Erzurum imaj kaybediyor..!

SİNAN USLU - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Dini nikah denilen nikahın hızlı bir şekilde resmi nikaha dönüşmesi yönünde duruşumuz, stratejimiz ve pozisyonumuz var. O yüzden onlar için ne yapacağız diye bir politikamız yok. Onların resmi nikaha hızlı bir şekilde girmesini istiyoruz" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Çukurambar SLO Cafe'de gerçekleşen toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Şahin, Kadına Yönelik Şiddet Tasarısı'na ilişkin bir soru üzerine, tasarının içeriğine ilişkin bilgiler verdi. Bakan Şahin, tasarının 30 maddeden oluştuğunu dile getirerek, tasarıda kadını korumaya ilişkin kesin hükümlerin yanı sıra geçici mali yardım, nafakanın kolaylaştırılması, velayet davalarından kaynaklanan
sorunlara yönelik mahkeme sürecinde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde bütçe ayrıldığını belirtti. Kadın ve çocuğa yönelik şiddette yakın ilişkiyi Anayasa'ya uygun olmadığı için kaldırmak zorunda kaldıklarını ifade eden Şahin, "Medeni Kanun'da tanımlanmamış bir şeyi kabul etmemi mümkün değil. Bizim için resmi nikahın her yönden bir karşılığı var. Dolayısıyla dini nikah denilen nikahın hızlı bir şekilde resmi nikaha dönüşmesi yönünde duruşumuz, stratejimiz ve pozisyonumuz var. O yüzden onlar için ne yapacağız diye bir politikamız yok. Onların resmi nikaha hızlı bir şekilde girmesini istiyoruz" dedi.
ESKİ YORK DÜŞESİ FERGUSON'A TÜRKİYE'DE AÇILAN DAVA
Bakan Şahin, Eski York Sarah Ferguson'a "özel hayatın gizliliğini yurtta kalan 5 çocuk yönünden ihlal ettiği gerekçesiyle" dava açılmasına ve hakkında 22 yıla kadar hapis cezası istemine yönelik soruya, "O süreci hatırlarsanız hukuki bir süreç, Nimet Hanım'ın bakanlığı sürecinde olmuştu ve hukuki süreç hızlı bir şekilde başlamıştı. Hukuk devletinde sonucu takip ediyoruz ve bundan çıkacağı sonuç ne ise biz de kendi hukukçularımızla takibini yapıyoruz. Yani mahkemeye gitmiş, hukuki alt yapı oluşmuş bir
konuda benim yorum yapmam yanlış olur. Sonucu takip edeceğiz" cevabını verdi.
"BEN GÜNEYDOĞU'NUN BİR EVLADIYIM"
Şırnak Uludere'de 35 kişinin yaşamını yitirdiği operasyonun ardından bölgeyi ziyaret edip etmeyeceğine ilişkin soruya da Bakan Şahin, "Provokasyonlara çok açık bir pozisyon vardı hatırlarsanız. Valimizle, kaymakamımızla konuşuyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak da zaten politikalarımızla ordayız ama onların yanında olmak, birebir onların acılarını paylaştığımı söylemek de benim için önemli. En kısa sürede bunun planlamasını yapıyoruz. Doğru zamanda, doğru yerde ve doğru şekilde olmamızgerekiyor ki farklı sıkıntılar çıkmasın. Ben de onların yanına gitmeyi, oradaki annelerle, kadınlarla ve kızlarımızla acılarını burdan nasıl paylaşıyorsak yanlarında da paylaşmayı önemsiyorum. Bakan olduktan sonra da ilk ziyaretimi zaten Hakkari, Tunceli... O bölgeye oldu. Ben Güneydoğu'nun bir evladıyım. Ben oranın bir parçasıyım sonuçta gider onlarla beraber her zaman olurum" karşılığını verdi.
"SİSTEMİMİZDE 125 BİN YEŞİL KART SAHİBİ BULUNUYOR"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Aziz Yıldırım da, yeşil kart konusunun 2008 yılından bugüne gündemi meşgul ettiğini söyleyerek, "Sosyal Güvenlik Kurumu'nca yapılması gereken bir işti, herkesin sosyal güvenliğe sahip olması konusu. Ama 1 Ocak 2012'den itibaren bizim sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımıza bu görev tevdi edildi ve bunların altyapısını biz 2 ay içerisinde tamamladık. Şu anda gelir testini bizim vakıflarımı rahatlıkla
yapabilmektedir. Yalnız bir takım yeni başlamış olmaktan kaynaklanan sorunlar var, bunlar hem vatandaşlardan hem de vakıf çalışanlarımızdan kaynaklanıyor. Bunları da gidermeye çalışıyoruz. Dün akşam almış olduğum rakamlar itibarıyla 125 bin kişi bizim sistemimize kayıt olmuş ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmiştir. Bunların da gelir testleri bir ay içerisinde yapılacak. Başladığımız 10 gün içinde 5 bin kişinin de gelir testleri ve sosyal incelemeleri yapılarak kayıta girdi. Bizim aldığımız rakamlarda da yüzde 80 civarında bunların 'g-0' denilen hiçbir geliri olmayan vatandaşlardan olduğu da bizim kayıtlarımızda mevcut" dedi.