Çorap katına evin içine girmek ne demek.Açıklar mısınız.

Aslında bu memleketin nere diye sorup sonrada etnik kimlik sorgulayan bu yazıdaki can alıcı nokta burası mı ne? bu vali bunu yapmış olmasın? ne dersiniz haaaaaaaaa.

Şimdi birde yeni bir şey çıkmış bir daha siteye gelmem veya yazmam. Allah Allah buda yeni moda tehdit. Gazetenin abonesini kesmek gibi bir şey. Bu tipler vardırya, adam trilyoner bir gazetenin abone parası 5 lirayı dolandırır szorada beğenmediği bir haberide gördümü getirme gardaş der işte öyle bir şey. Bak siteye girmem. niye Başbakanı niye meteddin! Vışşşş toprağ ağlan:)))))

Size şöyle bir sualim de var, ki bende bu gazetenin bir müdavimi olarak, sizin gibi yazdığı yorumların satır arasından derin bir görgü ve okumuşluk sızan birinden cevap umuyorum, bir gazete , yani yerel ölçekli, 'Tercüman-ı Ahval' mi olmalı, 'Tasvir-i Efkar' mı..Ya da yaşananların olguların tercümanı aktarıcısı mı olmalı, yahut düşünceleri, ki sizin kastınızda muhalif ön şartı var- tarif mi etmeli..Meselelerimize Tanzimatçı gibi mi yaklaşmalı, yoksa Jön Türk'çe mi? Ortak kabulleri hemen cami dışında pek olmayan bir toplumda hangi çizgi buluşturucu olacak? Tarifte buluşamayanların itibar ettiklerinin ölçüsü ne olacak? Ya da çelişkilerin dayatılması, hep yanlışların vurgulanması, eğrilerin, çirkinlerin, kötülerin bir 'öğreti' şeklinde kaydı ne getirecek..Namık Kemal'in ifadesiyle hakikatler fikirlerin çarpışması ile çıkacak ise o zaman, eleştirmek yerine 'anlamak' gözlüğüne sahip olmak daha akılcı olmaz mı? Ya da bir gazete topluma cinnet mi geçirtmeli, yaşama arzusunu mu kırmalı, ya da hadiseleri akla nakil mi etmeli, cevabınızı merak ederim.

Referansınız ve onunla etrafı okumaya çalıştığınız ekseni bilmiyorum. Yalnız yorumunuz 'muhalif', hatta 'kendisiyle bile dövüşen' birinin ifadesi gibi algılanabilir, ancak öyle algılamadım. Daha evvelde yazdığınız yorumlarda biraz 'hakaniyet', biraz 'ufuk' çizgisi gördüğüm için, şu attığınız yorumu garipsedim. Niçin? Bizde merkezi yönetimlerin inisiyatif kullanma durumları var mı ki, eleştiri yöneltiğinize 'ne yaptı' sorusunu yöneltiyorsunuz. Bu biraz avamca bir yaklaşım. Bildiğinizi sanırdım ki, bir vali yürütmenin talimatı olmadan ne yapabilir? sizin ve sizin gibi düşünenlerin başarılı bulduğu bir kaç istisna isim, eminimki sırf merkezi yönetimlere muhalif oldukları, tribünlere oynadıkları ya dabaskın medyanın meramını dillendirdikleri için öne çıkanlar. Onlar ne yapmışlar ki.. Başarılı gördüğünüzün çoğu güzel giyinmiş, tribünlerin dolu olduğu yerlerde görünüp çıkış yapmış. Bakın size ve hala irfanınıza itimat ettiğim için bir şey hatırlatayım, bilmiyorum erzurumda mı yaşıyorsunuz ya, erzurumda grev yapan tarih kitaplarında adları övgüyle geçen valilier cami yaptırmışlar. Esatpaşa, iprahimpaşa, Dervişağa, cennetzade...Ölçü bu mudur, bilmem meramımı okuyabildiniz mi

Acaba vasat bile olmayan bir vali üzerinden başbakanı övmek mi, yoksa Başbakan'ı övmek üzerinden vali'ye mesaj vermek mi? Ben tam tersini anladım. Çünkü bu güne kadar bu köşede vali'yi öven tek bir yazıya rastlamadım.

Yoncalık kardeş yazıyı dikkatli okusanız çok ince bir mesaj verilmiş. Vali'yi methiyenin aksine farklı şeyler söylenmeye çalışılmış. Muhatabı anlar!

Derlerki bi basbakan ile böcek arasindaki benzerlik nedir ? – „özgür bi gazeteyle ikisinide etkisiz hale getirebirsin.“ Bu soruya verilecek cevap su anki gezetecilik anlayisi düsünüldügünde; basbaka ile bi böcek arasindaki benzerlik – „ikiside gazeteyi „satin“ alabilir.“ Fanatikligin bu kadarina diyecek ne bi sözüm nede yazacak bi kelimem yok artik. Uzun zamandir gazeteyi-yazilari takip eden biriyim. Alinmayin lütfen fakat su ana kadar burda ufku acan-etkili bi yazi okumadim lakin topragim gazetesidir-yazaridir vede genctir-yenidir zamanla olur bunlar diye hep düsündüm. Lakin vasat bile olamayan bi valiyi övmeniz orda kalsin yetersiz bu vali üzerinden, ülkesi saldiriya ugrayip 50 den fazla vatandasini kaybetmesine ragmen Amerikalarda gezen bi basbakani övmeniz bendeki umutlari tamamen tüketti. Ve bu kadar yetersiz insanlar nasil bu mevkilere gelebilir? sorusunada artik cevabimi bulmus oldum.

Bi vatandasi sokakta katledildigi icin gezisini yarim birakip dönen Ingiltere basbakanini görünce durumumuza üzülmek biyana bizimki elinden geldigince bu vahim olayi örtbas etmeye, suni gündemlerle gecistirmeye calismasi beni cileden cikardi. Buraya gelip sakin bana basbakani övmeyin. Etnisiteden bahsediyorsunuz, Bu ülke hic bi dönem bu kadar etnisitelere bölünmedi. Basbakan "Bu ülke halkini bir arada tutabilecek hic bir deger birakmadi !" Ayrica bireyleri „kullastiran“, tepedekileri „ilahlastiran“ zihniyetleri hep tiksinti verici bulmusumdur. Bu ülkenin-sehrin insanlarina güvenmek yerine yapilan herseyi basbakan-basbakan diye sayiklamak bu ülkeye,sehre ihanettir. Kusura bakmayin cok daginik yaziyorum cünkü bu konuda cok doluyum ülke bilinmeze kayarken halen „üc-maymunu“ oynayanlari görmek üzücü ve artik cok yorucu. Gazete önemlidir, halkin aynasidir yazarlariyla-düsünürleriyle halkin feneridir. En basta dedigim gibi artik bu gazete icin söyleyecek ne bi sözüm nede bi kelime yazim var.