Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnancımızdan kopartılmaya çalışıldık. Ne dediler dün, Türkçe ibadet, bunu yaptılar. Bugün Kürtçe ibadet diye aynı emelin peşinde koşuyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gençleri kabul etti.Kabulde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayetten gelen gençlerle, KKTC'den gelen gençlerle, uluslararası organizasyonlarda başarı elde etmiş sporcularla ve engelli sporcularla biraraya geldiklerini söyledi.
Konuşması sırasında öğrencilerin ayağa kalkarak alkışlaması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, down sendromlu yüzücü Caner Erkin'in yine formunda olduğunu söyledi.
"MİLLETİN EVİNE HOŞ GELDİNİZ"
Caner Erkin de formasında bulunan Türk bayrağı öperek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti. Sosyal, siyasi ve ticari hayatta sorumluluk üstlenen ve Türkiye'nin geleceğinde sorumluluk üstlenen sivil toplum kuruluşu temsilcisi gençlerin de aralarında bulunduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere seslenerek, "Milletin evine hoş geldiniz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın şahsi mülkü olmadığını, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın milletin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili çok spekülasyon yapanların olduğunu dile getirdi.
Milletin ve gençliğin en iyisini bulmaya ve en iyisini imar etmeye azimli ve kararlı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geleceğimiz, umudumuz, istikbalimiz olan yeni Türkiye'nin neferleri siz gençlerle bu mekanda bir araya gelmekten, sizleri burada misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek isterim. Karşımdaki şu güzel topluluğa bakarken biliniz ki Türkiye'nin güçlü ve müreffeh yarınlarını görüyor ve ümitvar oluyorum, endişe yok buna inanıyor bunu biliyorum" dedi.
"DÜNYANIN TÜM GENÇLERİNE SELAMLARIMI YOLLUYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 78 milyon ile birlikte coşkuyla, sevinçle kutlandığının altını çizdi.
Türkiye’nin bir çok ilinde değişik etkinliklerin düzenlendiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu salondaki gençlerimizle birlikte ülkemin bütün gençlerinin bayramını tebrik ediyorum. 19 Mayıs 1919’da Samsun'da Kurtuluş Savaş'ın ilk adımını atan Cumhuriyetimizin valisi Gazi Mustafa Kemal'i Bandırma Vapuru'ndaki yol arkadaşlarını rahmetle yad ediyorum. Onları ilk önce Samsun'da ardından Havza, Amasya, Erzurum'da bağrına basan Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarına Allah'tan rahmet diliyorum. İstiklal harbimiz başta olmak üzere Balkan Savaşı'nda, Birinci Dünya Savaşı'nda Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Yemen'de, şanlı Medine müdafaasında, Galiçya'da şehit olan tüm askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Kore'de, Kıbrıs'ta uzun yıllar süren terörle mücadele döneminde şehit olan, gazi olan tüm askerlerimizi minnetle anıyor şehitlerimize rahmet, hayatta olan gazilerimize uzun ömürler temenni ediyorum. Rabbim onlardan razı olsun. Kabirlerini bir gül bahçesi, mekanlarını inşallah cennet eylesin diyorum. Bu salondan sizlerin vasıtasıyla ülkemin, dünyanın tüm gençlerine selamlarımı yolluyorum" diye konuştu.
Arnavutluk'a yaptığı ziyaret sırasında cami açılışında 7 bin 500'e yakın gençle bir araya geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O gençler Türkiye'den giden gençler değildi. Balkanlardaki gençlerdi. O gençlerle orada başka bir heyecanı yaşadık ve çevre ülke ve şehirlerden gelen oradaki soydaşlarımızla, oradaki dindaşlarımızla bir araya geldik. Farklı bir heyecanı yaşadık o gün orada. O heyecanı bir kenara koymak mümkün değil. Baktım ki gönül dillerimiz aynıydı ve bu gönül dilleriyle Evlad-ı Fatihan-ı karşımda gördüm ve şuanda da Evlad-ı Fatihan-ı karşımda görmenin mutluluğu içerisindeyim. Buradan bir mesajdı da ayrıca vermek istiyorum, Tahrir Meydanı'nı kahraman gençlerini, Gazze'nin, Ramallah'ın, Kudüs'ün vakur gençlerini, Şam'ın, Musul'un çileli gençlerini, Balkanlardaki Evlad-ı Fatihan olan Üsküp, Prizen'li genç kardeşlerimi özellikle selamlıyorum" dedi.
