METİN AKYÜREK(İHA) - İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 28 Şubat sürecinde özel harekat birimlerinin ağır silahlarının TSK'ya bir protokol ile değil şifai emir doğrultusunda tutanaklarla devredildiğini belirterek, "Hiçbir kanuni alt yapısı olmadan gerçekleştirilen bu uygulama değerlendirilmesi gereken bir durumdur, dönemdir" dedi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Ordu'da uydudan yayın yapan iki TV'nin ortak yayınına katıldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte programa konuk olan ve soruları cevaplayan Şahin, özel harekatın terörle mücadelede yeniden etkin hale getirileceğini söyledi. Bu konu gündeme getirildiğinde bazı kesimlerin 'Özel harekatın terörle mücadelede görev alması yeni mi aklınıza geldi' şeklinde eleştirilere sebep olduğunu hatırlatan Şahin, "Özel harekat aslında terörle mücadelede görev alıyordu, ancak
sorumluluk alanı önemliydi. Özel harekat şehir merkezlerine, jandarma kırsala bakıyordu. Özel harekat biriminin terörle mücadele alanında kent merkezlerinin yanında jandarmayla birlikte, destek olarak kırsalda da daha fazla etkin rol alması çalışması başlamıştır. Bu uygulama peyderpey devam edecek. Bu bir alan paylaşımıdır" diye konuştu.
SİLAHLARIN DEVİR PROTOKOLUNU BULAMADIM
28 Şubat sürecinde özel harekat birimlerinin ağır silahlarının TSK'ya devredilmesinin değerlendirilmesi gereken bir durum olduğuna işaret eden Şahin, şöyle konuştu: "Özel harekatın silahlarının devir teslim protokolunu bulamadım. Şifai bir uygulama. Devir teslim tutanakları tutulmuş bütün illerde. O günlerdeki siyasal şatların ortaya koyduğu bir uygulamayla, yeterli kanuni alt yapısı olmayan bir uygulamayla özel harekatın elindeki etkili silahlar şifai emirle bütün illerde tutanaklarla jandarmaya devri sağlanmış. Bu devlet yönetiminde muhtemelen eleştirilebilir. Değerlendirilmesi gereken bir durumdur, dönemdir. Bu durum o dönemde özel harekatın devre dışı bırakıldığı algılamasına sebep olmuştur. Terörün zaman zaman yeniden azgınlaşmasında bu zafiyetinde payı olduğu halkımızda bir kanaat oluşmuştur. O silahlar devredilmeli miydi, devredilmemeli miydi tartışılabilir. Ama o tartışmayla biz terörle mücadele edemeyiz, birbirimizle mücadele ederiz."
Terörle mücadele alanında polis ve jandarmanın birlikte çalışmasında herhangi bir ön yargı kesinlikle söz konusu olmadığını vurgulayan Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Bu konuda tam bir birliktelik oluşmuştur. Bunun emir ve düzenlemeleri şu an hazırlanıyor. Operasyonlarda görev alacak arkadaşların tereddütlerini ortadan kaldıracak kanuni düzenleme yapılacak. Yakında uygulamaya başlanacak. Olağanüstü durumda görev sınırı yok. Herkes görev alacak konuma gelecek."
Bakan Şahin, terör örgütünün Karadeniz'de boy göstermeye çalışmasının 'silahlı mücadelenin yanında silahsız mücadele' anlamında değerlendirilmesi gerektiğini de kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Karadeniz'e gelmeleri bir moral bozukluğu oluşturabilir miyiz anlayışıdır. Bunu yoklamıştır ama karşılığını hiç bir şekilde bulamamıştır. Bu bölgede teröriste yardım ve yataklık yapılmadı hiç."
Terör eylemlerinin artmasının bölücü örgütün amacına hizmet etmediğini vurgulayan Şahin, "Her hadise bizi daha da güçlendirir. İnadına asker sevgisi, inadına polis sevgisine şevk eder. Bizim moralimiz, ülkemiz, yüksek idealimiz daha da güçlenir, kuvvetlenir" ifadelerini kullandı.