AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Siz onları tanıyorsunuz, onlar da sizi tanıyor. O kadro biziz. Biz halkız, halk biziz. O kadro AK Parti kadrosudur." dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi daha 9 Haziran günü 'AK Parti ile asla olmaz' dedi. Sonra yüzde 60'lık bloktan bahsettiler. Yüzde 60'lık blok üzerinden bir blok siyaseti geliştirdiler. Biz o blok siyasetini TBMM Başkanlık seçiminde çökerttik. Gösterdik ki AK Parti'nin iradesi olmadan Türkiye'de siyaset dizayn edilemez, siyasete şekil verilemez" dedi.
Davutoğlu, Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, Samsun'un darbe anayasasına "hayır" dediğini belirterek, bundan dolayı Samsun'un milli iradenin sembol şehri olduğunu söyledi.
Samsun'un her zaman demokrasiye güç veren şehir olduğunu ifade eden Davutoğlu, kendilerinin de her zaman Samsun'dan güç aldıklarını ve Samsun'dan yola çıkarak zafere ulaştıklarını vurguladı.
Davutoğlu, 7 Haziran'da yapılan seçimlerin ardından Türkiye'nin meselelerini çözecek bir hükümetin çıkmadığını anımsatarak, şöyle devam etti:"Bu sebeple yeniden seçime gidiyoruz. Milli irade için yeniden huzurunuzdayız. İnanıyorum ki bu sefer bu düğümü millet çözecek, Samsun çözecek. 1950'de tek partiye karşı düğümü siz çözdünüz, 1960'dan sonra darbeye karşı düğümü siz çözdünüz, 1980'de düğümü siz çözdünüz, 2002'de Sayın Cumhurbaşkanımız yola çıktığında düğümü siz çözdünüz. Şimdi 1 Kasım'ı 2015'i de inşallah 3 Kasım 2002 gibi bir zafer günü yapacak mıyız? Millet iradesine ram olanlar, sizin hizmetinize amade olanlar, sizinle aynı kumaşa sahip olanlardır. Siz onları tanıyorsunuz, onlar da sizi tanıyor. O kadro biziz. Biz halkız, halk biziz. O kadro AK Parti kadrosudur."
"MİLLETİMİZE NE DEDİYSEK GEREĞİNİ YAPTIK"
Seçim akşamı AK Parti Genel Merkezinde yaptığı konuşmasında milletin iradesinin üzerinde hiçbir irade olmadığını, gereğini yapacaklarını ve Türkiye'yi biran dahi hükümetsiz bırakmayacakları söylediğini belirten Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:"7 Haziran'da dört farklı siyaset gördünüz. Biri AK Parti'nin takip ettiği birlik ve uzlaşma siyaseti, biri CHP'nin ilan ettiği blok siyaseti, diğeri MHP'nin daha doğrusu Sayın Bahçeli'nin takip ettiği hayır siyaseti, her şeye 'hayır' diyen siyaset, biri de HDP'nin takip ettiği terör siyaseti. Gelin birer birer bir muhasebe yapalım. Bunu yapmamız önemli, çünkü 1 Kasım'da aynı tabloyla karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Biz 7 Haziran akşamı milletimize ne dediysek gereğini yaptık. Dedik ki 'hükümetsiz bırakmayacağız.' Bakın etrafımız ateş çemberi, küresel ekonomik kriz var. Her gün Suriye'de çok önemli gelişmeler oluyor. Türkiye'de terörle mücadele var. Allah için şahit olun, biz bu ülkeyi 7 Haziran'dan sonra hükümetsiz ve yönetim boşluğunda bıraktık mı? Ülkenin istiklaline ve istikbaline sahip çıktık mı? Buna şahit misiniz? İşte bu birlik ve uzlaşma siyasetidir. Herkese kapımızı açtık mı? Herkesle konuştuk mu? Ülkeyi daha iyi bir geleceğe yöneltmeye çalıştık mı? Bakın onlar ne yaptı. Bakın onlar ne yaptı, Cumhuriyet Halk Partisi daha 9 Haziran günü 'AK Parti ile asla olmaz' dedi. Sonra yüzde 60'lık bloktan bahsettiler. Yüzde 60'lık blok üzerinden bir blok siyaseti geliştirdiler. Biz o blok siyasetini TBMM Başkanlık seçiminde çökerttik. Gösterdik ki AK Parti'nin iradesi olmadan Türkiye'de siyaset dizayn edilemez, siyasete şekil verilemez."
Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti ile koalisyona karşı açıklamalar yaptığını ama "blok siyaseti" tutmayınca AK Parti ile koalisyon müzakerelerine yanaştığını bildirdi.
Davutoğlu, "Öbür tarafta Sayın Bahçeli'ye bakın daha ilk gece 8 Haziran gecesi 'biz hükemette yer almayız' dedi. Bütün o süreçte her görüştüğümüzde dönüp bize sizinle ve herhangi birisiyle koalisyon kurmayız, hükümet kurmayız, erken seçim kararına destek vermeyiz. ne dediysek hayır dedi. bir tek ofisinde içtiğimiz çaya hayır demedi. başka her şeye hayır dedi. bereket ona hayır demedi de çay içebildik" dedi.
"İSTİKLAL VE İSTİKBAL MEŞALESİNİN DEVAMI İÇİN OPERASYONUNU BAŞLATTIK"
HDP'nin de terör siyasetini takip ettiğini vurgulayan Davutoğlu, "Sırtımızı dağa verdik' dediler. Milleti ayaklanmaya teşvik etmeye kalkıştılar. Halkımızın arasına fitne sokmaya çalıştılar. Çünkü bunların hedefi kriz içinde kaos içinde bir Türkiye ortaya çıkartıp kendi siyasi projelerini yönetmektir. Puslu havayı seven çakallar gibi dışarıdan ve içeriden bir takım odaklar çıktı ve önce Suruç'ta 32 vatandaşımız DAEŞ tarafından, Sonra da Ceylanpınar'da iki polisimiz bölücü terör örgütü tarafından şehit edildi. Bu milletin birliği ve beraberliği Samsun'dan yakılan istiklal ve istikbal meşalesinin devamı için huzur ve demokrasi operasyonunu başlattık. Bir kez daha Samsun meydanından söylüyorum, bu milletin arasına nifak sokmak isteyenler kesinlikle başarılı olamayacaklar. Bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyenler istiklalimizi yok etmek, istikbalimizi karartmak isteyenlere kesinlikle fırsat verilmeyecek" değerlendirmesinde bulundu.
"HEP MİLLETİMİZİN TARAFINDA YER ALDIK"
Davutoğlu, 13 yıl boyunca AK Parti'nin Türkiye'nin doğusu ile batısını, kuzeyi ile güneyini her bir köşesini birleştiren birlik siyaseti takip ettiklerini, her meselenin çözümünde mutlaka milletle birlikte hareket ettiklerini dile getirdi.
Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:"1 Kasım'a doğru yürürken milli birliğimizin, beraberliğinizin adresi AK Parti'dir. Bu partiler tam da hükümet görüşmeleri sonrasında CHP ile yaptığımız müzakereler neticesi kalınca, şunu da söyleyeyim neticesiz kalmasının nedeni CHP'nin 'eğitim ve dış politikada yüz seksen derece farklıyız' diyerek bir onarım hükümeti teklif etmesidir. Ama son beyannamede ve açıklamalarında gördük ki bizim merhametli dış politikamızdan ders almışlar ve Suriyeli kardeşlerimizi bu sefer Suriye'ye geri göndermek yerine daha insani bir dil kullanmayı tercih etmişler. Bütün bu süreçlerde biz hep milletimizin tarafında yer aldık. Geçmişte Milli Birlik ve Kardeşlik Projesine karşı defalarca tuzak kuruldu. Barış yolunda atılan adımlar hiçbir zaman samimi olarak benimsenmedi. CHP ve MHP ise bırakın katkı sunmayı, çözüm sürecinin her aşamasında sürekli bize saldırdı. Barış yolunda atılan bu adımları gözden düşürmeye çalıştılar. Şimdi biz bu operasyonları başlattığımız için suçlamalarını bize yöneltiyorlar. Terör örgütünün saldırılarından hiç bahsetmiyorlar, şundan emin olunuz Türkiye'nin her santimetre karesinde kamu düzenini ihdas edecek milli birlik ve kardeşliği de tesis edeceğiz."