Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Yılmaz: ‘Erzurum bir medeniyet şehridir’
Yılmaz: ‘Erzurum bir medeniyet şehridir’
Yıldırım Erzurum’un önemini anlattı
Yıldırım Erzurum’un önemini anlattı
Ala Palandöken Ekonomi Forumu’na seslendi
Ala Palandöken Ekonomi Forumu’na seslendi
Çiftçi: ‘Erzurum Kutlu bir coğrafyadır’
Çiftçi: ‘Erzurum Kutlu bir coğrafyadır’
Bolat: ‘Erzurum’da muhteşem buluşma’
Bolat: ‘Erzurum’da muhteşem buluşma’

Ahmet Göksan

Kararın Mahkemesi
11 Mart 2022 Cuma

“Türk’ü keserken Anadolu’dan ne bir ses ne de nefes gelmemesini istiyorlar. ‘Kıbrıs’ta Türk’ü kesmek Kıbrıs’ın ilk meselesidir. Buna kimse karışamaz. Bu teoriyi 1963’ten 1974’e kadar çok işittik. 1963 – 1968 arasında Türk köylerini basıp masum kardeşlerimizi kestiklerinde Birleşmiş Milletlere şikayet ederdim. Makarios’un cevabı ‘Bu bizim iç meselemizdir, kimse karışamaz’ olurdu.” 1979 Dr. Fazıl KÜÇÜK

                Ülkeler arasında ebedi dostlukların olmadığı gibi ebedi düşmanlıkların olmadığı da biliniyor. Buna karşın beklenmedik anda yaşanan gerginliklerden sonra konu veya konular buzdolabına konularak beklentiye giriliyor. Bu nedenle Türkiye’nin Yunanistan ve İsrail arasında inişli çıkışlı zamanlar yaşadığı biliniyor. Bu dönemde ülkelerin temsil ilişkilerinin düzeyi de düşürülmüş oluyor. Yunanistan ile olan ilişkilerin düzeyini masaya yatırırsak bir yandan ilişkileri düzeyli tutuğunu söyleyen adı geçen ülkenin sürekli olarak silahlandığına tanıklık ediyoruz. Bununla yetinmeyerek Amerika, Almanya ve Fransa ile savunma işbirliğini arttırmaya çalışıyor.

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan çatışmalarda insanların sırf bilek güreşinde olduğu gibi galip gelme çabalarını bir köşeye bırakmaları gerektiğinin altını çiziyoruz. Bazı haber ajanslarının verdikleri yüksek ölüm sayıları abartılı olsa bile sonunda ölenlerin insan olduklarının unutulmaması gerekiyor. Yaşanmakta olan çatışmaların temelinde Rusya’nın 1991 yılında kaybettiklerini kazanma çabasından olduğunu da okumak olasıdır. Buna koşut Ukrayna Devlet Başkanı kendi destekçisi olan ülkelerin kendilerini yalnız bıraktıklarını eleştiriyor.

AB ülkelerinin NATO üyesi olmalarına karşın kendilerine bağlı ordu kurma çabalarında başarılı olmadıkları biliniyor. Son yaşananlardan sonra ordu kurma çalışmalarına ivme kazandırmak çabasını sürgit ediyorlar. Destek olacaklarını açıklayan ülkelerin kendi çıkarlarında sıkıntı yaşanmadığı sürece bugüne değin çatışmalara katılmadıkları biliniyor. Bu açıklamaları hamaset ve uzaktan ıslık çalarak destek olarak da okumak da olasıdır. Bu yönlü verilen desteklerle ülkelerindeki silah fabrikalarının da düzenli çalışmasını da sağlamış oluyorlar. Sovyetler Birliğini 1991 yılından bu yana geçen süreçte sona erdi diyerek adeta bayram edilen Soğuk Savaş sürecinin halen sürgit ettiğinin unutulmaması gerekiyor. Anılan tarihten sonra tek kutuplu dünya diye sevinenler gelinen noktada NATO’ya koşut yeni kutupların oluşması ile çok kutuplu bir dünyada yaşadığımıza tanık oluyorlar.

Sovyetler Birliğinin dağılması sonrasında anılan paktın askeri kanadı olan Varşova Paktı da dağılarak çalışmalarını sonlandırmıştır. Buna karşın Batı Blokunun askeri kanadı olan NATO çalışmalarına ara vermeden genişleyerek günümüze dek varlığını korumayı başarmıştır. Ukrayna’da yaşanan tartışmalara bu pencereden de bakılması gerekiyor.

Ukrayna’da yaşananlara esas alarak Türkiye’yi işgalci olarak tanımlamak gerçek işgalciye karşı saygısızlık olacaktır. Cumhurbaşkanları olan Makarios’un 19 Temmuz 1974 tarihinde BMGK’nde yaptığı konuşmasında ülkesinin Yunan Cuntası tarafından işgal edildiğini ve Kıbrıslıların can güvenliklerinin olmadığını haykırıyordu. Darbe sonrasında Türkiye’nin müdahalesi sırasında Türk uçağı diye düşürülen Yunan Hava Kuvvetlerine ait uçağın düşürülmesi üzerine oğlunun düşen uçakta öldüğü savı ile babası Yunanistan Hükümetine karşı dava açmıştı. Uzun soluklu mücadele sonrasında Yunanistan Yüksek Mahkemesi 21 Mart 1979 tarihinde 2658/79 dosya numarası ile kararını açıklıyordu. Kararda suçlu olanın Yunan Cuntası olduğunu belirterek adı geçen ülkenin işgalci olduğuna hükmediyordu.

Yunanistan Maliye Bakanlığı Mahkemeye gönderdiği 12 Haziran 1979 tarih ve F-800/109 – B 5849 sayılı gizli yazı ile bundan böyle bu konuya ilişkin olarak başvurulmasını yasaklıyordu. Her fırsatta Türkiye’yi işgalci olarak suçlayanların bilgisine sunmak istiyoruz. Konuya ilişkin olarak geniş ayrıntıları baskı aşamasında olan kitabımda anlatıyorum.

Türkiye’yi Kıbrıs’ta her olanak ve fırsatta işgalcilikle suçlayanların öncelikle kendi yaptıklarına bakmaları gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Bağlantılı İlişkiler
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri