Atatürk Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi tarafından geleneksel olarak gerçekleştirilen 14 Mart Tıp Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlandı. Kültür Merkezinde yapılan tören Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kültür ve Sanat Topluluğu’nun müzik dinletisiyle başladı. Ardından Tıp Fakültesi öğrencileri adına Burak Hoş bir konuşma yaptı.
Erzurum-Gümüşhane-Bayburt-Kars-Ardahan ve Iğdır Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Cemal Gündoğdu konuşmasında, son on yılda hem dünyada, hem Türkiye’de büyük değişimler yaşandığını, devrim niteliğindeki değişim dalgasının bütün hızıyla sürdüğünü belirterek, “Ülkemizde hiçbir eski artık eski değerinde değildir” dedi.
“Günümüz dünyasında servetler, yönetim biçimleri, coğrafi sınırlar, müttefikler, düşmanlıklar alt üst olmuş vaziyettedir” diyen Gündoğdu, “Yaşadığımız değişim algılama biçimine göre taraflar arasındaki savaşın ana unsurunu oluşturuyor. Hem dünyada hem ülkemizde taşlar yerine oturana kadar hareketli günlerin bizi beklediğini söylemek kehanet olmasa gerektir. Yani, değişimi, iyi yönetemeyenler kaybedecektir” değerlendirmesini yaptı.
TÜRKİYE KABUK DEĞİŞTİRİYOR
“Türkiye her yönüyle kabuk değiştiriyor. Sağlık alanında büyük değişimler yaşanıyor” saptamasını yapan Gündoğdu, şunları kaydetti:“Modern, büyük donanımlı hastaneler yapılıyor. Yeni modeller deneniyor. Tüzükler hızla güncelleniyor. Hastaya hizmet konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınılmıyor. Yeter ki insanımız mutlu olsun. Bu alanda yapılan bütün güzel çalışmaların hedefine ulaşmasını canı gönülden arzu ediyoruz. Burada arzu ettiğimiz bir husus da şudur: Tüm bu güzel hizmetler yapılırken, gelişmeler ortaya çıkarken hasta ve sağlık çalışanları memnuniyetinin aynı oranda ve paralel götürülmesidir.”
4 BİN DOKTOR 2 BİN UZMAN YETİŞTİRİLDİ
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. S. Selçuk Atamanalp, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 1962 yılında kurulduğunu ve 1964 yılında eğitime başladığını, ilk mezunlarını ise 1970 yılında verdiğini anlattı. Atamanalp, “Fakültemizden bugüne kadar 4 binin üzerinde doktor ve 2 bine yakın uzman doktor yetişmiştir” dedi.
Tıp Fakültesinin 210 öğretim üyesi ve 290 araştırma görevlisiyle Türkçe ve İngilizce bölüm öğrencilerine ek olarak Kars Kafkas ve Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerine eğitim verdiklerini anlatan Atamanalp, şunları kaydetti:
“Fakültemizde 4 kıtadan 16 ülkeden bin 200 öğrenciye eğitim veriyor, bir yandan da bin 300 yatak kapasiteli araştırma hastanesiyle bölge halkına sağlık hizmeti sunuyoruz.”
KOÇAK: TIPTA ÖRNEK ALINAN ÜLKEYİZ.
Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak ise konuşmasında, tıp biliminin sürekli ilerleme kaydettiğini, tıpta ekip çalışmasının ve teknik gelişmelerin devrim niteliğinde uygulamalarla devam ettiğini anlattı.
“Kaliteli bir sağlık sistemi, sağlıklı bir toplumda ilk şarttır” diyen Rektör Koçak, “Ülkemizde sağlık sektöründe yaşanan gelişmeler, hayata geçirilen önemli projeler, son derece sevindiricidir. Türkiye, günümüzde sağlık alanında attığı adımlarla dünyanın dikkatini çekmekte, sağlık alanındaki yenilikler ve uygulamalar diğer ülkelere örnek gösterilmektedir” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE EĞİTİM ÜSSÜ
“İyileşen sağlık hizmeti kalitesi bugüne kadar yurt dışına olan hasta trafiğini tersine çevirme eğilimine girmiştir. Yüksek öğretimde de aynı eğilim gözlenmektedir” değerlendirmesini yapan Koçak, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar binlerce yabancı hekim, Türk üniversitelerinden mezun olmuştur. Halen 35’e yakın ülkeden yüzlerce hekim adayı tıp eğitimi almaktadır. Mezuniyet öncesinde olduğu gibi mezuniyet sonrası tıp eğitimi kapsamında eğitim ihraç edebiliyoruz. Bu profille Türkiye, Ortadoğu ve diğer İslam ülkelerinin eğitim üssü haline gelebilir.”
Türkiye’nin sağlık hizmetlerinde ulaşılan kalitenin çok önemli bir noktaya geldiğini vurgulayan Rektör Koçak, “Tıbbın bazı alanlarında Türkiye, asrın gelişmişlik düzeyine ulaşmış, hatta onu aşmıştır. Bu başarının bugün dile getirilmemesi haksızlık olur” diye konuştu.
HASTANELERİN BİRLEŞTİRİLMESİ
Rektör Koçak, göreve başladıklarında, zaman kaybı, ekonomik kayıp, iş gücü kaybı ve her şeyden önemlisi hayat kaybına yol açan hastanelerin bölünmüşlüğü problemini gidermek için özel bir çaba sarf ettiklerini de hatırlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bakım, onarım ve ilave binaların yapılmasıyla hastanelerimizin birleştirilmesi gerekli ve önemli bir faaliyet olmuştur. Açılacak olan Tüp bebek Ünitesi, Kemik İliği Merkezi ve Kalp Merkezi’nin tesisi ile İngilizce Tıp Eğitimi’nin hayata geçirilmesi, ülkemizin sağlık alanında attığı adımlara paralel gerçekleştirilen önemli hedefler arasında yer almaktadır. Türkiye’de transplantasyonun tam başarı öyküsüne Üniversitemiz başarılarıyla katkıda bulunmaktadır. Bugün Türkiye’de transplantasyon yapılan merkezlerin sayısı artmıştır. Karaciğer, böbrek, kalp nakilleri yanında yüz ve diğer nakillerle dünya tıbbının Türkiye’den öğreneceği çok şey vardır. Atatürk Üniversitesi’de bu başarı öyküsüne başarılı çalışmalarıyla katılmaktadır.”
Törende 2011 yılı içinde SCI-E Kapsamında yayınlanan yayınlar sıralamasında dereceye giren Tıp Profesörlerine, Doçent ve Yrd. Doçentlere plaket verildi. Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri akademik giysi giyme töreninde ise, 19 Profesör ve 12 Doçente akademik giysileri giydirildi. Son olarak Tıp Fakültesi 1. Sınıf Öğrencileri Geleneksel Önlük giyme töreni düzenlendi. 170 Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencisi, 40 İngilizce Tıp Hazırlık Öğrencisi, 29 Kafkas Tıp Fakültesi Öğrencisi ve 12 Yabancı Uyruklu tıp öğrencisine hocaları tarafından önlük giydirildi.
Ayrıca tıp öğrencileri ve hekimler arasında yapılan bilim, satranç, fotoğraf yarışmalarında dereceye girenlerin ödüllendirildiği tören, kokteyle sona erdi.