Şu modern çağın karmaşık denklemlerinde, insanoğlu kendini kaybetti gitti.
Oysa ne kadar basit.
Atalarımız yüzyıllar önce çözmüş işin sırrını.
Hani şu "seven ölçü" derler ya...
Bak:
Ahlaklı eş... Yani hayat arkadaşın karakterli olacak.
Helal kazanç... Alnının teriyle kazanacaksın.
Bereketli ömür... Her anı değerli, şükürle yaşanmış bir hayat.
Aklı selim dostlar... Fitne değil, feraset sahibi insanlar çevrende.
Kibirden arınmış kalp... En zoru bu belki de.
Güzel ölüm... Son nefeste huzur.
Göz aydınlığı evlatlar... Yarının emanetçileri.
***
Şimdi açın sosyal medyayı...
Yarış, hırs, gösteriş...
Mutluluk mu?
Yok.
Oysa reçete bu kadar net.
Bu yedi ölçüyü tutturan, dünyada da cenneti yaşar, ahirette de.
Bu kadar basit.
Ama biz zoru seviyoruz nedense...
***
Sosyal medya çağındayız ya...
Herkes "lifestyle guru" kesilmiş.
Barcelona'da kahvaltı, Dubai'de öğle yemeği, Maldivler'de akşam...
Mutluluk bu mu?
Değil.
***
Bak, atalarımız ne demiş:
"Ahlaklı eş..."
Şimdi influencer sevgilisi peşinde koşuyor gençlik.
Oysa ahlak, karakterdir.
Zor günde yanında durandır.
İnstagram'da değil, hayatın gerçeğinde var olandır.
"Helal kazanç..."
Kripto para balonları, forex hayalleri, kolay para...
Hepsi fos.
Alın terinin yerini tutacak hiçbir şey yok.
Hiçbir şey.
"Bereketli ömür..."
84 milyon nüfusun 84 milyonu da zengin olma peşinde.
Oysa bereket paradaysa, Karun çoktan bulmuştu mutluluğu.
Bereket, zamanı doğru kullanmakta.
Anı yaşamakta.
Şükretmekte.
***
"Aklı selim dostlar..."
Eskiden mahalle vardı, mahalle kültürü vardı.
Şimdi apartmanda yan komşunun adını bilmiyoruz.
WhatsApp gruplarında bir araya gelip, gerçek hayatta selamı sabahı kesiyoruz.
Akıllı telefon var da, aklı selim dost yok.
"Kibirden arınmış kalp..."
En zoru bu.
Her "like" ile büyüyen ego...
Her paylaşımla kabaran benlik...
Oysa ne demiş Yunus:
"Derviş bağrı taş gerek..."
***
"Güzel ölüm..."
Ölümü unutturdu bu çağ bize.
Unutturdular.
Oysa her şeyin sonu o.
Son nefeste huzurlu olmak...
Bunun için yaşamak lazım aslında.
"Göz aydınlığı evlatlar..."
iPad'le büyüyen nesil...
Sokağı bilmeyen çocuklar...
Oysa biz ne güzel büyümüştük değil mi?
Mahallede...
Sokaklarda...
İnsan içinde...
***
Bu yedi ölçü...
Yedi değil aslında, bir bütün.
Biri eksik olunca diğerleri de aksıyor.
Modern çağın karmaşık formüllerini bırak.
Mutluluk bu kadar basit işte.
Bu kadar sade.
Bu kadar bizden.
Ama dedim ya...
Biz zoru seviyoruz.
Çok seviyoruz hem de..