün su haznesinin altında bir tek mum yanmakta. Koca hamam bu mum ile ısınmakta.

Tam bu sırada içeriye Külhancı Baba girmiş:

“39 gün bekledin de bir gün bekleyemedin mi? Bir gün daha bekleseydin hamamı gaipten ısıtacaktım” demiş.

Yani hamamcı bir gün daha bekleseymiş yeraltında sıcak su fışkıracakmış ve hamam öyle çalışacakmış.

Hamamcının merakı her şeyi alt üst etmiş...

Ardından elbet büyük bir pişmanlık gelmiş ama…

Nafile…

İş işten geçmiş.

“Külhancı Baba” efsanesi bu işte…

Bir mum ile ısıtılan koca hamam suları…

Umalım okuyanın aklında kalsın…

Dahası, şeyhler hamamının arka tarafındaki mezara da bir Fatiha okuyup yad etsin…