18 Mart Şehitler Günü Ve Çanakkale Zaferinin 100. Yıldönümü nedeniyle Erzurum Ak Parti Milletvekili, Ekonomi İşler Başkan Yardımcısı ve Plan-Bütçe Komisyonu Üyesi Dr. Cengiz Yavilioğlu bir mesaj yayımladı.
Mesajında Çanakkale'de yaşananlar, sadece kuru bir “savaş” kelimesiyle açıklanamayacağını, Orada yaşananlara ancak bir milletin “şahlanışı ve dirilişi” ile izah edilebilineceğini, Şehit anaları, oğullarını “Ya şehit ol, ya gazi; yeter ki bu vatana düşman ayak basmasın” diye cepheye gönderdiğini söyledi.
Yavilioğlu, “Japon Rehber şu cümlelerle “Dünyanın en gelişmiş ve en güçlü ordularına karşı en üstün teknolojiye rağmen Türkler olmazları olduruyor ve bütün dünyayı hayretler içinde bırakan bir zafer kazanıyorlar. İmanın, azmin ve iradenin tekniği yendiğini ispatlıyorlar. Bütün dünyaya meydan okuyorlar. İşte sadece bu olay, bu bölge ve bu zafer dahi gençlerinizin milli şuur kazanmalarına yetecek mahiyettedir. Bu sebeple gençlerinizi gruplar halinde Çanakkale’ye götürüp gezdirmelisiniz.” fikri ile dünya milletlerinin Çanakkale’ye hangi gözle baktıklarını Aziz Milletimin bilmesini isterim.” dedi.
YAVİLİOĞLU’NUN MESAJI
Bu sebeple Çanakkale bu milletin milli kimliğinin bir ifadesi olduğunu söyleyen Yavilioğlu, “Çanakkale’de bedenini feda eden ruhunu ebedi vatan ve din aşkıyla yaşatan Çanakkale Mahşerinde, hayatının baharını idrak eden nice civanmert genç “hilâl uğruna” kendini feda etmiştir. Birinci Dünya Savaşı ve Çanakkale’deki muhârebelerde yitirilen gençlerin sayısı ve hangi mektep ya da cemiyetten geldikleri, askerlik kayıtları Harbiye Nezareti’ne düzenli bir biçimde ulaşmadığı için, büyük ekseriyetinin cepheden geri dönmeyi başaramadığı ve liselerin çoğunun iki yıl süre (1915-1916) ile öğrenci mezun edemediği, sadece Çanakkale Cephesinde şehit olanların 10 binden fazlasının yüksek tahsilli, 70 bin kadarının da rüştiye mezunu olduğu dikkate alındığında bu milletin şehit olan evlatlarının yeni nesil gençlik için prototip yani model insan olması gerektiğini düşünüyorum. Kısaca Kur’an-ı Kerimin “Salih insan” diye nitelediği erdemli, ideal ve aynı zamanda hakkı temsil eden insan modelinin en büyük yansımalarından birisi Çanakkale’de ki iman ve ruhtur.
Bu ruhu Akif’in mısralarıyla ifade etmek gerekirse; 'Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yarabbi! Senin uğrunda ölen ordu budur Yarabbi!/ Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın, Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın” dedi.