"SİZİN ŞAH DAMARINIZI ANCAK BÖYLE KESERLER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihinin hem bir ibret vesikası olduğunu hem de bir kuvvet ve güç olduğunu vurguladı. Milletlerin tarihlerinden aldıkları güçle yaşadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Biz neydik sorusunun cevabı aynı zamanda biz neyiz ve ne olabiliriz sorunun da cevabına ışık tutar. Bunu bu şekilde değerlendirmeye mecburuz. Çünkü insan tarihinde sadece geçmişini yani ne olduğunu değil aynı zamanda istikbalini geleceğini de arar. Dolayısıyla bir milletin kendi gücünün benliğin farkına varması yani özgürleşmesi ancak tarihinin farkına varmasıyla mümkündür. Unutmayın nereden geldiklerini bilmeyenler nereye gideceklerin bilemezler. Kendi tarihine yabancılaşanlar rüzgarın önündeki bir yaprak misali savrulmaktan kurtulamazlar. Bu sebeple bir milletin geleceğini ipotek altına almaya çalışanların öncelikle o milletin tarihiyle ve tarihten gelen değerleriyle olan bağlarını tahrip etmeye yöneldiklerini görüyoruz. Bu hep böyledir. Çünkü sizin şah damarınızı ancak böyle keserler. Bunu kestikleri anda da bitersiniz, tükenirsiniz. Hangi tarihi zemine ayak bastığını fark etmeyenler hatta retti miras edenler bizde var böyleleri biliyorsunuz kendi geleceklerini de ülkenin geleceğini tehlikeye atarlar. 1876 yılında bir Rus generalinin, 'demek ki yalnız Türkleri değil onların tarihi de yenmek lazım' diyor. Bunu derken kast ettiği şey işte tam da budur. Sadece kendilerini şuanda muhatabımız olanları değil onları tarihinde yenmek lazım ki onları o zaman ne yapalım kökünü kazımış olalım. Ülkemizde yıllarca işte bu yapılmaya çalışıldı. Koskoca bir millet kendi geçmişinden, kendi değerlerinden kadim tarihi mirasından kopartılmak, bunlara yabancılaştırılmak istendi. Gençler, şunu unutmayın, dilimizden kopartıldık, öyle mi? Bin yıllık bir birikimi kenara attık. İşte önce söylediğim şah damarının kesilmesi budur. Bir şah damarı kesilirse o canlı yaşaya bilir mi, yaşayamaz. İşte dil bu kadar önemlidir. Biz şunda bin yıllık tarihimizi bilmiyoruz, okuyamıyoruz. Onunla ilişkiyi, irtibatı kuramıyoruz. İşte şimdi yeni bir adım atıldı. Nedir? Osmanlıcanın öğrenilmesi konusu. Bununla derdimiz yeniden tarihimizi keşfedelim. Tarihimizi öğrenelim ve bununla geleceğimizin temellerini daha güçlü bir şekilde inşa edelim.”
"İnancımızdan kopartılmaya çalışıldık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne dediler dün, Türkçe ibadet, bunu yaptılar. Bugün Kürtçe ibadet diye aynı emelin peşinde koşuyorlar" dedi.
BU MİLLETİN GENÇLERİNE ASLA DALKAVUKLUK YAKIŞMAZ, YARAŞMAZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana ve Mersin’de HDP binalarına yapılan saldırıyla ilgili, “Bugün de üniversitelerde, seçim meydanlarında gençlerin kanı üzerinden kendi iktidar alanlarını devam ettirmek isteyenlerin olduğunu görüyoruz. İşte dün Adana, Mersin bütün bu olayların arkasında hep bu zihniyetler, anlayışlar var. Tabii ki şuanda emniyet teşkilatımız, güvenlik teşkilatlarımızın istihbari anlayışla arayışlarını yapacak bakalım neyin altında ne çıkacak. Bir yandan bölücü örgüt diğer yandan paralel örgüt en büyük oyunu gençlerimiz üzerinde oynuyor. Sizlerden isteğim bunlara asla prim vermemeniz” dedi.
19 Mayıs 1919’da mücadele azimlerinden başka hiçbir şeyleri olmayan bir milletin 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla bu mücadelesinin başarısını tüm dünyaya ilan ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere seslenerek, “Şunu asla unutmayın, 19 Mayıs ruhu bizim bu milletin en büyük varlığı, en büyük sermayesidir” ifadesini kullandı.
Birlikte yürümenin, zorluklara karşı durmanın, azimle, kararlılıkla, mücadele etmenin anlamının bu ruhta gizli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Türkiye’nin çelik çekirdeğini oluşturan ruhun bu olduğunu söyledi.
“RAZZAK-U ALLEM OLAN, RIZKIN SAHİBİ OLAN ALLAH’TIR”
“Bu millet sadece rükuda eğilir, sadece secdede diz çöker” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Gençler, sakın kula kul olmayın. Sakın makam, mevki sahiplerinin önünde eğilmeyin. İster Cumhurbaşkanı olsun, ister başbakan olsun, ister para babaları olsun, ister sermaye olsun. Bileniz ki, ‘Razzak-u Allem olan, rızkın sahibi olan Allah’tır.’ Tabii ki biz rızkımızın peşinde koşacağız. Zaten koşmadan o kapılar açılmaz. Arayacağız ve bulacağız. Ama şunu bilelim ki eğilmek dalkavukluğu getirir ve bu milletin gençlerine asla dalkavukluk yakışmaz, yaraşmaz. Şu dört tane özellikle kavram çok önemli. Oku, düşün, uygula, takip et. Devamlı okumalısınız ama sadece okumak yetmez. Okuduğunuzu düşünmelisiniz. Oda yetmez onu hayata uygulamalısınız. Oda yetmez, uyguladığınızın neticesi için onu takip etmelisiniz. Takip etmelisiniz ki başarıyı yakalaya bilesiniz. İşte bu dört kavram çok önemli ve ben sizleri bu noktada bir hassasiyetin içinde görüyorum. Hamdolsun bu millet özgürlüğünü namusu bilerek karşılaştığı her zorluk karşısında birbirine daha çok sıkı kenetlenerek istiklalini kazanmayı başardı. 19 Mayıs’ın ruhuna, ilkelerine, ideallerine sahip çıkmaktır. 23 Nisan’a, 30 Ağustos’a, 29 Ekim’e sahip çıkmak o tarihlerin, o tarihlerdeki coşkunun, umudun, anlamına sahip çıkmaktır. Tıpkı 1071’e 1299’a, 1453’e bu tarihlerin ifade ettiği anlamlara sadakatle bağlı olduğumuz gibi bu tarihleri de samimiyetle benimsemek zorundayız.”
