Erzurumspor’a yazık oldu…
Hakkı bu değildi…
Playoff’a kalmalı hatta şampiyon da olmalıydı…
Oyuncular, teknik kadro yöneticiler fedakarca gayret ettiler…
Olmadı…
Son maça kadar gelindi ama…
Türkçemizde çok hoş benzetmeler vardır…
Bunlardan birisi de “hırsıza beyler borçlu” ifadesi…
Buradan hareketle biz de farklı bir benzeştirme yapalım ve sahtekara her yol mübah diyelim…
Konumuzla ilintili sahtekar kim mi?
Elbet şikeci!
Öyle bir illet ki…
Göz göre göre yapılır da, üstüne ilzam edemezsiniz.
Düşünsenize bir takım şampiyon oluyor…
Sahasında tek mağlubiyeti yok…
Deplasman maçlarının da büyük çoğunluğunu kazanmış…
Ancak son maçı sahasında kaybediyor…
Bunun namuslu bir izahını istiyoruz…
Sahi mümkün mü?

***
Erzurumspor’u şampiyonluktan eden yazık ki bu hastalıklı yapı olmuştur…
Rakibine “mahsus” yenilen Altınordu yüzünden playoff’u belki de şampiyonluğu kaçırdık…
Oysa, bu tür ayak oyunlarına niye gerek duyulur ki…
Hak eden kazanmalı…
Bakın bu tür marazi yaklaşımların yansımaları nasıl oluyor…
Bir defa haksız bir biçimde bu işleri tanzime soyunanlardan her iki taraf görünürde kazanmış olsalar da, az zaman sonra birkaç yönlü bir biçimde kaybetmiş oluyorlar…
En kötüsüde, şikeyle kaybına sebep oldukları tarafa gönül verenlerin yüreklerine kin ve nefret tohumu ekmeleridir…
Bendeniz “Altınordu” ibresini duyduğumda bir büyük Türk devletini çağrıştırdığı için çok sevimli bulurdum…
Bu yaşıma kadar hep böyleydi…
Bundan sonra tam tersi olacak…
Pislik, şike, rezalet gibi tedailer zihnime üşüşecek…
Ve nefretle anacağım…
İnanıyorum ki…
Önceliği Erzurum olan yüz binlerce insan da böyle düşünecek…

***
Bir başka anlaşılmaz hal ise bize ait…
Olayın bu yönüne dikkat çekenlere bazı okurlarımız tepki gösterip, “Altınordu takımını alkışlarken bunu düşünecektiniz” diyorlar…
Garabet yüklü bir yaklaşım…
Bunu eleştirmek yerine, Erzurum insanının takdir duygularının yüksekliğine vermek daha doğru olacakken, eleştirmek…
Hakikaten şaşılacak şey…
Söylenecek şey çok da…
En iyisi yutkunmak!
Son söz tebrik olsun…
Büyükşehir Erzurumsporumuzu tebrik…
Teknik kadroyu…
Oyuncuları…
Yöneticileri…
Seyircileri…
Gün ola devran döne…