19 Mayıs ruhuna sahip çıkmanın 2023 hedeflerine, 2053 ve 2071 vizyonuna sahip çıkmak olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin görevinin hafif olmadığını ve çok ağır olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs ruhuna sahip çıkılması gerektiğine vurgu yaparak, gençlerin bu ruha sahip çıkacağına olan inancını dile getirdi.
Türkiye’nin ne zaman şaha kalktıysa, Türkiye ne zaman atılıma geçtiyse, Türkiye ne zaman prangalarından kurtulma gayreti içerisine girdiyse kirli bazı oyunların, kirli bazı senaryoların tedavüle koyulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin evlatları arasına nifak sokmak, gençlerin birbirine kırdırmak istediler. Hamdolsun sizler görmediniz ama bizler 12 Eylül öncesini yaşadık” dedi.
“DİKKAT EDİN BUNLAR HER DEVRİN KAZANANIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kahramanmaraş’ta bu ülkenin gençleri heba oldu. Çorum’da bu ülkenin gençleri heba oldu. Sen sağcısın milliyetçisin dediler, sen solcusun devrimcisin dediler ve gençleri kavgaya tutuşturdular. Gençler birbirlerine kurşun sıkarken onların kalem tutması gereken ellerine silahı hep aynı güçler verdi. Son olarak Gezi olaylarında yine gençler üzerinden kurulan tezgahta aynı amaca yönelikti. ‘biz ağaçları kesiyormuşuz’ bunu söylediler ve kesmek değil 12 ağacın İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Taksim Parkı’ndan alınıp Çağlayan Parkı’na, Adalet Sarayı’nın arkasındaki yere taşınması olayından başka bir şey yoktu. Biz fidan ve ağaç olarak 2 milyarı aşkın fidan ve ağacı dikmiş bir iktidardık. Bunların sadece 600 bini 15 yaş grubunun üstü ağaçlardı. Ama onların derdi aslında bu değildi. Dert başka idi. Hani bir tanesi çıktı diyor ya sözde artist, ‘Hala anlamadınız mı olay ağaç olayı değil. Ağaç kesme olayı değil’ diyor. Olay gençliği birbirine düşürmek. Olay o günün iktidarını yönelik bu tür harekete yapmaktı. İşte o zaman her şeyin çok daha kolay olacağını biliyorlardı ama başaramadılar. Siz bakmayın bazılarının o karanlık dönemler için romantik düzenlemeler yaptıklarını. Gelen acı haberlerle yürekleri dağlanan yıllarca o acıyla yaşamak zorunda olan anne ve babaların kardeşlerin dramı bunlar için hiç önemli değil. Bunlar sadece acının istismarı yaparlar. Gazetede yazar, televizyonda anlatır, şarkısını yapar, filmini çeker para kazanır. Dikkat edin bunlar her devrin kazananıdır. Hiç kaybetmezler.”
“EN BÜYÜK OYUNU GENÇLERİMİZ ÜZERİNDE OYNUYORLAR”
Adana ve Mersin’de HDP binalarına yapılan saldırıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de üniversitelerde, seçim meydanlarında gençlerin kanı üzerinden kendi iktidar alanlarını devam ettirmek isteyenlerin olduğunu görüyoruz. İşte dün Adana, Mersin bütün bu olayların arkasında hep bu zihniyetler, anlayışlar var. Tabi ki şuanda emniyet teşkilatımız, güvenlik teşkilatlarımızın istihbari anlayışla arayışlarını yapacak bakalım neyin altında ne çıkacak. Bir yandan bölücü örgüt diğer yandan paralel örgüt en büyük oyunu gençlerimiz üzerinde oynuyor. Sizlerden isteğim bunlara asla prim vermemeniz. Gençler bizim umudumuzdur. Gençler bizim geleceğimizdir. 2053 vizyonunu hayata geçirecek Fatih’ler, 2071 hayalini ete kemiğe büründürecek Alparslan inşallah sizlerin arasından çıkacak. Yeni Türkiye meşalesini yakan hamdolsun biz olduk ama onu burçlara dikecek olan inşallah sizler olacaksınız” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlere seslenerek 12 yıllık başbakanlığı döneminde yaptıklarını anlattı.
Konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte yemekte bir araya geldi.